34
ukalalık olacak belki ama bir zamanların daniel tozser'ini andıran ikinci nesil yazar. sabahın köründe kalkar, transfermarkt mıdır nedir onun gibi yapardık sol frame'i. gocunmazdık, üşenmezdik, yorulmazdık. hayatımızı idame ettirecek maaşlı bir iş ciddiyetinde, birşeyler eksik olsa dünya dönmeyi bırakıp olduğu yerde zınk diye duracakmışcasına...
yıllar geçti işte. biz büyüdük, yorulduk, kırıldık, itildik falan filan...
okuldu, askerlikti derken hayat bizi alıp götürdü. zamanında mahalle maçlarının aranan ismi olup şimdilerde bir ofiste ömür çürüten niceleri gibi...
bu işlere başladığımızda belki 10 belki 15 kişiydik. iyi ya da kötü herkes birşeyler oldu, başarılı olamasak da aynı yola girdik...
şimdi dönüp bakınca yıllar geçmiş deyip ara ara pişman "olayazmak" ile geçiyor günler...
herşeye rağmen selam olsundur...
yıllar geçti işte. biz büyüdük, yorulduk, kırıldık, itildik falan filan...
okuldu, askerlikti derken hayat bizi alıp götürdü. zamanında mahalle maçlarının aranan ismi olup şimdilerde bir ofiste ömür çürüten niceleri gibi...
bu işlere başladığımızda belki 10 belki 15 kişiydik. iyi ya da kötü herkes birşeyler oldu, başarılı olamasak da aynı yola girdik...
şimdi dönüp bakınca yıllar geçmiş deyip ara ara pişman "olayazmak" ile geçiyor günler...
herşeye rağmen selam olsundur...
