5
fenerbahçe ülker sezona yine obradovic önderliğinde büyük bütçelerle yola çıktı. geçtiğimiz sezonki kadro yapılanmasının üzerine bu sezon da ilk beş/rotasyon kadro seçiminde genel olarak olarak çok doğru işler yaptılar. son 2 sezonda yarı sahayı hızlı geçebilen point guard seçimleri, oyunlarına ivme ve hareket kazandırdı. roko ukic’li 2009/2010 sezonunda p&r üzerine dayalı oyunlarının, o sezondan sonra 3 ve 4 numaraların önemli olduğu modern basketbola evrildiğini düşünüyorum.
bugün baktığımız zaman nemanja bjelica euroleague mvp’si. tbl’nin en yüksek kontratına sahip olan jan vesely de sistemin kilit parçalarından. zaten fenerbahçe ülker, rakiplerine bu ikilinin oyuna domine etmesiyle fark yaratıyor. bjelica’nın akıllı penetreleri, topsuz oyundaki koşuları ve bence en çok dikkat çeken pasörlük özelliği üst düzeyde.
zizis ve kenan’ın maccabi serisinden itibaren topa baskı ve istekleri rakip guardlara zorluk çıkarıyor. eğer elinizde arroyo gibi gözü kapalı yarı sahayı geçebilecek guardınız yoksa, zorluk yaşıyorsunuz.
bogdan bogdanovic partizan’da takım liderliğine bürünerek istediği topları kullanabilecek özgürlüğe sahipti. obradovic’le daha çok bitirici rolde oynasa da sisteme adapte oldu ve kritik anlarda ön plana çıkabiliyor.
`neleri iyi yapıyorlar?`
*sorumluluğu paylaşacak birçok oyuncularının olması fenerbahçe ülker’e büyük avantaj sağlıyor. andrew goudeluck, emir preldzic, bjelica ve bogdanovic; gerektiği yerde top kullanmaktan çekinmeyen oyuncular.
*goudeluck’ın tam bir “isolation” oyuncusu olduğunu söylemek lazım. oyunun tıkandığı anlarda goudeluck’ın eli titremiyor. önlem alınması zor.
*galatasaray liv hospital’ın zayıf karnı olan erceg’in üzerinden işleyebilecek setlere sahip olmaları. gerektiği yerde bjelica&vesely bile p&r oynayabiliyor.
*galatasaray’ın ön alan oyuncularının da savunmada sıkıntı yaşadığını biliyoruz. ender arslan genel olarak hareketli bir guard olsa da güçlü değil. perdelere kolay takılıyor. rakibin ikili oyunlarında patric young’ın sürekli uyanık olması gerek.
galatasaray liv hospital cephesi
oktay mahmuti döneminden itibaren taraftarların basketbola olan ilgisi bir hayli arttı. ergin ataman’ın galatasaray’daki ilk iki sezonunda ise tamamen bir bütün olduğunu söyleyebiliriz. zaten o sezonlarda kadro yapılanmasının ne kadar doğru olduğu aşikar. uzun rotasyonunda n’dong-macvan-erceg-furkan 4′lüsünün avrupa’da ve tbl’de etkili olamayacağı rakip yoktu. nitekim o sezonda da 23 sene sonra şampiyonluk geldi.
`peki bu sezon hangi yanlışlar yapıldı?`
*kadro yapılanması/bütçe doğrultusunda yanlışlar oldu. bu sezon ergin ataman’ın da söylediği gibi transferde net olarak hatalar yapıldı . fakat kariyerinde sayısız kupa kazanan obradovic bile fenerbahçe’de aynı hataları yaptı.
*furkan aldemir ile başlayan yıkım. belki de furkan’ın takımdan ayrılışı, diğer oyuncuların da takıma bağlılıklarını ve inançlarını azalttı. motivasyon düştü. oyuncular ve staff, sezon boyunca oyuna konsantrasyon sağlayamadı. düşünsenize bir takımınız var, mali sıkıntılarla boğuşuyorsunuz, birçok defa oyuncularınız idmana çıkmama kararı alıyor, her hafta ayrı bir kriz yaşanıyor, taraftarın takıma olan inancı azalıyor… duygun yarsuvat yönetiminin basketbola olan ilgisi bu sene geri planda kaldı.
sezon boyunca izlediğim galatasaray takımında gözlemlediğim şu var: karakter. sorunlarla dolu bir sezon geçti, ataman döneminde galatasaray tüm kulvarlarda 35 mağlubiyet aldı ve ve bir rekor ne yazık ki. fakat takım kritik maçlarda daha önce nasıl savaşabildiğini bizlere gösterdi. yine buna örnek olarak 6 kişiyle abdi ipekçi’de kazanılan fenerbahçe maçını verebiliriz.
galatasaray erkek basketbol takımları, ergin ataman dönemiyle büyük maçları oynama alışkanlığı elde etti. evet, normal sezon oldukça sıkıntılı geçti fakat, zorlukların üstesinden gelebilecek mental seviyeyi atladı bu takım. geçtiğimiz gün sinan güler ile konuştuğumda play-off’larda takımdan umutlu olmamız gerektiği hissini aldım.
evet, kağıt üzerinde fenerbahçe ülker avantajlı görünüyor fakat iş abdi ipekçi’de değişiyor. obradovic’in ergin ataman’a karşı abdi ipekçi’de 0/5 çektiğini söylemek lazım.
serinin 3. maça kalacağını düşünüyorum. abdi ipekçi’de salon son kez dolmalı. seyirciye büyük iş düşüyor.
bugün baktığımız zaman nemanja bjelica euroleague mvp’si. tbl’nin en yüksek kontratına sahip olan jan vesely de sistemin kilit parçalarından. zaten fenerbahçe ülker, rakiplerine bu ikilinin oyuna domine etmesiyle fark yaratıyor. bjelica’nın akıllı penetreleri, topsuz oyundaki koşuları ve bence en çok dikkat çeken pasörlük özelliği üst düzeyde.
zizis ve kenan’ın maccabi serisinden itibaren topa baskı ve istekleri rakip guardlara zorluk çıkarıyor. eğer elinizde arroyo gibi gözü kapalı yarı sahayı geçebilecek guardınız yoksa, zorluk yaşıyorsunuz.
bogdan bogdanovic partizan’da takım liderliğine bürünerek istediği topları kullanabilecek özgürlüğe sahipti. obradovic’le daha çok bitirici rolde oynasa da sisteme adapte oldu ve kritik anlarda ön plana çıkabiliyor.
`neleri iyi yapıyorlar?`
*sorumluluğu paylaşacak birçok oyuncularının olması fenerbahçe ülker’e büyük avantaj sağlıyor. andrew goudeluck, emir preldzic, bjelica ve bogdanovic; gerektiği yerde top kullanmaktan çekinmeyen oyuncular.
*goudeluck’ın tam bir “isolation” oyuncusu olduğunu söylemek lazım. oyunun tıkandığı anlarda goudeluck’ın eli titremiyor. önlem alınması zor.
*galatasaray liv hospital’ın zayıf karnı olan erceg’in üzerinden işleyebilecek setlere sahip olmaları. gerektiği yerde bjelica&vesely bile p&r oynayabiliyor.
*galatasaray’ın ön alan oyuncularının da savunmada sıkıntı yaşadığını biliyoruz. ender arslan genel olarak hareketli bir guard olsa da güçlü değil. perdelere kolay takılıyor. rakibin ikili oyunlarında patric young’ın sürekli uyanık olması gerek.
galatasaray liv hospital cephesi
oktay mahmuti döneminden itibaren taraftarların basketbola olan ilgisi bir hayli arttı. ergin ataman’ın galatasaray’daki ilk iki sezonunda ise tamamen bir bütün olduğunu söyleyebiliriz. zaten o sezonlarda kadro yapılanmasının ne kadar doğru olduğu aşikar. uzun rotasyonunda n’dong-macvan-erceg-furkan 4′lüsünün avrupa’da ve tbl’de etkili olamayacağı rakip yoktu. nitekim o sezonda da 23 sene sonra şampiyonluk geldi.
`peki bu sezon hangi yanlışlar yapıldı?`
*kadro yapılanması/bütçe doğrultusunda yanlışlar oldu. bu sezon ergin ataman’ın da söylediği gibi transferde net olarak hatalar yapıldı . fakat kariyerinde sayısız kupa kazanan obradovic bile fenerbahçe’de aynı hataları yaptı.
*furkan aldemir ile başlayan yıkım. belki de furkan’ın takımdan ayrılışı, diğer oyuncuların da takıma bağlılıklarını ve inançlarını azalttı. motivasyon düştü. oyuncular ve staff, sezon boyunca oyuna konsantrasyon sağlayamadı. düşünsenize bir takımınız var, mali sıkıntılarla boğuşuyorsunuz, birçok defa oyuncularınız idmana çıkmama kararı alıyor, her hafta ayrı bir kriz yaşanıyor, taraftarın takıma olan inancı azalıyor… duygun yarsuvat yönetiminin basketbola olan ilgisi bu sene geri planda kaldı.
sezon boyunca izlediğim galatasaray takımında gözlemlediğim şu var: karakter. sorunlarla dolu bir sezon geçti, ataman döneminde galatasaray tüm kulvarlarda 35 mağlubiyet aldı ve ve bir rekor ne yazık ki. fakat takım kritik maçlarda daha önce nasıl savaşabildiğini bizlere gösterdi. yine buna örnek olarak 6 kişiyle abdi ipekçi’de kazanılan fenerbahçe maçını verebiliriz.
galatasaray erkek basketbol takımları, ergin ataman dönemiyle büyük maçları oynama alışkanlığı elde etti. evet, normal sezon oldukça sıkıntılı geçti fakat, zorlukların üstesinden gelebilecek mental seviyeyi atladı bu takım. geçtiğimiz gün sinan güler ile konuştuğumda play-off’larda takımdan umutlu olmamız gerektiği hissini aldım.
evet, kağıt üzerinde fenerbahçe ülker avantajlı görünüyor fakat iş abdi ipekçi’de değişiyor. obradovic’in ergin ataman’a karşı abdi ipekçi’de 0/5 çektiğini söylemek lazım.
serinin 3. maça kalacağını düşünüyorum. abdi ipekçi’de salon son kez dolmalı. seyirciye büyük iş düşüyor.