4667
yönettiği takımda ilk olarak kaliteli ve geniş bir kadro isteyen teknik direktör. dolayısıyla çok paraya ihtiyacı var. galatasaray'a zamanında bunu yapabileceği vaatlerini aldığı için gelmişti ancak bir sezonun ardından transfer bütçesinin küçüklüğüyle ve kulübün durumuyla yüzleşince ayrılmıştı. şu ekonomik tabloda galatasaray'ın başında kalması söz konusu olamazdı zaten.
yalnız bu sezon inter'de yaptıkları büyük hayal kırıklığı. yazın 100 milyon euro'ya yakın para harcayıp, takımını çok büyük oranda değiştirmesine rağmen italya'nın zirvesinde en bulanık, şekilsiz futbolunu oynayan takımı yarattı. juve, napoli, fiorentina ve roma gibi ekiplerin oyun karakteri olarak çok gerisindeler. sezon başlarında çok sayıda 1-0'lık galibiyetler alarak zirvedelerdi ve bazı arkadaşları gaza getirip "ligi domine ediyor" dedirtmişti ancak ortada pek öyle bir durum yoktu. nitekim rakipleri her hafta futbollarının üzerine koyarken inter hiçbir ilerleme kaydedemedi ve doğal olarak geriye düştü. bu saatten sonra şampiyonlar ligi vizesi almaları da mucize olur. daha da vahimi bu harcamalara rağmen başarıyı getiremeyen ve ümit vermeyen kendisi de muhtemelen sezon sonunda gönderilir.
en büyük probleminin futbola gereğinden fazla bireysellikler üzerinden bakması olduğunu düşünüyorum. yani başarıya ulaşmak adına takım olarak bir sistem üzerinden hareket etmek yerine az hata yapan oyuncuları tercih edeyim, rakibin hatalarını kollayayim gibi düşünüyor sanki. oysa bizde sadece birkaç maç da olsa son yıllardaki en dahiyane futbolu oynatmış ve beni çok etkilemişti. kaldı ki birkaç sene önce city ile destan yazmıştı adam. geçen sürede hocalığının ileriye değil geriye gitmesi endişe verici.
yalnız bu sezon inter'de yaptıkları büyük hayal kırıklığı. yazın 100 milyon euro'ya yakın para harcayıp, takımını çok büyük oranda değiştirmesine rağmen italya'nın zirvesinde en bulanık, şekilsiz futbolunu oynayan takımı yarattı. juve, napoli, fiorentina ve roma gibi ekiplerin oyun karakteri olarak çok gerisindeler. sezon başlarında çok sayıda 1-0'lık galibiyetler alarak zirvedelerdi ve bazı arkadaşları gaza getirip "ligi domine ediyor" dedirtmişti ancak ortada pek öyle bir durum yoktu. nitekim rakipleri her hafta futbollarının üzerine koyarken inter hiçbir ilerleme kaydedemedi ve doğal olarak geriye düştü. bu saatten sonra şampiyonlar ligi vizesi almaları da mucize olur. daha da vahimi bu harcamalara rağmen başarıyı getiremeyen ve ümit vermeyen kendisi de muhtemelen sezon sonunda gönderilir.
en büyük probleminin futbola gereğinden fazla bireysellikler üzerinden bakması olduğunu düşünüyorum. yani başarıya ulaşmak adına takım olarak bir sistem üzerinden hareket etmek yerine az hata yapan oyuncuları tercih edeyim, rakibin hatalarını kollayayim gibi düşünüyor sanki. oysa bizde sadece birkaç maç da olsa son yıllardaki en dahiyane futbolu oynatmış ve beni çok etkilemişti. kaldı ki birkaç sene önce city ile destan yazmıştı adam. geçen sürede hocalığının ileriye değil geriye gitmesi endişe verici.