367
duygun beyin söyledikleriyle yaptıkları arasında çelişki seziyorum.
"galatasaray başsız kalmasın diye göreve geldik" dedi. güzel, bu zaten 6 aylığına seçilmiş bir yönetimin mottosu olabilir. bu konuda hiçbir sıkıntı mevcut değil. sıkıntı şurda, galatasaray başsız kalmasın diye geldiyseniz, başta olmanın gereklerini yerine getirmelisiniz. sayın yarsuvat tüm yetkisini fiili olarak yönetimdeki diğer üyelere dağıtmış durumda. lafta başkan, gel gör ki her işi abdürrahim albayrak dizayn ediyor. o zaman ben burdan, seçimi kazanan sayın yarsuvatın galatasarayın başına abdürrahim albayrakı getirdiği gibi absürd bir sonuca varıyorum. o zaman siz niye başkan adayı olarak seçime girdiniz?
aslında bu "başsız kalma" meselesindeki esas sıkıntı, sayın alp yalmanın izlediği yanlış politikadan kaynaklandı. aysal yönetiminin istifa edeceği o kadar da kesin bir şey değildi ve özünde kimse de bunu yürekten istemiyordu, siyasete yanlama heveslisi birkaç kifayetsiz dışında. çünkü zamansız bir istifa kulübü zor duruma sokacaktı ve duayenler, özellikle hayrettin kozak, bu hataya adeta teşvik ettiler. kaosa düşmüş, yeni gelecek yönetimin ne yapıp ne edeceğini bilmeyen genel kurul elbette kısa süreli yönetimi tercih eder. alp bey bunu düşünüp buna göre hareket etmeliydi.
duygun yarsuvatın aziz yıldırım ile ilgili tutumu sakıncalı. bence haklı, haklı olmasına haklı ancak cemaat - yıldırım ilişkisi konusunda özgürce konuşan yarsuvt, şikenin sarihliğiyle ilgili de bu kadar cesur konuşabilmeliydi. zira cemaatin aziz yıldırıma kumpas kurmuş olması, aziz yıldırımın şike yapmış olduğu gerçeğini değiştirmiyor. cemaat kumpası kurmuşsa bile -ki şahsi kanaatim o yöndedir- olmayan bir şeyi varmış gibi göstererek değil, var olan rezilliği bildiği halde şantaj unsuru olarak kullanarak kurmuştur. gel gör ki yarsuvat geldiğinden beri şikeyle ilgili ağzını açan yöneticimiz yok. abdürrahim albayraktan beklemem, o zaten cumhurbaşkanı öl dese tek başına sefere çıkar, haliyle aziz yıldırımın şike yaptığını söyleyemez. tamam ama sayın başkan, siz bu abdürrahim albayrakı da kulübün en yetkili adamı yaptınız, o nasıl olacak?
başkan olduğunu hissettiremiyor. galatasarayın başkanını fenerbahçeliler savunuyorsa ortada bir sıkıntı vardır. kendisi büyük bir hukuk profesörü, saygıdeğer bir akademik kariyeri olan, galatasaray lisesi mezunu olması hasebiyle kulübün değerlerini hepimizden iyi bilen, gerginlik yanlısı olmayan bir insan. bunların hepsi güzel. sayın başkana bunları söylemek haddime de değil belki ama şunu da biliriz ki bir işi iyi bildiği halde o işle ilgili bariz hata yapan kişinin yaptığı iş, "ihanete çeyrek var" nevinden nitelendirilir. bilmeyen adam zaten hataya meyillidir, bilmiyordur. yarsuvat ise galatasaray geleneklerini hepimizden iyi bildiği halde son derece pasif bir duruşla bu değerlerin en önemlilerini yok sayıyor gibi.
sonuçta bu tür mevkiler zor mevkiler. bilmediğimiz birçok zorluğu vardır, hele ki siyasetin her şeye musallat olduğu böyle bir dönemde. galatasarayın gücünü bilip ona göre konum almıyorsa bir an evvel bunu yapmalı. yok kulübün gücü de artık bu siyasi baskılara boyun eğemeyecek durumdaysa zaten kişiler önemsiz, galatasaray da bu kirli düzene alet olmaya başlamış demektir, sonumuz hayrolsun.
"galatasaray başsız kalmasın diye göreve geldik" dedi. güzel, bu zaten 6 aylığına seçilmiş bir yönetimin mottosu olabilir. bu konuda hiçbir sıkıntı mevcut değil. sıkıntı şurda, galatasaray başsız kalmasın diye geldiyseniz, başta olmanın gereklerini yerine getirmelisiniz. sayın yarsuvat tüm yetkisini fiili olarak yönetimdeki diğer üyelere dağıtmış durumda. lafta başkan, gel gör ki her işi abdürrahim albayrak dizayn ediyor. o zaman ben burdan, seçimi kazanan sayın yarsuvatın galatasarayın başına abdürrahim albayrakı getirdiği gibi absürd bir sonuca varıyorum. o zaman siz niye başkan adayı olarak seçime girdiniz?
aslında bu "başsız kalma" meselesindeki esas sıkıntı, sayın alp yalmanın izlediği yanlış politikadan kaynaklandı. aysal yönetiminin istifa edeceği o kadar da kesin bir şey değildi ve özünde kimse de bunu yürekten istemiyordu, siyasete yanlama heveslisi birkaç kifayetsiz dışında. çünkü zamansız bir istifa kulübü zor duruma sokacaktı ve duayenler, özellikle hayrettin kozak, bu hataya adeta teşvik ettiler. kaosa düşmüş, yeni gelecek yönetimin ne yapıp ne edeceğini bilmeyen genel kurul elbette kısa süreli yönetimi tercih eder. alp bey bunu düşünüp buna göre hareket etmeliydi.
duygun yarsuvatın aziz yıldırım ile ilgili tutumu sakıncalı. bence haklı, haklı olmasına haklı ancak cemaat - yıldırım ilişkisi konusunda özgürce konuşan yarsuvt, şikenin sarihliğiyle ilgili de bu kadar cesur konuşabilmeliydi. zira cemaatin aziz yıldırıma kumpas kurmuş olması, aziz yıldırımın şike yapmış olduğu gerçeğini değiştirmiyor. cemaat kumpası kurmuşsa bile -ki şahsi kanaatim o yöndedir- olmayan bir şeyi varmış gibi göstererek değil, var olan rezilliği bildiği halde şantaj unsuru olarak kullanarak kurmuştur. gel gör ki yarsuvat geldiğinden beri şikeyle ilgili ağzını açan yöneticimiz yok. abdürrahim albayraktan beklemem, o zaten cumhurbaşkanı öl dese tek başına sefere çıkar, haliyle aziz yıldırımın şike yaptığını söyleyemez. tamam ama sayın başkan, siz bu abdürrahim albayrakı da kulübün en yetkili adamı yaptınız, o nasıl olacak?
başkan olduğunu hissettiremiyor. galatasarayın başkanını fenerbahçeliler savunuyorsa ortada bir sıkıntı vardır. kendisi büyük bir hukuk profesörü, saygıdeğer bir akademik kariyeri olan, galatasaray lisesi mezunu olması hasebiyle kulübün değerlerini hepimizden iyi bilen, gerginlik yanlısı olmayan bir insan. bunların hepsi güzel. sayın başkana bunları söylemek haddime de değil belki ama şunu da biliriz ki bir işi iyi bildiği halde o işle ilgili bariz hata yapan kişinin yaptığı iş, "ihanete çeyrek var" nevinden nitelendirilir. bilmeyen adam zaten hataya meyillidir, bilmiyordur. yarsuvat ise galatasaray geleneklerini hepimizden iyi bildiği halde son derece pasif bir duruşla bu değerlerin en önemlilerini yok sayıyor gibi.
sonuçta bu tür mevkiler zor mevkiler. bilmediğimiz birçok zorluğu vardır, hele ki siyasetin her şeye musallat olduğu böyle bir dönemde. galatasarayın gücünü bilip ona göre konum almıyorsa bir an evvel bunu yapmalı. yok kulübün gücü de artık bu siyasi baskılara boyun eğemeyecek durumdaysa zaten kişiler önemsiz, galatasaray da bu kirli düzene alet olmaya başlamış demektir, sonumuz hayrolsun.
