85
kitleleri kontrol altında tutmak günümüz dünyasının vazgeçilmez stratejilerinden biridir. divan kurulu üyelerinden biri geçenlerde yaptığı bir konuşmada da taraftarları kontrol altında tutmalıyız tarzı ifadeler kullanmıştı. egemen ve yöneten güçlerin en büyük isteği gücü elinde tutarken kontrolü kaybetmemektir.
yönetimde bulunan kişiler kuvvetle muhtemel iş hayatlarında kontrolü ellerinde tutan ve çalışanları ile ilgili dilediği tasarrufu yapma yetkisine sahip kişilerdir. işte zurnanın zırt dediği nokta burası olmaktadır. aynı kişiler iş hayatlarındaki davranış ve tutumları taraftara yapamamaktadır. burada taraftarın varoluşu yöneticiler değil, aksine yöneticilerin varoluşu taraftarlardır. taraftarın kulüp ile çıkar ilişkisi yerine gönül ilişkisi olduğundan diğer bir ifadeyle iş hayatında olduğu şekilde bir ilişki olmadığından yöneticiler istediklerini yaptırmakta zorlanmaktadır. burada klasik burnu havada olan insanların yaptığı ikinci bir strateji olan aşağılama ve hor görme devreye girmektedir. böylelikle kafalarının içinde bitmek bilmeyen kendi üstünlüğü algısını tekrar tekrar çeşitli vesilelerle ifade ederek hakimiyet kurulmaya çalışılmaktadır.
taraftarı kontrol altına almak için ise taraftar grupları yöneticiler tarafından desteklenmekte, bedava bilet vs. ile yönetim lehine şekillendirmeye çalışılmaktadır. bu strateji ise sosyal medya vasıtası ile etkisini kaybetmektedir. artık insanlar birbiri ile görüşlerini rahat bir şekilde paylaşıp ortak görüşler oluşturabilmekte ve kitlesel gücünü ortaya koyabilmektedir. sonuç olarak bu tarz yöneticiler kaybetmeye mahkumdur, karşılarında istediği yere yönlendirip zeka yarıştırabilecekleri çoluk çocuk yok. taraftar kulübün sigortasıdır, işinizi düzgün yapamıyorsanız istifa edeceksiniz.
yönetimde bulunan kişiler kuvvetle muhtemel iş hayatlarında kontrolü ellerinde tutan ve çalışanları ile ilgili dilediği tasarrufu yapma yetkisine sahip kişilerdir. işte zurnanın zırt dediği nokta burası olmaktadır. aynı kişiler iş hayatlarındaki davranış ve tutumları taraftara yapamamaktadır. burada taraftarın varoluşu yöneticiler değil, aksine yöneticilerin varoluşu taraftarlardır. taraftarın kulüp ile çıkar ilişkisi yerine gönül ilişkisi olduğundan diğer bir ifadeyle iş hayatında olduğu şekilde bir ilişki olmadığından yöneticiler istediklerini yaptırmakta zorlanmaktadır. burada klasik burnu havada olan insanların yaptığı ikinci bir strateji olan aşağılama ve hor görme devreye girmektedir. böylelikle kafalarının içinde bitmek bilmeyen kendi üstünlüğü algısını tekrar tekrar çeşitli vesilelerle ifade ederek hakimiyet kurulmaya çalışılmaktadır.
taraftarı kontrol altına almak için ise taraftar grupları yöneticiler tarafından desteklenmekte, bedava bilet vs. ile yönetim lehine şekillendirmeye çalışılmaktadır. bu strateji ise sosyal medya vasıtası ile etkisini kaybetmektedir. artık insanlar birbiri ile görüşlerini rahat bir şekilde paylaşıp ortak görüşler oluşturabilmekte ve kitlesel gücünü ortaya koyabilmektedir. sonuç olarak bu tarz yöneticiler kaybetmeye mahkumdur, karşılarında istediği yere yönlendirip zeka yarıştırabilecekleri çoluk çocuk yok. taraftar kulübün sigortasıdır, işinizi düzgün yapamıyorsanız istifa edeceksiniz.