1
her şeyden evvel arada açık seçik görülen bir karizma farkı vardır. adnan polat sesi ve duruşuyla klüp başkanlığı koltuğuna özhan canaydın'dan daha çok yakışmaktadır. ikinci açık seçik fark transferler mevzusudur. bu konudaki fark adnan polat'ın transferi haldun üstünel'e canaydın'ın ise ergun gursoy'a emanet etmesidir. yani transfer konusu bir yönetim başarısıdır böyle bakarsak ortada ezici bir adnan polat yönetimi başarısı görürüz.
teknik direktör seçimi ise berabere gidiyor diyebiliriz. adnan polat teknik direktör seçimi konusunda başta yaptığı hataları görmüş ve bu konuda başka eleştiri almamak için herkesin içine sinen frank rijkaard transferini yapmıştır. özhan canaydın ise ilk geldiği zaman yine herkesin içine sinen fatih terim transferini yapmıştı. ikisi de işler kötüye gittiği zaman eski bir galatasaraylı futbolcuyu teknik direktörlüğe getirmeyi tercih ettiler bu hamleler galatasaray taraftarlarının o futbolcuların kötü teknik direktörlük kariyerlerine rağmen onlara olan aşkından dolayı eleştiri yapmalarını engelledi. fakat ikisi de bu konuda başarılı olamadılar.
hatalardan ders alma ve hatadan çabuk dönme konusunda ise adnan polat'ın yine attığı bir fark söz konusu. özhan canaydın hagi teknik direktörlüğünde bu işin yürümeyeceği anlaşılmasına rağmen hagi'yi göndermekte çok geç kalmıştır fakat adnan polat yılların bülent korkmaz'ına senle bu iş olmuyor bülent diyebilmiştir.
adnan polat'ın esasen bence en büyük farkı insanlarla kötü olabilmesidir. bir lider olacaksan herkesi memnun edemeyeceğini biliyorsundur. bu özelliğinin galatasaray'a büyük başarılar getireceğine inanıyorum fakat eski futbolcularımızın bizi eleştirmesi tarzı entryler de görüyoruz bu yüzden. ama bir futbol klübü kendisine uzun yıllar hizmet etti diye yaşı geçen ve artık iyi oynayamayan futbolcularını huzur evi gibi bünyesinde barındırmamalıdır. para ediyorsa satmalıdır ya da çalıştırıcılığa yönlendirmelidir.
teknik direktör seçimi ise berabere gidiyor diyebiliriz. adnan polat teknik direktör seçimi konusunda başta yaptığı hataları görmüş ve bu konuda başka eleştiri almamak için herkesin içine sinen frank rijkaard transferini yapmıştır. özhan canaydın ise ilk geldiği zaman yine herkesin içine sinen fatih terim transferini yapmıştı. ikisi de işler kötüye gittiği zaman eski bir galatasaraylı futbolcuyu teknik direktörlüğe getirmeyi tercih ettiler bu hamleler galatasaray taraftarlarının o futbolcuların kötü teknik direktörlük kariyerlerine rağmen onlara olan aşkından dolayı eleştiri yapmalarını engelledi. fakat ikisi de bu konuda başarılı olamadılar.
hatalardan ders alma ve hatadan çabuk dönme konusunda ise adnan polat'ın yine attığı bir fark söz konusu. özhan canaydın hagi teknik direktörlüğünde bu işin yürümeyeceği anlaşılmasına rağmen hagi'yi göndermekte çok geç kalmıştır fakat adnan polat yılların bülent korkmaz'ına senle bu iş olmuyor bülent diyebilmiştir.
adnan polat'ın esasen bence en büyük farkı insanlarla kötü olabilmesidir. bir lider olacaksan herkesi memnun edemeyeceğini biliyorsundur. bu özelliğinin galatasaray'a büyük başarılar getireceğine inanıyorum fakat eski futbolcularımızın bizi eleştirmesi tarzı entryler de görüyoruz bu yüzden. ama bir futbol klübü kendisine uzun yıllar hizmet etti diye yaşı geçen ve artık iyi oynayamayan futbolcularını huzur evi gibi bünyesinde barındırmamalıdır. para ediyorsa satmalıdır ya da çalıştırıcılığa yönlendirmelidir.
