25
bilenlere bir iki soru sormak istediğim oyun.
sözlük yazarları sağolsun bu oyuna bağlandık, tiryakisi olduk.
yine sözlük yazarları sağolsun at satın alarak parayı kırmayı öğrendik.
ilk başta adana demir ile başlayıp balıkesir'e transfer olup onları 8. yaptım. tam ''iki sezon sonra bu oyunun zevki kalmaz'' derken fb ve bjk transfer etmek istedi. gs'yi bekledim, gelmeyince yurt dışına çıktım. isviçre ligine gittim, ilk sezon yine iyi, ikinci sezon kötü olunca tekrar türkiye'ye döndüm. yine balıkesir ile ortalığı dağıtırken galatasaray geldi. cimbom ile şampiyon vsyr olduktan sonra bayern geldi. orada batırdım, ama o seviyeye bir kere gelince artık sezon sonu istediğiniz takıma gidebiliyorsunuz.
man city, chelsea ile şampiyonlar ligi şampiyonluğu fln yaşadım. dini yaşantım gereği kız arkadaşına hiç gerek duymadım :( ve lifestyle hep minimumda kaldı. hatta bir ara belki birşey olur diye bir ton eşya almıştım, ev, araba, telefon, takım elbise vsyr, fakat eskiyen eşyaları paso yenilemekten param bitti ve hepsini terk ettim.
ardından para biriktirip tutunabileceğim bir ligi tercih ettim: özbekistan!
neftchi'ye 28'imde transfer oldum, özbek kupalarına ambargo koyduk ve asya şampiyonlar ligi artık müzemizden çıkmıyor diyebiliriz. kaptanlık mertebesine eriştim ve ilk defa 31 yaşımda milli takıma seçildim. ha terim hala ''seni pek beğenmiyorum, yedeksin'' diyor fakat banane. 12. levelden 24'e çıktım 2-3 sezonda, sanırım özbekistanı sevdim.
sorularıma gelecek olursak, o kadar para biriktirdim, cafe alayım dedim. hiç bir getirisi yok. ulan at bile para getiriyor, şu cafe'de hiç mi birşey satamıyorum ben?
değerli arkadaşlar yok mu başka öneriniz? otel vsyr para getiriyor mu? 2500 kadar param var, nereye harcayayım? at yarışı yapmaktan sergen'e benzedim iyicene.
ayrıca ''takım mı, teknik direktörmü?' 'sponsor mu, hayranlar mı?' sorularına gıcık oluyorum. özbekistan'da olduğumdan beri hepsini en üst seviyeye getirdim zaten. ne karışıyorsunuz abicim? ondan sonra hep bir taraf alınıp seviyeyi düşürüyor. şuna 'ikinizi de aynı derece seviyorum' diyebilelim artık. ne o çocuğa ''anneni mi, babanı mı daha çok seviyorsun?'' tarzı sorular?
sözlük yazarları sağolsun bu oyuna bağlandık, tiryakisi olduk.
yine sözlük yazarları sağolsun at satın alarak parayı kırmayı öğrendik.
ilk başta adana demir ile başlayıp balıkesir'e transfer olup onları 8. yaptım. tam ''iki sezon sonra bu oyunun zevki kalmaz'' derken fb ve bjk transfer etmek istedi. gs'yi bekledim, gelmeyince yurt dışına çıktım. isviçre ligine gittim, ilk sezon yine iyi, ikinci sezon kötü olunca tekrar türkiye'ye döndüm. yine balıkesir ile ortalığı dağıtırken galatasaray geldi. cimbom ile şampiyon vsyr olduktan sonra bayern geldi. orada batırdım, ama o seviyeye bir kere gelince artık sezon sonu istediğiniz takıma gidebiliyorsunuz.
man city, chelsea ile şampiyonlar ligi şampiyonluğu fln yaşadım. dini yaşantım gereği kız arkadaşına hiç gerek duymadım :( ve lifestyle hep minimumda kaldı. hatta bir ara belki birşey olur diye bir ton eşya almıştım, ev, araba, telefon, takım elbise vsyr, fakat eskiyen eşyaları paso yenilemekten param bitti ve hepsini terk ettim.
ardından para biriktirip tutunabileceğim bir ligi tercih ettim: özbekistan!
neftchi'ye 28'imde transfer oldum, özbek kupalarına ambargo koyduk ve asya şampiyonlar ligi artık müzemizden çıkmıyor diyebiliriz. kaptanlık mertebesine eriştim ve ilk defa 31 yaşımda milli takıma seçildim. ha terim hala ''seni pek beğenmiyorum, yedeksin'' diyor fakat banane. 12. levelden 24'e çıktım 2-3 sezonda, sanırım özbekistanı sevdim.
sorularıma gelecek olursak, o kadar para biriktirdim, cafe alayım dedim. hiç bir getirisi yok. ulan at bile para getiriyor, şu cafe'de hiç mi birşey satamıyorum ben?
değerli arkadaşlar yok mu başka öneriniz? otel vsyr para getiriyor mu? 2500 kadar param var, nereye harcayayım? at yarışı yapmaktan sergen'e benzedim iyicene.
ayrıca ''takım mı, teknik direktörmü?' 'sponsor mu, hayranlar mı?' sorularına gıcık oluyorum. özbekistan'da olduğumdan beri hepsini en üst seviyeye getirdim zaten. ne karışıyorsunuz abicim? ondan sonra hep bir taraf alınıp seviyeyi düşürüyor. şuna 'ikinizi de aynı derece seviyorum' diyebilelim artık. ne o çocuğa ''anneni mi, babanı mı daha çok seviyorsun?'' tarzı sorular?