473
ya çok acaip bir sözlük olduk gerçekten.
millet organize bir biçimde başlıklar-giriler eksiler, bunu yapanlar ayan-beyan ortadadır; hatta zaman zaman bunu itiraf etmeye varan ifadelere bile rastlanabilir, hatta bunun farkedildiğini itiraf eden konuşmalara şahit olursunuz, bunların örneğin şu anda kendisinin ceza almasına gerekçe gösterildiği bir başlık olan "sözlüğün huzurunu bozma" suçuna net bir örnek teşkil ettiğini söyler ve cezalandırılmasını talep edersiniz, ancak bu davranışlar "bireysel oylamayı engelleme algoritmasına göre yetersiz kaldıkları için" gibi gerekçelerle reddedilir.
halim abi havaya ateş etti diye ceza alır.
şimdi ben oturup bu konuyu konuşmadım kendisiyle.
gerek de yok zaten.
halim abi gider gelir.
sözlük kaybolsa da biz oturup tartışmaya devam ederiz kendisiyle.
evet ağır yazıyor.
örneğin hamza hoca konusunda anlaşamıyorduk son zamanlarda.
haklı olduğu noktalar var, haksız olduğu noktalar var.
hamza hoca konusunda da ağır konuşmuşluğu var.
ama ben üzerime alınmadım. çünkü derdinin laf sokmak olmadığını biliyorum.
hatta derdinin, hani diyorsunuz ya "galatasaray" diye, en az hepiniz kadar "sadece galatasaray" olduğunu biliyorum.
tıpkı 4-4-2 takıntısı olan arkadaşlar kadar, tıpkı bruma takıntılı arkadaşlar kadar.
ama bu adam hiç değilse hatalı olduğunda "hatalıymışım" diyebilen bir adam.
ünal aysal'ı uzun süre savunmuş ancak sonrasında eleştirilmesi gereken yerlerini eleştirebilmiş bir adam örneğin.
adaletbayanlar baylar.
adalet sevgili kardeşlerim.
"huzuru bozuyor" diye bu arkadaşımıza ceza vermişsiniz; eyvallah. çeker cezasını gelir.
belki de gelmez. kendi tasarrufudur.
peki, organize bir biçimde bu sözlükte mustafa kemal atatürk'ün anılmasının eksilenmesi, huzuru kaçırmamış mıydı?
peki bu sözlükte, fatih terim eleştirilerinin yine seri ve organize bir biçimde eksilenmesi huzuru kaçırmamış mıydı?
ortak paydamız "galatasaray" ise, galatasaray'a olağan dışı zarar veren bu kafanın sözlükte rahatça organize olması, bunun bilinmesi ve fakat cezalandırılmaması adil mi?
ha, şimdi diyeceksiniz ki "oylama sistemi izin veriyor", "göremiyoruz kimin kime ne verdiğini" falan.
onu benim külahıma anlatın :) farkında bile değilsiniz ama birbirinizden habersiz birbirinizden tutarsız yanıtlar veriyorsunuz bu konularda ;)
neyse.
mesele huzuru kaçırmaksa, üslupsa mesele; galatasaray'ın hasbelkader kötü oynadığı maç günlerinde sözlükte yazar kalmaması lazım.
adalet kardeşlerim.
bu vesileyle şu yukarda bahsettiğim konulardan bizzat rahatsız olduğunu bildiğim yönetim kadrosundan iyi niyetli kardeşlerime de seslenmek istiyorum; bu garabet kararlara ortak olmak zorunda değilsiniz.
sen de üslubuna biraz dikkat et artık halim abi.
kimse için değilse, her zaman katılmasam bile görüşlerin daha çok yere ulaşsın diye.
kendim için istiyorum yani.
çünkü gördüğünüz gibi, galatasaray sözlük, karşıt görüşlerin biraz ağır dillendirildiğinde susturulduğu ancak sırf karşıt görüş diye girilerin kahpece organize ve seri olarak eksilendiğinde cezalandırılmadığı bir yer.
misal benim buraya "kahpece" ifadesini yazmamam gerekirdi.
ama birilerine ihbarlanacak bir şeyler bırakayım istedim.
bir nevi kalede kasıtlı açık bırakılmış bir kapı gibi.
bir nevi "cenazede sana işbirliği için yanaşacak ilk kişi haindir" kafası :)
*)
millet organize bir biçimde başlıklar-giriler eksiler, bunu yapanlar ayan-beyan ortadadır; hatta zaman zaman bunu itiraf etmeye varan ifadelere bile rastlanabilir, hatta bunun farkedildiğini itiraf eden konuşmalara şahit olursunuz, bunların örneğin şu anda kendisinin ceza almasına gerekçe gösterildiği bir başlık olan "sözlüğün huzurunu bozma" suçuna net bir örnek teşkil ettiğini söyler ve cezalandırılmasını talep edersiniz, ancak bu davranışlar "bireysel oylamayı engelleme algoritmasına göre yetersiz kaldıkları için" gibi gerekçelerle reddedilir.
halim abi havaya ateş etti diye ceza alır.
şimdi ben oturup bu konuyu konuşmadım kendisiyle.
gerek de yok zaten.
halim abi gider gelir.
sözlük kaybolsa da biz oturup tartışmaya devam ederiz kendisiyle.
evet ağır yazıyor.
örneğin hamza hoca konusunda anlaşamıyorduk son zamanlarda.
haklı olduğu noktalar var, haksız olduğu noktalar var.
hamza hoca konusunda da ağır konuşmuşluğu var.
ama ben üzerime alınmadım. çünkü derdinin laf sokmak olmadığını biliyorum.
hatta derdinin, hani diyorsunuz ya "galatasaray" diye, en az hepiniz kadar "sadece galatasaray" olduğunu biliyorum.
tıpkı 4-4-2 takıntısı olan arkadaşlar kadar, tıpkı bruma takıntılı arkadaşlar kadar.
ama bu adam hiç değilse hatalı olduğunda "hatalıymışım" diyebilen bir adam.
ünal aysal'ı uzun süre savunmuş ancak sonrasında eleştirilmesi gereken yerlerini eleştirebilmiş bir adam örneğin.
adaletbayanlar baylar.
adalet sevgili kardeşlerim.
"huzuru bozuyor" diye bu arkadaşımıza ceza vermişsiniz; eyvallah. çeker cezasını gelir.
belki de gelmez. kendi tasarrufudur.
peki, organize bir biçimde bu sözlükte mustafa kemal atatürk'ün anılmasının eksilenmesi, huzuru kaçırmamış mıydı?
peki bu sözlükte, fatih terim eleştirilerinin yine seri ve organize bir biçimde eksilenmesi huzuru kaçırmamış mıydı?
ortak paydamız "galatasaray" ise, galatasaray'a olağan dışı zarar veren bu kafanın sözlükte rahatça organize olması, bunun bilinmesi ve fakat cezalandırılmaması adil mi?
ha, şimdi diyeceksiniz ki "oylama sistemi izin veriyor", "göremiyoruz kimin kime ne verdiğini" falan.
onu benim külahıma anlatın :) farkında bile değilsiniz ama birbirinizden habersiz birbirinizden tutarsız yanıtlar veriyorsunuz bu konularda ;)
neyse.
mesele huzuru kaçırmaksa, üslupsa mesele; galatasaray'ın hasbelkader kötü oynadığı maç günlerinde sözlükte yazar kalmaması lazım.
adalet kardeşlerim.
bu vesileyle şu yukarda bahsettiğim konulardan bizzat rahatsız olduğunu bildiğim yönetim kadrosundan iyi niyetli kardeşlerime de seslenmek istiyorum; bu garabet kararlara ortak olmak zorunda değilsiniz.
sen de üslubuna biraz dikkat et artık halim abi.
kimse için değilse, her zaman katılmasam bile görüşlerin daha çok yere ulaşsın diye.
kendim için istiyorum yani.
çünkü gördüğünüz gibi, galatasaray sözlük, karşıt görüşlerin biraz ağır dillendirildiğinde susturulduğu ancak sırf karşıt görüş diye girilerin kahpece organize ve seri olarak eksilendiğinde cezalandırılmadığı bir yer.
misal benim buraya "kahpece" ifadesini yazmamam gerekirdi.
ama birilerine ihbarlanacak bir şeyler bırakayım istedim.
bir nevi kalede kasıtlı açık bırakılmış bir kapı gibi.
bir nevi "cenazede sana işbirliği için yanaşacak ilk kişi haindir" kafası :)
*)
