21
içimizden biri tanımına uymaktadır. galatasaray dergisi'nin ilk sayısındaki yazısında anlattığı bir anısı da bu konudaki sağlam delillerden biridir. 1986-87 sezonu, malum "14 senelik çile"nin son bulduğu sene. tam tarih vermek gerekirse 24 mayıs 1987 galatasaray kocaelispor maçı. o dönemlerde okuldan arkadaş grubu ile maçlara giden ve eski açık'ın kapalıya yakın tarafında yer alan, kendi deyimi ile ultraslan-üni'nin prototip bir versiyonu olan bir üniversite öğrencisidir. rize deplasmanında alınan yenilgi ve ortaya çıkan iki puan sonrası şoktadır. sezonun genelinde yaptığının aksine o maç kapalı'ya gitmiştir. üstelik yanında hoşlandığı kız da vardır. sezonun bitimine o maç dahil 3 hafta kalmıştır ve tribünler yavaş yavaş hasrete bir sene daha ekleneceği yönünden tezahüratlara girmiştir. derken o an gelir, yanındaki bir vatandaşın radyosundan malatyaspor'un gol haberi gelir. yanında kız arkadaşı olduğundan dolayı rezil olmamak için gitmediği kapalının göbeğinde alır soluğu. iki hafta kala puanların eşitlenmesi bile tribünleri çıldırtmaya yetmiştir. maç biter, arkadaşlarıyla birlikte tezahürat yapa yapa staddan çıkar. ortaklar caddesinin sonundaki bir birahanede alırlar soluğu. bir süre sonra birşeylerin eksikliğini farkeder. kız arkadaşını o sevinçle tribünde unutmuştur.