2969
bu çocuğa insanlar demediğini bırakmadı ve sadece taraftarlar da değil bu eleştirileri yapanlar... spor yorumcuları, gazeteciler ve hatta bazı yöneticiler bile bruma'yı eleştirmekten eksik kalmıyor artık. bu çocuğa galatasaray milyon dolarlar yatırım yaptı, evet orda zaten bir sıkıntı yok. çünkü avrupa böyle yapıyor. genç, potansiyel birini görünce ona yatırım yaparsın, yapmazsan sonra zamanında 4-5 hatta 10 milyon euroya alınan gençleri ''vay be nereden de buluyorlar'' diye izleriz.
neyse gelelim meselemize; bruma... kötü oynuyor, zekasız, aklını kullanamıyor, ayakları yetersiz, güçsüz, beceriksiz... daha neler neler, bu çocuğa söylenmeyen laf kalmadı. taraftarı anlıyorum, ben de izlerken adrenalin de etkisiyle en sevdiğim adamlara bile sallıyorum. ama bir de bunu televizyonlara çıkan abilerden görünce hakkaten hayret içinde kalıyorum...
bir kere şunu çok net söylemek istiyorum, tabi bu benim kişisel düşüncem; türk televizyonlarındaki spor programlarında ırk ayrımı yapılıyor. neden mi diyeceksiniz?.. rıdvan dilmenler, mehmet demirkollar işte aklınıza kim geliyorsa yani; sanki bu isimler yıllardır messi'lerin, zidane'ların, tevez'lerin yetiştiği bri türk futbolunu izliyormuş gibi konuşuyor. neymiş bruma beceriksizmiş, kötüymüş, ayakları sıfırmış... pardon da biz yıllardır sabrileri izlemedik mi? emre çolak'tan hala patlama yapmasını beklemiyor muyuz? yekta 61561361231 maçın 1 tanesinde iyi oynayınca ''işte gerçek yekta da buymuş'' modlarına girmedik mi? 30 yaşında ya da 30 yaşına merdiven dayamış ama hala top kontrolünden bir haber, her ikili mücadelede ''nerden nasıl bir çakallık yaparım''ın derdinde olan futbolcuları izlemedik mi? sadece boyu uzun diye alt yapılarda bolca şans verilip, oyun bilgisi sıfır hatta sıfırın altında olan defanslara katlanmadık mı? 30 yaşına gelmiş hala orta açmayı beceremeyen, sağ ayaklıysa sağ ayağının içi nereye bakıyorsa topu sadece oraya atabilen, sıfır sol ayaklı futbolculara katlanmadık mı?...
açıkçası ben kafamın bu oyuna erdiği süreden itibaren bu yukarıda saydığım örneklerden binlerce izledim süper lig'de... hala daha da izlemeye devam ediyorum, kendi takımımda bile...
he yine konuya gelelim; biz bunlarla uğraşırken, daha 20 yaşında ülkesini ilk kez terk etmiş, oldukça ciddi bir sakatlıktan çıkmış bruma'ya sallarken her şeyi unutmasını çok iyi biliyoruz. emre çolak ''bizim evladımız, bir şans daha, yine şans verelim'' diye diye oynamaya devam ederken, bruma'ya gelince ''eeee hala bruma'dan bir şey göremedik'' lafları etmek hakkaten komik oluyor. komik de değil asdece, çok adaletsiz oluyor. emre çolak'tan çok örnek verdim sadece yaşı daha genç ve teyenekli diye, yoksa bence emre çolak'tan çok şey daha elde edebiliriz.
sadece özellikle yeni gelmiş yabancılardan bruma ve telles'e sallarken, biraz daha adaletli olalım, bu çocuklara yazık cidden...
neyse gelelim meselemize; bruma... kötü oynuyor, zekasız, aklını kullanamıyor, ayakları yetersiz, güçsüz, beceriksiz... daha neler neler, bu çocuğa söylenmeyen laf kalmadı. taraftarı anlıyorum, ben de izlerken adrenalin de etkisiyle en sevdiğim adamlara bile sallıyorum. ama bir de bunu televizyonlara çıkan abilerden görünce hakkaten hayret içinde kalıyorum...
bir kere şunu çok net söylemek istiyorum, tabi bu benim kişisel düşüncem; türk televizyonlarındaki spor programlarında ırk ayrımı yapılıyor. neden mi diyeceksiniz?.. rıdvan dilmenler, mehmet demirkollar işte aklınıza kim geliyorsa yani; sanki bu isimler yıllardır messi'lerin, zidane'ların, tevez'lerin yetiştiği bri türk futbolunu izliyormuş gibi konuşuyor. neymiş bruma beceriksizmiş, kötüymüş, ayakları sıfırmış... pardon da biz yıllardır sabrileri izlemedik mi? emre çolak'tan hala patlama yapmasını beklemiyor muyuz? yekta 61561361231 maçın 1 tanesinde iyi oynayınca ''işte gerçek yekta da buymuş'' modlarına girmedik mi? 30 yaşında ya da 30 yaşına merdiven dayamış ama hala top kontrolünden bir haber, her ikili mücadelede ''nerden nasıl bir çakallık yaparım''ın derdinde olan futbolcuları izlemedik mi? sadece boyu uzun diye alt yapılarda bolca şans verilip, oyun bilgisi sıfır hatta sıfırın altında olan defanslara katlanmadık mı? 30 yaşına gelmiş hala orta açmayı beceremeyen, sağ ayaklıysa sağ ayağının içi nereye bakıyorsa topu sadece oraya atabilen, sıfır sol ayaklı futbolculara katlanmadık mı?...
açıkçası ben kafamın bu oyuna erdiği süreden itibaren bu yukarıda saydığım örneklerden binlerce izledim süper lig'de... hala daha da izlemeye devam ediyorum, kendi takımımda bile...
he yine konuya gelelim; biz bunlarla uğraşırken, daha 20 yaşında ülkesini ilk kez terk etmiş, oldukça ciddi bir sakatlıktan çıkmış bruma'ya sallarken her şeyi unutmasını çok iyi biliyoruz. emre çolak ''bizim evladımız, bir şans daha, yine şans verelim'' diye diye oynamaya devam ederken, bruma'ya gelince ''eeee hala bruma'dan bir şey göremedik'' lafları etmek hakkaten komik oluyor. komik de değil asdece, çok adaletsiz oluyor. emre çolak'tan çok örnek verdim sadece yaşı daha genç ve teyenekli diye, yoksa bence emre çolak'tan çok şey daha elde edebiliriz.
sadece özellikle yeni gelmiş yabancılardan bruma ve telles'e sallarken, biraz daha adaletli olalım, bu çocuklara yazık cidden...
