4
trabzonspor ile fenerbahçe arasında artık kan davasına dönüşmüş bu rekabeti bitirecek ve normalleştirecek bir yol bulunmalı.
futbol bir gösteri sanatıdır.
futbol endüstriyel bir sanatsal gösteridir.
futbol bir sanattır.
kimi insanlar mozart'ı, beethoven'i dinler, kimi mona lisa'yı görmek için paris'e louvre müzesine sefer yapar, kimi insanlar da bir tenis topunun havada salınışından büyük zevk alır.
futbolda ise bütün bunlar sanki birlikte rakseder. hagi'nin topu hedefe gönderişi, messi'nin topla dansı, ronaldo'nun güçle zerafeti birleştirmesi, metin oktay'ın kafasıyla topun buluşması biz izleyenlerde farklı duygular oluşturur.
bize heyecan veren topun üç direk arasından geçişi değildir aslında. yapılan paslaşmaların, topla adam geçmenin, estetik bir ara pasın, topu dans ettirmenin ve nihayet çekilen güzel bir şutun kaleci tarafından estetik bir tarzda çıkarılması bir tarafa, filelerle buluşması diğer tarafa heyecan verir. yani asıl olan topla yapılan gösteridir.
işte biz futbolun ya da sporun bu tarafını çoğu zaman görmeyiz, göremeyiz. sadece galip gelmek ya da mağlup olmak olarak algılarız. değildir halbuki.
sneijder'in tam zamanında, yerden ip gibi attığı pasların, zeka dolu estetik hareketlerinin, ceza alanının dışından attığı gollerin verdiği zevkin bir tablonun verdiği zevkten hiçbir farkı yoktur benim nazarımda.
işte futbol budur benim nazarımda ve bu olmalıdır. bunun dışındakiler, mağlubiyetlerden utanç duymak, kavgalar, gürültüler, hakaret ve küfürler, sadece ve sadece ana tabloya sürülmüş lekelerdir. keşke hiç olmasa...
futbol bir gösteri sanatıdır.
futbol endüstriyel bir sanatsal gösteridir.
futbol bir sanattır.
kimi insanlar mozart'ı, beethoven'i dinler, kimi mona lisa'yı görmek için paris'e louvre müzesine sefer yapar, kimi insanlar da bir tenis topunun havada salınışından büyük zevk alır.
futbolda ise bütün bunlar sanki birlikte rakseder. hagi'nin topu hedefe gönderişi, messi'nin topla dansı, ronaldo'nun güçle zerafeti birleştirmesi, metin oktay'ın kafasıyla topun buluşması biz izleyenlerde farklı duygular oluşturur.
bize heyecan veren topun üç direk arasından geçişi değildir aslında. yapılan paslaşmaların, topla adam geçmenin, estetik bir ara pasın, topu dans ettirmenin ve nihayet çekilen güzel bir şutun kaleci tarafından estetik bir tarzda çıkarılması bir tarafa, filelerle buluşması diğer tarafa heyecan verir. yani asıl olan topla yapılan gösteridir.
işte biz futbolun ya da sporun bu tarafını çoğu zaman görmeyiz, göremeyiz. sadece galip gelmek ya da mağlup olmak olarak algılarız. değildir halbuki.
sneijder'in tam zamanında, yerden ip gibi attığı pasların, zeka dolu estetik hareketlerinin, ceza alanının dışından attığı gollerin verdiği zevkin bir tablonun verdiği zevkten hiçbir farkı yoktur benim nazarımda.
işte futbol budur benim nazarımda ve bu olmalıdır. bunun dışındakiler, mağlubiyetlerden utanç duymak, kavgalar, gürültüler, hakaret ve küfürler, sadece ve sadece ana tabloya sürülmüş lekelerdir. keşke hiç olmasa...
