1954
trabzonspor'dayken böyle değildi olcan. takımı taşıyan, çalım atabilen, alıp gidebilen bir adamdı. dolayısıyla şimdi insan hücumda bir şeyler yapmasını bekliyor ama sol önde çizgiye yakın topu aldığında yapacağı şey o kadar belli ve sabit olmuş ki. hiçbir silahı kalmamış, tek yaptığı umut'a topu şişirmek olmuş. onun da bir sonuç verdiği yok. yani mücadelesine saygı duyuyorum ama defansif olarak zaten zayıf. hücumda da bir şey veremeyince takım için yetersiz, düz bir oyuncu haline geliyor.