1049
sene başında artık ön liberosuz oynayacağımız kesinleştiğinde, jose'nin selçuk'un yanında alıştıra alıştıra oynatılması kanaatindeydim. aslında başlarda fena da başlamamıştı. ancak gerek her zaman forma şansı bulamaması, gerek tecrübesizliği, gerekse takım olarak temposuzluğumuz, jose'nin forma yüzü görememesine neden olmuştu. özellikle selçuk'un dikine oynamayı neredeyse unutması, inisiyatif almaya pek yanaşmaması ve de set hücumuna çıkarken top alacak ileri uç oyuncularının rakip defans ve orta saha arasına gömülmesinden dolayı, jose'nin dikine pasları kalemizde tehlike oldu, hatta birkaç kez bu tehlikeler golle sonuçlandı. burada ayrıca jose'nin, oynadığı bölgenin defansif gerekliliklerini yerine getirecek özellikleri taşımaması da etkili oldu.
bir gün, turuncusakal isimli yazarla özelden konuştuğumda, kendisi, jose'nin kanatta değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. aslında ben hala orta sahada böylesine rahat adam geçen ve yumuşak bileklere sahip bir adamın üstünde durulması gerektiğini hatalarına rağmen düşünüyordum. nitekim turuncusakal'ın fikrine de karşı değildim. sadece o zaman böyle bir olasılığı hiç düşünmemiştim.
ardından, iki kanattan sadece podolski'den istatistiksel verim alındığını, onun dışında takım savunmasında iki kanat oyuncumuzun da* savunmaya yeterli desteği veremediği gerçeği üzerine, bu görüşe ben de iyice kapılmaya başladım. jose, her ne kadar defansif zaafiyetleri olsa da, yeri geldiği zaman çok temiz top kapan bir oyuncu. özellikle rakibe arkadan yaklaşarak faul yapmadan top kaptığı birçok pozisyon vardı.
öte yandan, podolski'nin sağ kanatta içeri girerek gole daha yakın olduğu ortada. çünkü, soldan içeri girip ortaya topu çevirdiğinde orada bitecek ilk oyuncu maalesef umut bulut. podolski'yi asiste yakın oynatmaktansa, iyi bitiriciliğinden ve ölümcül şutlarından faydalanmak suretiyle sağda oynatma fikri bana daha makul geliyor*.
burada devreye jose giriyor. sağ kanatta oynayan bir podolski'nin varlığında, jose'yi kanatta değerlendireceksek, onu sol kanada koymak daha mantıklı. burada da dediğim gibi, asistin asist değeri kazanması için o pasın umut bulut'a gelmemesi lazım. jose sol kanada geçtiğinde, yasin'in saçma tercihlerinden de, artist tavırlarından da uzak duracaktır diye düşünüyorum. yumuşak bilekleriyle soldan girmeye çalışıp tehlike yaratması da muhtemel. örneğin 30 eylül 2015 fc astana galatasaray maçında* attığımız ikinci golde, jose'nin topu solundaki sinan gümüş'e aktarışında aslında çalım deneyip rakibini yatırıyordu*. sonra sinan topu alıp ortaya çevirince kaleci hatasıyla gol oldu. demek istediğim, kolayca adam geçebilen jose'nin sol kanatta gerek bekinin koşu yoluna atacağı toplarla, gerekse senijder'le paslaşarak içeri yapacağı koşularla yaratacağı tehlikelerle hücumda daha efektif olabiliriz. kaldı ki, geriye dönüşlerde jose'nin, yerine oynayacağı oyunculara göre* daha vefalı olacağını düşünüyorum. dahası, kanatta oynayıp top kapan bir oyuncumuz olur, bu da kalemize gelen atakların birkaçını savuşturma şansı sağlar, hatta belki de hızlı hücum şansı elde eder, rakibi eksik yakalarız.
ezcümle, jose'nin sol kanatta oynaması, en azından denenmesi taraftarı olarak kendisine şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
bir gün, turuncusakal isimli yazarla özelden konuştuğumda, kendisi, jose'nin kanatta değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. aslında ben hala orta sahada böylesine rahat adam geçen ve yumuşak bileklere sahip bir adamın üstünde durulması gerektiğini hatalarına rağmen düşünüyordum. nitekim turuncusakal'ın fikrine de karşı değildim. sadece o zaman böyle bir olasılığı hiç düşünmemiştim.
ardından, iki kanattan sadece podolski'den istatistiksel verim alındığını, onun dışında takım savunmasında iki kanat oyuncumuzun da* savunmaya yeterli desteği veremediği gerçeği üzerine, bu görüşe ben de iyice kapılmaya başladım. jose, her ne kadar defansif zaafiyetleri olsa da, yeri geldiği zaman çok temiz top kapan bir oyuncu. özellikle rakibe arkadan yaklaşarak faul yapmadan top kaptığı birçok pozisyon vardı.
öte yandan, podolski'nin sağ kanatta içeri girerek gole daha yakın olduğu ortada. çünkü, soldan içeri girip ortaya topu çevirdiğinde orada bitecek ilk oyuncu maalesef umut bulut. podolski'yi asiste yakın oynatmaktansa, iyi bitiriciliğinden ve ölümcül şutlarından faydalanmak suretiyle sağda oynatma fikri bana daha makul geliyor*.
burada devreye jose giriyor. sağ kanatta oynayan bir podolski'nin varlığında, jose'yi kanatta değerlendireceksek, onu sol kanada koymak daha mantıklı. burada da dediğim gibi, asistin asist değeri kazanması için o pasın umut bulut'a gelmemesi lazım. jose sol kanada geçtiğinde, yasin'in saçma tercihlerinden de, artist tavırlarından da uzak duracaktır diye düşünüyorum. yumuşak bilekleriyle soldan girmeye çalışıp tehlike yaratması da muhtemel. örneğin 30 eylül 2015 fc astana galatasaray maçında* attığımız ikinci golde, jose'nin topu solundaki sinan gümüş'e aktarışında aslında çalım deneyip rakibini yatırıyordu*. sonra sinan topu alıp ortaya çevirince kaleci hatasıyla gol oldu. demek istediğim, kolayca adam geçebilen jose'nin sol kanatta gerek bekinin koşu yoluna atacağı toplarla, gerekse senijder'le paslaşarak içeri yapacağı koşularla yaratacağı tehlikelerle hücumda daha efektif olabiliriz. kaldı ki, geriye dönüşlerde jose'nin, yerine oynayacağı oyunculara göre* daha vefalı olacağını düşünüyorum. dahası, kanatta oynayıp top kapan bir oyuncumuz olur, bu da kalemize gelen atakların birkaçını savuşturma şansı sağlar, hatta belki de hızlı hücum şansı elde eder, rakibi eksik yakalarız.
ezcümle, jose'nin sol kanatta oynaması, en azından denenmesi taraftarı olarak kendisine şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum.