• 1
    sakin olun sakin olun - operasyon falan yok... resmi birşey de yok...
    sadece benim kanaatim...

    gün itibariyle kanaat getirdiğim üzere - 2015-2016 futbol sezonu için tüm avrupa futbolunu çepeçevre sarmalamış futbol şike vuku ediyor...
    evet, şimdi bana gülenler, "ne diyon lan sen deyişik?" diye soranlar olacaktır, çok mu çükümde? hayır...

    ben tezimi şöyle ifade edeyim, çürütenler altına işesin:

    - bu akşam şampiyonlar ligi maçları oynandı...

    öyle anormal skorlarla başladı ki maçlar, hani bir araya denk getiremezsin, roma bate'den 22 dakikada 3 yiyor, barça kendi evinde leverkusen'e karşı 80'inci dakikaya kadar 1-0 geride, bayern 15 dakikada 4-0 öne geçiyor, arsenal kendi evinde olympiakos'a 2-3 yeniliyor, chelsea porto'ya 2-1 yeniliyor... bayern hariç tüm favoriler geride, tüm sürprizler gerçekleşmiş, bayern de beklenenin üstünde fark yaparak sürprize gidiyor.

    şu skorlar ne skoru biliyor musunuz arkadaşlar?

    "millet çok ağırlıklı olarak şu maçlara şu bahisi yaptı, tutarsa bahis firması batacak, tersi olsun" skorları bunlar...

    - geçen hafta bir futbol mucizesi oldu, 1-0 gerideki bayern, lewandowksi'nin oyuna girip 9 dakikada 5 gol attığı maçta rakibine farka boğdu... bunlar güzel şeyler diyorsunuz, eyvallah bence de güzel, lewa'nın golleri de güzel... ama 9 dakikada 5 gol be abi?

    - lewandowksi son 3 maçta 200 dakika civarı forma giyip tam 9 gol atmış... yaklaşık 20 dakikada bir gol... ah çok iyi...

    - italya'da geçen sene neredeyse namağlup ligi bitirme noktasına yaklaşan juventus'un ligde 6 maçta 5 puanı var...

    - italya liginde 5 maçta 5 galibiyet alan inter bu hafta fiorentina'dan 4 yedi

    - türkiye liginde fenerbahçe "aha puan kaybetti" denen 3 maçta son dakikalarda hakem yardımlarıyla 3 puan alacakken 9 puan almayı başardı

    - aynı fenerbahçe bu hafta derbide 2-0 geride olduğu maçı birden 2-2'ye getirdi, 3-2 kaybetti (tabi bunlar hep futbol)

    - ingiltere liginin açık ara favorisi ve en güçlü takımı konumundaki manchester city'e bir haller oluyor, kendi evinde şampiyonlar liginde juve'ye 2-1 kaybetmeleri avrupa sendromu olarak anıldı, ancak bu hafta premier ligde tottenham'a 4-1 yenilmelerini açıklayacak bir kavram mevcut değil

    - brendan rogers'ın milyonlar dökerek kurduğu liverpool lig başından bu yana saçma sapan bir 3-5-2 taktiğiyle dökülme noktasına geldi, tam "rogers bu hafta gidiyor" derken, bahisçiler bütün bet'lerini aston villa'ya basmışken, aaaa o da ne? liverpool 3-2 galip...

    - arsenal'in anormal skorlar zaten artık dillere destan, 1-0 geriye düştükleri leichester maçını, ki bu takım ligin dişlilerinden, 5-2 gibi bir skorla deplasmanda yenerek geçtiler... çok normal evet...

    - premier ligin açık ara en kötü ve en sahipsiz takımı newcastle, "chelsea nefes alacak" denen maçta chelsea ile 2-2 berabere kalmayı başardı... çok mu doğal? evet çok doğal gerçekten...

    - avrupa'nın en korkulan takımı barcelona sezon başında bu yana 3 kez rakiplerinden 4 gol yedi... bilbao ve celta vigo tarafından tokatlanan barça, süper kupa finalinde sevilla maçında 5-4'lük skorla kupaya uzandı... hem de ne uzanma? maç öyle şike kokuyordu ki koku gelmesin diye kanalı kapattık...

    - bu hafta real madrid 30 dan fazla şut çektiği maçta 10 kişilik malaga'yı yenemedi, ha haberi olmayanlara da hatırlatalım, "gol yemez" atletico madrid, yani şampiyonlar ligindeki rakibimiz, villarreal'e 1-0 kaybetti... doğal tabi...

    - premier lig'de birileri ortalığı fena karıştırmış durumda, westham united adında bilic'in çalıştırdığı takım ilk 5 haftada ligin dişli 3 takımını deplasmanda tokatladı... liverpool, man city ve chelsea'yi deplasmanda mağlup eden westham ligde 3'üncü sırada...

    - osmanlıspor diye bir takım var süper ligde... değişik işler yapıyor bu adamlar, 3. sıradalar ve liderin sadece 2 puan gerisindeler... daha güzelini hatırlatayım, son hafta ligin büyüklerinden trabzonspor'u 3-1 yendiler. bunu yaparlerken maçın yarısından fazlasında 10 kişiydiler, bu adamların deplasmanda galatasaray'ı yendiğini de hatırlatalım...

    gelelim büyük liglere ve liglerin tepelerindeki ekiplere:

    - ingiltere premier lig: manchester united lider... nasıl diye sormayın, öyle valla...
    - italya serie a: fiorentina lider... inter yenilince biz de yenilmiş sayıldık... ondan işte...
    - ispanya la liga: villarreal lider... kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun?
    - almanya bundesliga: tabi ki bayern lider... ama 7'de 7'yle... itiraf et, karıncalandın şimdi...
    - türkiye süper lig: beşiktaş lider... ohoooo... hemen alkışlar alkışlar... acele etmeyin, ligin 3. sırasında bir osmanlıspor var, takip edin

    beyler, yıllardır futbol takip ediyorum...
    size kanıtlayamam yukarıda yazanların anormalliğini...
    sarı-laci bir takımın apaçık yaptığı şike kanıtlanamadı bunu mu kanıtlayacağız?

    ama bazı şeyleri hissedersiniz ya hani? bilirsiniz bişeylerin farklı olduğunu ama ancak içinizde hissederek açıklayabilirsiniz...
    öyle işte bu...

    * sepp blatter adı verilen bir adet dürzü dünya futbolunu yönetiyor, yolsuzluk itirafları ve skandallar varken hala devam edeceğim diyebilecek haysiyetsiz yüzsüz bir herif... başından aşağı sahte paralar dökerek protesto ettiler, istifa etti geri döndü, aziz yıldırım'a bağladı, ama gitmiyorum diyor... son dönemi, parayı kırdığı kadar daha kırıp elmasa çevirip gidecek... zaten zenginlere de verdi tüm organizasyonları, keyfi yerinde

    * michel platini adında utanmaz arlanmaz bir fransız uefa'nın başında... kendi ülkesinin takımı rakip takıma 7 atarken ve gol yiyen takımın oyuncusu gülerken kameralara yakalanmışken kılını kıpırdatmayan, kafasına göre hangi ülkedeki takımın düşeceğine hangisinin müdahale edilemez olduğuna karar veren haysiyetsiz vatandaş... yunanistan'da aynı şeyi yapan takımı 4 lig düşürüp avrupa'ya alan, ancak türkiye'deki özdeşini ligden düşürmeyip avrupa'dan men eden dengesiz... onun da muhtemelen son dönemi... cebini ne kadar doldurduğuna göre saygınlığı tartışılacak...

    türkiye'den hiç bahsetmiyorum...

    yukarıdaki olaylar dizisi size normal geliyorsa benim söyleyecek başka bir lafım yok... izlemeye devam...
    biz de tiyatroya gittiğimizde öpüşen 2 oyuncu görünce birbirimize sorardık "lan illa bişey hissediyorlardır, bunlar gerçekten öpüşüyorlar galiba" diye...
    gerçek değilmiş işte...

    tıpkı bizim şuan izlediğimiz futbol gibi...
    öpüşüyorlar diye izliyoruz ama haberiniz olsun, "gerçek değil"...
App Store'dan indirin Google Play'den alın