10291
turkce konusuyoruz, yazmaya calisiyoruz, cogunlukla okudugumuzu iddia edip okumuyoruz. baska da dogru duzgun bir dil konusulmuyor memlekette. cumhurbaskaninin yabanci dili "how are you"dan oteye gitmiyor. adamin ogrenmek gibi de derdi yok, bunu iyi bir sey oldugunu dusunuyor cunku -thanks to late 70's and 80's arabesk-. haliyle turkce cevirisi yapilmis cok net aciklamalari da beynimizle filtrelemek yerine ustune oturdugumuz organla anliyoruz.
turkce ve diger butun dillerde olan etken ve edilgen yapi var mesela. edilgen yapiyla bir sitem ederseniz sucu baskasina atmaya calisarak bahanelerden bahsediyor olursunuz. ornek: dogru duzgun calistirilmadik, takim olmamiza engel olanlar vardi, medyanin oyunu bunlar, antremanlarimiz cok az yapildi vs.
etken kisi sizseniz bahaneden bahsetmiyor bilakis hatayi kendinize cikartiyorsunuz demektir. ornek: taktik calismamiz lazim, yeterince calismiyoruz. takim olmamiz gereken bunu unuttuk. mucadele etmek icin birlikte daha cok calismaliyiz.
kisacasi birinci cogul sahis ekleri ile konusursaniz edilgen degilsinizdir, direkt etken sizsinizdir. yani baskasina suc atmiyorsunuz, kendiniz hakkinda oz elestiride bulunuyorsunuzdur.
daha da turkce dersi vermeye calismayayim sonra kulaktan dolma bilgiyle donanim kazandigini sanip kendini einstein zannedenler elestirmeye basliyor, insanlara bir sey katmaya calismak modern turkiye'de ukalalik olmus. (hic de sasirtmayan bir durum) kisacasi wesley sneijder'in yaptigi aciklamalar eski hocasinin arkasinda konusmak degil, genel biri oz elestiridir. turkce ve diger dillerin ortak yapisinda bulunan bu anlatim bicimi sagolsun beyniyle konusmalari filtreleyebilenler adamin ne demek istedigini cok rahat anlayabiliyor. daha da onemlisi sneijder soyledigi her seyde yerden goge kadar hakli.
suna benziyor sneijder'i bu konuda elestirmek, ortada bir hirsiz var, 8 milyar dolari cebe indirmis. bunu yaparken de surekli magdur gorunup kendini sempatik gostermeye calismis. bu adama hirsiz demek istiyorsun, bir kac babayigit cikip hirsizsin diyor, hatta durmuyor o tirlar isid'e gonderildi diyor. fakat kimse sozun dogrulugunu tartismiyor da bunu soyleyeni cezalandirmaya calisiyor. kardesim adam hakli, hirsiza hirsiz demis neden cezalandiriyorsun ki?
hos sneijder hirsiza hirsiz diyen gibi de yapmiyor, biz diyor. bizim duzelmemiz lazim diyor. oyle oturdugu yerden her cumle arasi satir arasi boslugu koyan tirt yazarlar gibi bakin onlarin yuzunden her sey kolayciligina kacmiyor. ya da politik hicbir altyapisi olmayan fakat ideolojik beklentilere siginmis sirikla atlamaci barajcilar gibi kendini otekilestirmiyor. ya da ulkeyi sevdigini iddia edip parayi gorunce kicina tenesir surullmus gibi kacak dovusmuyor. biz diyor, sorumlu biziz.
sol olmadigi halde solda kalmis olmanin kolayciligiyla %25'ine siginanlar gibi ben ugrastim daha ne yapim demiyor. problem icinde bile sorumluluk aliyor, biz diyor. birinci cogul sahis
elinizde boyle bir firsat var, sneijder gibi bir karakter takiminizda oynuyor ama siz kendi takintilarinizi ve isguzarliginizi bu adamin ustune atmak istiyorsunuz.
neden? cunku turkce konussak da dil anlatiminidan zerre anlamiyoruz.
neden? cunku dogrulari duymayi sevmiyoruz, biz yalanlarla beslenmeye alistik.
neden? cunku gercegi beynimize sokarsak dogruyu yapmak icin emek sarf etmek zorunda kalacagiz.
neden? cunku cebimizden paranin calindigini idrak etmek zorunda kalirsak mucadele etmek zorunda kaliriz.
neden? cunku bizim paralarimizla zengin olmus kisilerle yuzlesmek kendi enayiligimizi kabul etmek demektir.
neden? cunku durustluk bu ulkeden kacip gideli tam 69 sene oldu.
yatin efendiler. kulaginizin ustune, poponuzun ustune, calismasi gereken kolunuzun ustune... nereye isterseniz onun ustune yatin. ama kalkip calismak isteyen durust insanlara bok atmayin.
turkce ve diger butun dillerde olan etken ve edilgen yapi var mesela. edilgen yapiyla bir sitem ederseniz sucu baskasina atmaya calisarak bahanelerden bahsediyor olursunuz. ornek: dogru duzgun calistirilmadik, takim olmamiza engel olanlar vardi, medyanin oyunu bunlar, antremanlarimiz cok az yapildi vs.
etken kisi sizseniz bahaneden bahsetmiyor bilakis hatayi kendinize cikartiyorsunuz demektir. ornek: taktik calismamiz lazim, yeterince calismiyoruz. takim olmamiz gereken bunu unuttuk. mucadele etmek icin birlikte daha cok calismaliyiz.
kisacasi birinci cogul sahis ekleri ile konusursaniz edilgen degilsinizdir, direkt etken sizsinizdir. yani baskasina suc atmiyorsunuz, kendiniz hakkinda oz elestiride bulunuyorsunuzdur.
daha da turkce dersi vermeye calismayayim sonra kulaktan dolma bilgiyle donanim kazandigini sanip kendini einstein zannedenler elestirmeye basliyor, insanlara bir sey katmaya calismak modern turkiye'de ukalalik olmus. (hic de sasirtmayan bir durum) kisacasi wesley sneijder'in yaptigi aciklamalar eski hocasinin arkasinda konusmak degil, genel biri oz elestiridir. turkce ve diger dillerin ortak yapisinda bulunan bu anlatim bicimi sagolsun beyniyle konusmalari filtreleyebilenler adamin ne demek istedigini cok rahat anlayabiliyor. daha da onemlisi sneijder soyledigi her seyde yerden goge kadar hakli.
suna benziyor sneijder'i bu konuda elestirmek, ortada bir hirsiz var, 8 milyar dolari cebe indirmis. bunu yaparken de surekli magdur gorunup kendini sempatik gostermeye calismis. bu adama hirsiz demek istiyorsun, bir kac babayigit cikip hirsizsin diyor, hatta durmuyor o tirlar isid'e gonderildi diyor. fakat kimse sozun dogrulugunu tartismiyor da bunu soyleyeni cezalandirmaya calisiyor. kardesim adam hakli, hirsiza hirsiz demis neden cezalandiriyorsun ki?
hos sneijder hirsiza hirsiz diyen gibi de yapmiyor, biz diyor. bizim duzelmemiz lazim diyor. oyle oturdugu yerden her cumle arasi satir arasi boslugu koyan tirt yazarlar gibi bakin onlarin yuzunden her sey kolayciligina kacmiyor. ya da politik hicbir altyapisi olmayan fakat ideolojik beklentilere siginmis sirikla atlamaci barajcilar gibi kendini otekilestirmiyor. ya da ulkeyi sevdigini iddia edip parayi gorunce kicina tenesir surullmus gibi kacak dovusmuyor. biz diyor, sorumlu biziz.
sol olmadigi halde solda kalmis olmanin kolayciligiyla %25'ine siginanlar gibi ben ugrastim daha ne yapim demiyor. problem icinde bile sorumluluk aliyor, biz diyor. birinci cogul sahis
elinizde boyle bir firsat var, sneijder gibi bir karakter takiminizda oynuyor ama siz kendi takintilarinizi ve isguzarliginizi bu adamin ustune atmak istiyorsunuz.
neden? cunku turkce konussak da dil anlatiminidan zerre anlamiyoruz.
neden? cunku dogrulari duymayi sevmiyoruz, biz yalanlarla beslenmeye alistik.
neden? cunku gercegi beynimize sokarsak dogruyu yapmak icin emek sarf etmek zorunda kalacagiz.
neden? cunku cebimizden paranin calindigini idrak etmek zorunda kalirsak mucadele etmek zorunda kaliriz.
neden? cunku bizim paralarimizla zengin olmus kisilerle yuzlesmek kendi enayiligimizi kabul etmek demektir.
neden? cunku durustluk bu ulkeden kacip gideli tam 69 sene oldu.
yatin efendiler. kulaginizin ustune, poponuzun ustune, calismasi gereken kolunuzun ustune... nereye isterseniz onun ustune yatin. ama kalkip calismak isteyen durust insanlara bok atmayin.