146
işim auditorluk, bağımsız denetim raporu hazırlama vs. o yüzden halka açık şirketlerle sık sık muhatap oluyoruz raporları yeri geliyor kapa yükleme işini de biz yapıyoruz. neyse olay şu ki kap düşündüğünüz gibi bir zımbırtı değil. aslında hissedarların haklarını koruyan ve bilgilendiren, hisse senetlerinin alım satımıyla doğrudan ilişkili bir spk oluşumu.
bir ara ünal aysal'ın bedelli sermaye arttırımı ile ilgili yazarım ama türkiye'de kap'daki bazı bildirimlerin olup olmaması taraf olunmasından değil iş bilmemezlik ve kontrol mekanizması olmamasından. spk dediğiniz her ne kadar 80'ler başında kurulmuş gözükse de türkiye'de aktif olarak kullanılması 2001 bankalar krizinden sonra başlar, akp'nin halka açılma ve özelleşme işleri ile zirve yapar. türkiye'deki finansal sistem de zaten 30 yıllık bir sistemdir ki hacmi büyük piyasalara göre oldukça ufak kalır. türkiye 2001 yılında amerika'dan birebir devşirme olan üst kurul kurma işine girişmiş; zamanında kaliteli bürokratlarda bu pozisyonlarda görev almıştır. fakat son 5 yıllık bir süreçte kadrolar türkiye'nin herhangi bir kurumunda olduğu gibi hızla değişmiş ve işini bilmeyen insanlar topluluğu haline gelmiştir bu üst kurullar. son yıllarda personel türkiye'nin ab süreci sonucu geçmeye çalıştığı ifrs konusunda o kadar zayıftır ki şaşırırsınız. geçen bir haber vardı 19 yaşında akp milletvekili çocuğu atama ile epdk'ya geldi diye. varın siz düşünün üst kurulların halini.
bu yüzden birinin yayınlayıp diğerinin yayınlanmaması ve bunun sürecinde ceza almaması normaldir. amerika'da olsa kan alırlar öyle diyeyim.
bir ara ünal aysal'ın bedelli sermaye arttırımı ile ilgili yazarım ama türkiye'de kap'daki bazı bildirimlerin olup olmaması taraf olunmasından değil iş bilmemezlik ve kontrol mekanizması olmamasından. spk dediğiniz her ne kadar 80'ler başında kurulmuş gözükse de türkiye'de aktif olarak kullanılması 2001 bankalar krizinden sonra başlar, akp'nin halka açılma ve özelleşme işleri ile zirve yapar. türkiye'deki finansal sistem de zaten 30 yıllık bir sistemdir ki hacmi büyük piyasalara göre oldukça ufak kalır. türkiye 2001 yılında amerika'dan birebir devşirme olan üst kurul kurma işine girişmiş; zamanında kaliteli bürokratlarda bu pozisyonlarda görev almıştır. fakat son 5 yıllık bir süreçte kadrolar türkiye'nin herhangi bir kurumunda olduğu gibi hızla değişmiş ve işini bilmeyen insanlar topluluğu haline gelmiştir bu üst kurullar. son yıllarda personel türkiye'nin ab süreci sonucu geçmeye çalıştığı ifrs konusunda o kadar zayıftır ki şaşırırsınız. geçen bir haber vardı 19 yaşında akp milletvekili çocuğu atama ile epdk'ya geldi diye. varın siz düşünün üst kurulların halini.
bu yüzden birinin yayınlayıp diğerinin yayınlanmaması ve bunun sürecinde ceza almaması normaldir. amerika'da olsa kan alırlar öyle diyeyim.