27
(bkz: hamza hamzaoğlu/#1826078)
ilgili entry'sinde düşüncesini aktarış biçimi ve dilini takdir etmekle birlikte fikirlerine katılmadığım yazarımız.
hamza hamzaoğlu'na çabuk reaksiyon gösteren, başarısında yalayıp yıkayan, ilk başarısızlığında çapsızlıkla suçlamış olanlar hedefe konulsa bir nebze...
ancak hamza hamzaoğlu'nun bugün geldiğimiz noktada delicesine eleştirilmesinde artık rasyonel sebepler hakim...
- yaz transfer döneminin başından bu yana bazı konularda en yetkininden en futbol cahiline tüm taraftarlar bazı konularda üstüne basa basa takviye gerektiğini söyledi:
* hamza hoca takımın takviye gerektiren yerlerine transfer yapmazken zaten başarılı biçimde monte edilmiş olan mevkilere yeni transferler yaptı
* sonrasında o mevkilerdeki oyuncuların gönderilmesi söz konusu oldu, takım güç kaybetti
* yapılan transferlerde hamza hocanın takıma getirttiği isimler bilal, jem paul gibi isimler vasatı aşamazken scout ekibinin yaptırdığı ucuz transferler olan jose, denayer ve carole takımın ayakta kalan isimleri
* takımın bel kemiği melo gönderildi, gönderileceği yazın başından beri belliyken o tip bir oyuncuyu almayan, aldırmayan hoca, selçuk ve selçuk halefi 4-5 futbolcuyla yola devam etti, takımın hali ortada, melo'nun olmayışı çöküşün en önemli sebebi
* insanlar yıllardı "sağ bek - forvet - stoper" diye inleyip duruyor... hamza hoca sağ bekteki sabri'yi taraftar tefle tencereyle kovmak isterken sözleşme uzattırdı, sağ beke transfer yaptırmadı, ancak şansı yaver gitti, stoper için aldırdığı denayer sağ bek oynayabilir çıktı, yoksa vay halimize devam ediyorduk...
* stoperde chedjou sakatlandıktan sonra gördük ki semih ve hakan balta'dan birisine birşey olsa stoper için tek alternatif umut bulut... koray bile değil... uzatmıyorum bakın...
* takımın santrfor ihtiyacı herkesin dilinde, şampiyonlar liginde oynayacaksın, en berbat halindeyken "şeker gibi" denebilecek düzeyde bir kura çekmişsin, insaf et bir bak, takımında burak yılmaz'dan başka golcün olmadığını görmen için vahiy mi inmesi gerekiyor?
uzun uzun devamında anlatabileceğim pek çok şey olsa da yukarıda anlattığım kurgu yeterli geliyor meramımı anlatmak için...
mancini gittiğinde bu kadar saygı görmesinin sebebi başarılı olduğuna inanılmasından değil, bu takıma inancının ve kendisinin verebileceği katkının sınırlı olacağını anladığında adam gibi gidebilmesinden kaynaklanıyor.
keza gerets, rijkaard, bülent korkmaz ve hatta hagi de benzer şekillerde "öncelik" kavramını iyi belirledikleri için hala kredisi olan isimler taraftar nezdinde...
ilgili entry'sinde düşüncesini aktarış biçimi ve dilini takdir etmekle birlikte fikirlerine katılmadığım yazarımız.
hamza hamzaoğlu'na çabuk reaksiyon gösteren, başarısında yalayıp yıkayan, ilk başarısızlığında çapsızlıkla suçlamış olanlar hedefe konulsa bir nebze...
ancak hamza hamzaoğlu'nun bugün geldiğimiz noktada delicesine eleştirilmesinde artık rasyonel sebepler hakim...
- yaz transfer döneminin başından bu yana bazı konularda en yetkininden en futbol cahiline tüm taraftarlar bazı konularda üstüne basa basa takviye gerektiğini söyledi:
* hamza hoca takımın takviye gerektiren yerlerine transfer yapmazken zaten başarılı biçimde monte edilmiş olan mevkilere yeni transferler yaptı
* sonrasında o mevkilerdeki oyuncuların gönderilmesi söz konusu oldu, takım güç kaybetti
* yapılan transferlerde hamza hocanın takıma getirttiği isimler bilal, jem paul gibi isimler vasatı aşamazken scout ekibinin yaptırdığı ucuz transferler olan jose, denayer ve carole takımın ayakta kalan isimleri
* takımın bel kemiği melo gönderildi, gönderileceği yazın başından beri belliyken o tip bir oyuncuyu almayan, aldırmayan hoca, selçuk ve selçuk halefi 4-5 futbolcuyla yola devam etti, takımın hali ortada, melo'nun olmayışı çöküşün en önemli sebebi
* insanlar yıllardı "sağ bek - forvet - stoper" diye inleyip duruyor... hamza hoca sağ bekteki sabri'yi taraftar tefle tencereyle kovmak isterken sözleşme uzattırdı, sağ beke transfer yaptırmadı, ancak şansı yaver gitti, stoper için aldırdığı denayer sağ bek oynayabilir çıktı, yoksa vay halimize devam ediyorduk...
* stoperde chedjou sakatlandıktan sonra gördük ki semih ve hakan balta'dan birisine birşey olsa stoper için tek alternatif umut bulut... koray bile değil... uzatmıyorum bakın...
* takımın santrfor ihtiyacı herkesin dilinde, şampiyonlar liginde oynayacaksın, en berbat halindeyken "şeker gibi" denebilecek düzeyde bir kura çekmişsin, insaf et bir bak, takımında burak yılmaz'dan başka golcün olmadığını görmen için vahiy mi inmesi gerekiyor?
uzun uzun devamında anlatabileceğim pek çok şey olsa da yukarıda anlattığım kurgu yeterli geliyor meramımı anlatmak için...
mancini gittiğinde bu kadar saygı görmesinin sebebi başarılı olduğuna inanılmasından değil, bu takıma inancının ve kendisinin verebileceği katkının sınırlı olacağını anladığında adam gibi gidebilmesinden kaynaklanıyor.
keza gerets, rijkaard, bülent korkmaz ve hatta hagi de benzer şekillerde "öncelik" kavramını iyi belirledikleri için hala kredisi olan isimler taraftar nezdinde...