5
bence son derece mantıklı hamledir.
basketbol şubesi çalışanları, hocaları ve oyuncularının hakları elbette ödenmez. şüphesiz ki geçtiğimiz senelerde ortaya koydukları karakter, ruh ve oyuna baktığımızda bu karar haksızlık olarak değerlendirilebilir ama işin özü şu ki; borç kapamaya çalıştığımız ve basketbol'un ve hatta voleybol'un doğrudan zarar yazdığı bir ortamda son derece doğru hamledir.
arkadaşlar; çoğu basketbol takımı şirket takımı olduğundan; efes, darrüşafaka vb. gibi kurumlar para akıtabilir zira bütçesel oladak vergi yerine zarar yazarak bir şekilde kompanse ediyorlar. eğer buna bir sınır gelmezse ki malum zatın da nadir doğru açıklamalarından biridir; büyük takımların bu takımlarla bütçesel olarak başetmesi bu kulüplere doğrudan zarar yazmaktadır.
3 milyon demek doğru olmasa da; senelik sponsor + geçtiğimiz 3 yılın bilet geliri denebilirdi. galatasaray spor kulübü olarak eğer amacımız borç kapamaksa ki artık kabul edin öyle olmalı; o zaman basketbol dahil bütün amatör şubelerin en azından götümüzü toparlayana kadar belli bir süre döner sermayeleri içerisinde mücadele etmesi lazım.
basketbol küçülmesi ile ffp nin ne ilgisi var gibi saçma bir yaklaşımla düşünmeyin. galatasaray'ın mevcut borcunu kapaması için gelir arttırması veya gider azaltması; hatta ikisini birden yapması lazım. sonuçta futbol da olsa, kürek de olsa uefa kriterlerinden bağımsız olarak para galatasaray'ın cebinden çıkıyor. 1 milyar tl borcumuz olduğu gerçeğini ne zaman kabullenip acı reçetelere küfür etmeyi bırakacağımızı rica ediyorum biri bana söylesin.
bu kadar rahatsız olan taraftar varsa arasın desin ki bileklik gibi basketbol sponsorluğu için t-shirt kampanyası yapın; bütçesini biz arttıralım. böyle bir fikirle dahi gelmeden eleştirmek ne kadar doğru bir düşünün.
basketbol şubesi çalışanları, hocaları ve oyuncularının hakları elbette ödenmez. şüphesiz ki geçtiğimiz senelerde ortaya koydukları karakter, ruh ve oyuna baktığımızda bu karar haksızlık olarak değerlendirilebilir ama işin özü şu ki; borç kapamaya çalıştığımız ve basketbol'un ve hatta voleybol'un doğrudan zarar yazdığı bir ortamda son derece doğru hamledir.
arkadaşlar; çoğu basketbol takımı şirket takımı olduğundan; efes, darrüşafaka vb. gibi kurumlar para akıtabilir zira bütçesel oladak vergi yerine zarar yazarak bir şekilde kompanse ediyorlar. eğer buna bir sınır gelmezse ki malum zatın da nadir doğru açıklamalarından biridir; büyük takımların bu takımlarla bütçesel olarak başetmesi bu kulüplere doğrudan zarar yazmaktadır.
3 milyon demek doğru olmasa da; senelik sponsor + geçtiğimiz 3 yılın bilet geliri denebilirdi. galatasaray spor kulübü olarak eğer amacımız borç kapamaksa ki artık kabul edin öyle olmalı; o zaman basketbol dahil bütün amatör şubelerin en azından götümüzü toparlayana kadar belli bir süre döner sermayeleri içerisinde mücadele etmesi lazım.
basketbol küçülmesi ile ffp nin ne ilgisi var gibi saçma bir yaklaşımla düşünmeyin. galatasaray'ın mevcut borcunu kapaması için gelir arttırması veya gider azaltması; hatta ikisini birden yapması lazım. sonuçta futbol da olsa, kürek de olsa uefa kriterlerinden bağımsız olarak para galatasaray'ın cebinden çıkıyor. 1 milyar tl borcumuz olduğu gerçeğini ne zaman kabullenip acı reçetelere küfür etmeyi bırakacağımızı rica ediyorum biri bana söylesin.
bu kadar rahatsız olan taraftar varsa arasın desin ki bileklik gibi basketbol sponsorluğu için t-shirt kampanyası yapın; bütçesini biz arttıralım. böyle bir fikirle dahi gelmeden eleştirmek ne kadar doğru bir düşünün.