257
benim nazarımda inanılmaz bir haz kaynağı. taa 3-5 yaşından beri hem de. amcam ve abimle evin salonunda çoraplardan yaptığımız toplarla, kanepeden kalelerle oynadığımız, dünyanın en güzel oyunu. yaş yükseldikçe tabi saha değişiyor, sokağa çıkılıyor okula başlamayla beraber. artık işler daha profesyonel, 1 milyona bakkaldan aldığın top ve iki taştan 3-4 adım sayıp yaptığın kaleyle oynanan bir oyun oluyor. hatta yol arkadaşlarını bile seçebiliyorsun aldım-verdim ile.
daha sonra belediyelerin parklara, okul bahçelerine yaptığı kaleler ve çakma futbol topları. biraz daha sonra sentetik çimler ve kaliteli toplar, ama bu sefer üzerine para veriyorsun falan.
küfür etmeyi, yardımlaşmayı, düşünce kalkmayı hemen hemen her erkek çocuğu futboldan öğrenir. aldım-verdim sırasında taraf olmayı, lisede sevdiği kız taraftarken hırsı öğrenir. hani meşhur laf var ya, hayat futbola fena halde benzer diye, sonuna kadar doğrudur. ve hatta hayat, futbol sayesinde anlaşılır.
daha sonra belediyelerin parklara, okul bahçelerine yaptığı kaleler ve çakma futbol topları. biraz daha sonra sentetik çimler ve kaliteli toplar, ama bu sefer üzerine para veriyorsun falan.
küfür etmeyi, yardımlaşmayı, düşünce kalkmayı hemen hemen her erkek çocuğu futboldan öğrenir. aldım-verdim sırasında taraf olmayı, lisede sevdiği kız taraftarken hırsı öğrenir. hani meşhur laf var ya, hayat futbola fena halde benzer diye, sonuna kadar doğrudur. ve hatta hayat, futbol sayesinde anlaşılır.