147
kariyer oynamayı seven arkadaşlara kesinlikle premier league oynamalarını tavsiye ettiğim oyun.
bildiğiniz üzere ligde bulunan bütün takımların statları var. yani ilk sezonda oynadığınız tüm maçları gerçek statta oynuyorsunuz ve bunun atmosferini kesinlikle hissediyorsunuz. süper lig kariyeri de oynadım daha önce ve oynayanlar bilir; akhisar, osmanlıspor, trabzon, gençlerbirliği, gaziantep vsyr hepsi aynı statta oynuyor. oyunda arena diye varsayılan stadı aslında mersin ve kayseriyle paylaşıyoruz. yani zamanla kabak tadı veriyor.
dönelim premier league'e. 4 sezon süper lig oynayıp sıkıldıktan sonra premier league'de kariyer başlamaya karar verdim. öncelikle takımın orta veya alt sıralardan olmasını istedim ki zor olsun. ikinci kriterim takımın üç formaya sahip olmasıydı. haliyle everton, bournemouth, west ham, leicester, newcastle ve norwich seçenekleri kaldı.
everton'u büyüklere saydım ve eledim. norwich ve bournemouth'un formalarını beğenmeyip eledim. geriye newcastle, leicester ve west ham kaldı. takım incelemesi yapınca newcastle'ın çok potansiyelli kadroya sahip olduğunu ve kolay olacağını düşündüğüm için eledim. west ham ve leicester arasında ise stadından dolayı leicester'ı seçtim.
oyun o kadar zevk veriyor ki. carling cup, fa cup, premier league. bir de bunlara sonraki sezon avrupa kupası da eklenecek. kadronuz geniş olması lazım, yoksa sezonu bitirmeye şansınız yok. ayrıca statların verdiği etki muhteşem. ingilizce spiker, ayrıca maç esnasında diğer maçların gol haberleri ve bütün layout'un bpl'in tıpkısının aynısı olması.
hedefim orta sıralarda bitirmek. ilk yarıyı 7. bitirdim. evimde arsenal ve city'yi yendim, ama dışarıda bournemouth'a puan verdim falan, baya karışık bir lig.
evde 5.1 ses sistemiyle oynuyorum. anfield road'da kendimi çok kötü hissettim mesela. herifler 2-0 yenip gönderdi, golden sonra o ses, taraftarın coşması, 85'ten sonra you'll never walk alone'u söylemesi vsyr, mobbing gibiydi. ama tam tersi mesela southampton deplasmanında 1-0'dan gelerek durumu 88. dk'da 1-2'ye getirince bomboş evin içinde mosmor olmuş o stadın sessizliğine oturduğum yerde tepinip sus işareti yapmışlığım vardır. o kadar kaptırıyor insan kendini.
neyse ilk devre bitti, carling cup'ta finaldeyim, fa cup'da son 32 ve ligde 7.'yim. 3 transfer yaptım ve aktuel 11'im. mahrez nerde demeyin, yarım sezon sonra ben gidiyom, beni bırak dedi, ben de yerine inaki williams'ı aldım. çok iyi de oldu, çok da güzel iyi oldu.
[biçim]
schmeichel
simpson huth morgan schlupp
kante amartey
williams albrighton
embolo vardy
[/biçim]
bildiğiniz üzere ligde bulunan bütün takımların statları var. yani ilk sezonda oynadığınız tüm maçları gerçek statta oynuyorsunuz ve bunun atmosferini kesinlikle hissediyorsunuz. süper lig kariyeri de oynadım daha önce ve oynayanlar bilir; akhisar, osmanlıspor, trabzon, gençlerbirliği, gaziantep vsyr hepsi aynı statta oynuyor. oyunda arena diye varsayılan stadı aslında mersin ve kayseriyle paylaşıyoruz. yani zamanla kabak tadı veriyor.
dönelim premier league'e. 4 sezon süper lig oynayıp sıkıldıktan sonra premier league'de kariyer başlamaya karar verdim. öncelikle takımın orta veya alt sıralardan olmasını istedim ki zor olsun. ikinci kriterim takımın üç formaya sahip olmasıydı. haliyle everton, bournemouth, west ham, leicester, newcastle ve norwich seçenekleri kaldı.
everton'u büyüklere saydım ve eledim. norwich ve bournemouth'un formalarını beğenmeyip eledim. geriye newcastle, leicester ve west ham kaldı. takım incelemesi yapınca newcastle'ın çok potansiyelli kadroya sahip olduğunu ve kolay olacağını düşündüğüm için eledim. west ham ve leicester arasında ise stadından dolayı leicester'ı seçtim.
oyun o kadar zevk veriyor ki. carling cup, fa cup, premier league. bir de bunlara sonraki sezon avrupa kupası da eklenecek. kadronuz geniş olması lazım, yoksa sezonu bitirmeye şansınız yok. ayrıca statların verdiği etki muhteşem. ingilizce spiker, ayrıca maç esnasında diğer maçların gol haberleri ve bütün layout'un bpl'in tıpkısının aynısı olması.
hedefim orta sıralarda bitirmek. ilk yarıyı 7. bitirdim. evimde arsenal ve city'yi yendim, ama dışarıda bournemouth'a puan verdim falan, baya karışık bir lig.
evde 5.1 ses sistemiyle oynuyorum. anfield road'da kendimi çok kötü hissettim mesela. herifler 2-0 yenip gönderdi, golden sonra o ses, taraftarın coşması, 85'ten sonra you'll never walk alone'u söylemesi vsyr, mobbing gibiydi. ama tam tersi mesela southampton deplasmanında 1-0'dan gelerek durumu 88. dk'da 1-2'ye getirince bomboş evin içinde mosmor olmuş o stadın sessizliğine oturduğum yerde tepinip sus işareti yapmışlığım vardır. o kadar kaptırıyor insan kendini.
neyse ilk devre bitti, carling cup'ta finaldeyim, fa cup'da son 32 ve ligde 7.'yim. 3 transfer yaptım ve aktuel 11'im. mahrez nerde demeyin, yarım sezon sonra ben gidiyom, beni bırak dedi, ben de yerine inaki williams'ı aldım. çok iyi de oldu, çok da güzel iyi oldu.
[biçim]
schmeichel
simpson huth morgan schlupp
kante amartey
williams albrighton
embolo vardy
[/biçim]
