4638
nasıl golcüler arjantin'den, brezilya'dan, hollanda'dan çıkıyorsa, nasıl kuzeylilerden fizik gücü, disiplinli futbolcular yetişiyorsa, dünyanın en büyük kulüpleri deyince nasıl akla real madrid ve barcelona geliyorsa, ftubolun beşiği dendiğinde ingiltere kastediliyorsa, teknik direktör dediğinizde de akla italyanlar gelir.
galatasaray ile mancini olmazdı ama fatih terim sonrası getirilebilecek en iyi hocalardan biri oydu.
ünal aysal'ın hatası fatih terim ile sezon ortasında yolları ayırmak oldu. sezon başında olsaydı hiç fena olmazdı.
mancini burada 5+0+3 gibi bir garabet içinde buldu kendini. yardımcısı ise galatasaray camiasının en sevdiği en saygı duyduğu isimlerden biri tugay kerimoğlu idi.
bu adamların ikisi de avrupa mentalitesini yutmuş özümsemiş adamlar. tugay sonradan gitti avrupa'ya ama uzun seneler orda kaldı.
bakın bugün başlayın sezon bitene kadar mancini hakkında atıp tutun. bu sizi gram ileri götürmez, götürmeyecektir.
selçuk'un ne kadar ağır bi adam olduğunu bilmeyen yok. selçuk'u yönlendirmeye çalıştığını biliyoruz. selçuk ne yaptı formayı attı gitti.
dönüp dolaşıp takımın içindeki kafalara bakmak lazım. fatih terim iyi bir motivatördür iyi bir liderdir ama bulunduğu yerde liderdir. gittiğinde arkasında göz yaşlı futbolcular vardı. yerine gelen adam mourinho olsaydı yine de fatih terim'in etkileri silinmeyecekti.
o dönem yapılan transferlere bakacak olursak scout ekibinin sol ayaklı sağ kanat oyuncusu aradığını biliyoruz. nerden biliyoruz sonra yapılan transferlere bakın. şu an podolski bile sağ açık oynuyor, teknik direktörden bağımsız olarak böyle bir durum var ve hayroviç o dönem potansiyelli olarak görüldü. scout ekibinin sunduğu seçenekler bunlar.
ontivero için kızmak lazım mancini'ye... kızacaksanız elinizdeki tek argüman budur.
salih dursun ,tarık çamdal'ın popüler olabildiği bir ülkede transferi yapılmış bir futbolcu, ki işin içinde menejer paraları ve bilmediğimiz başka şeyler var. tıpkı sabri'nin sözleşmesinin uzatılması gibi bi durum.tarık konusuna hiç girmiyorum aynı şekilde donk alındı.
mancini ve tugay sabri'yi göndermek istediler ve beğenmiyorlardı. sabri'yi biliyoruz. yabancı sınırı sayesinde top oynadı para kazanıyor sabri. eboue varken kim sabri'ye bakar ki?
sabri yine de çok ama çok kötü bir futbolcu değil. velakin seviyesi artık yeterli değil.
bizim mentalitemiz de öyle. bizim mentalitemiz de avrupa'da başarılı olabilecek bir mentalite değil.
yıllar boyu başarılı olamayacağız. galatasaray'ın altın çağı yaşandı bitti. fatih terim vardı bu başarılarda.
bizim ülkede ne zaman kafalar değişir. o zaman bir avrupa kulübü oluruz. o zamana kadar da steau bükreş olarak hatırlanacak bir kulüp olacağız.
bu sebeple, mancini hakkında ömrünüzün geri kalanı boyunca atıp tutabilirsiniz. teknik adamların en iyileri italya'dan çıkar. mancini çok iyiydi demiyorum ama biz de iyi falan değiliz.
rıdvan dilmen filan izleyerek kendinizi kandırmayın. bok gibiyiz. mancini gibi bir avrupalı teknik adama teneke bağlamak için senin yurdunda yetişen teknik adamların başarılarını göstermen lazım.
bana fatih terim ile gelmeyin. gözünüzde büyüttüğünüz fatih terim de bbg izleyen, kahvehane kültüründen yetişen adamın teki.
şimdi komik bişey diyeceğim. mancini en azından fular/atkı takıyordu. bu söylediğim çok komik. çok gülünesi.
ama buradaki metaforu anlayanlar ne demek istediğimi gayet iyi biliyor.
evet, en azından mancini'nin avrupalı bir tarzı vardı.
biz değil miyiz, tük olmayan takımları yenmek, felsefesi olan takım?
bu felsefe özünde eziklik içermekte. kompleks! aşağılık kompleksi içermekte.
türk olmayan takımlar kim? avrupalılar işte... kimse irak milli takımını yendik diye mutlu olmaz herhalde. san marino ve kazakistan milli takımlarını iti kıçına sokuyoruz beğenmiyoruz hatırlatırım.
avrupalılar işte...
avrupalıları yenmek isteyen ona içten içe hayranlık duyan galatasaray ve taraftarları... arif'in manchester'a attığı gol sonrası havalara uçan içindeki o ezikliği dışarı vuran bizler değil miydik?
madem böyle bir durum var. mancini'ye kulp takmak niye?
benim anlatmaya çabaladığım buydu.
mancini'ye ya da rijkaard'a kulp takmaya çabalamak bizi asla ileri götürmeyecek.
galatasaray ile mancini olmazdı ama fatih terim sonrası getirilebilecek en iyi hocalardan biri oydu.
ünal aysal'ın hatası fatih terim ile sezon ortasında yolları ayırmak oldu. sezon başında olsaydı hiç fena olmazdı.
mancini burada 5+0+3 gibi bir garabet içinde buldu kendini. yardımcısı ise galatasaray camiasının en sevdiği en saygı duyduğu isimlerden biri tugay kerimoğlu idi.
bu adamların ikisi de avrupa mentalitesini yutmuş özümsemiş adamlar. tugay sonradan gitti avrupa'ya ama uzun seneler orda kaldı.
bakın bugün başlayın sezon bitene kadar mancini hakkında atıp tutun. bu sizi gram ileri götürmez, götürmeyecektir.
selçuk'un ne kadar ağır bi adam olduğunu bilmeyen yok. selçuk'u yönlendirmeye çalıştığını biliyoruz. selçuk ne yaptı formayı attı gitti.
dönüp dolaşıp takımın içindeki kafalara bakmak lazım. fatih terim iyi bir motivatördür iyi bir liderdir ama bulunduğu yerde liderdir. gittiğinde arkasında göz yaşlı futbolcular vardı. yerine gelen adam mourinho olsaydı yine de fatih terim'in etkileri silinmeyecekti.
o dönem yapılan transferlere bakacak olursak scout ekibinin sol ayaklı sağ kanat oyuncusu aradığını biliyoruz. nerden biliyoruz sonra yapılan transferlere bakın. şu an podolski bile sağ açık oynuyor, teknik direktörden bağımsız olarak böyle bir durum var ve hayroviç o dönem potansiyelli olarak görüldü. scout ekibinin sunduğu seçenekler bunlar.
ontivero için kızmak lazım mancini'ye... kızacaksanız elinizdeki tek argüman budur.
salih dursun ,tarık çamdal'ın popüler olabildiği bir ülkede transferi yapılmış bir futbolcu, ki işin içinde menejer paraları ve bilmediğimiz başka şeyler var. tıpkı sabri'nin sözleşmesinin uzatılması gibi bi durum.tarık konusuna hiç girmiyorum aynı şekilde donk alındı.
mancini ve tugay sabri'yi göndermek istediler ve beğenmiyorlardı. sabri'yi biliyoruz. yabancı sınırı sayesinde top oynadı para kazanıyor sabri. eboue varken kim sabri'ye bakar ki?
sabri yine de çok ama çok kötü bir futbolcu değil. velakin seviyesi artık yeterli değil.
bizim mentalitemiz de öyle. bizim mentalitemiz de avrupa'da başarılı olabilecek bir mentalite değil.
yıllar boyu başarılı olamayacağız. galatasaray'ın altın çağı yaşandı bitti. fatih terim vardı bu başarılarda.
bizim ülkede ne zaman kafalar değişir. o zaman bir avrupa kulübü oluruz. o zamana kadar da steau bükreş olarak hatırlanacak bir kulüp olacağız.
bu sebeple, mancini hakkında ömrünüzün geri kalanı boyunca atıp tutabilirsiniz. teknik adamların en iyileri italya'dan çıkar. mancini çok iyiydi demiyorum ama biz de iyi falan değiliz.
rıdvan dilmen filan izleyerek kendinizi kandırmayın. bok gibiyiz. mancini gibi bir avrupalı teknik adama teneke bağlamak için senin yurdunda yetişen teknik adamların başarılarını göstermen lazım.
bana fatih terim ile gelmeyin. gözünüzde büyüttüğünüz fatih terim de bbg izleyen, kahvehane kültüründen yetişen adamın teki.
şimdi komik bişey diyeceğim. mancini en azından fular/atkı takıyordu. bu söylediğim çok komik. çok gülünesi.
ama buradaki metaforu anlayanlar ne demek istediğimi gayet iyi biliyor.
evet, en azından mancini'nin avrupalı bir tarzı vardı.
biz değil miyiz, tük olmayan takımları yenmek, felsefesi olan takım?
bu felsefe özünde eziklik içermekte. kompleks! aşağılık kompleksi içermekte.
türk olmayan takımlar kim? avrupalılar işte... kimse irak milli takımını yendik diye mutlu olmaz herhalde. san marino ve kazakistan milli takımlarını iti kıçına sokuyoruz beğenmiyoruz hatırlatırım.
avrupalılar işte...
avrupalıları yenmek isteyen ona içten içe hayranlık duyan galatasaray ve taraftarları... arif'in manchester'a attığı gol sonrası havalara uçan içindeki o ezikliği dışarı vuran bizler değil miydik?
madem böyle bir durum var. mancini'ye kulp takmak niye?
benim anlatmaya çabaladığım buydu.
mancini'ye ya da rijkaard'a kulp takmaya çabalamak bizi asla ileri götürmeyecek.
