41
şili milli takımına oynattığı kompakt ve oldukça dirençli sert futbolla tanıyoruz kendisini. 3-4-3 dizilişiyle oynayan ve çok çabuk kontralar arayan tam bir savunma futbolu. tamamen rakibini bozmaya, yıldırmaya ve direncini kırdıktan sonra çabuk hücum etmeye yönelik bu enerjik oyun bizdeki hangi oyuncularla olabilir, bu imkansız. çünkü şili milli takımında sadece bildiğimiz 4-5 tane adam yiyen tipte oyuncu mevcut. gölge markajı bile yapamayan ruhsuzların olduğu bir yerde bu adamı 2 ay sonra bakırköy'e kapatırlar. bir de o tipte sert ve diri oyuncularımız olsaydı bile kaçırılan bir nüans var. şili'nin amacı dünya kupasında arjantin, brezilya, fransa, ispanya, almanya gibi kendisinden çok daha güçlü ve yetenekli ayaklara sorun çıkartmak ve onların oyununu bozmaktı. bu ligin en büyüğü olarak galatasaray'ın bozma ve oynatmama üzerine bir felsefe benimsemesi söz konusu olamaz. galatasaray bu ligin kasımpaşa'sı veya sivas'ı değil. kendisinden zayıf takımların fazlaca olduğu bir ligde hükmeden futbol oynaması gerekir.
bu tarz oyun oynatan hırslı hocaları çok beğenirim. ama galatasaray ve vizyonu kesinlikle bu değil.
bu tarz oyun oynatan hırslı hocaları çok beğenirim. ama galatasaray ve vizyonu kesinlikle bu değil.