7262
ajax'tan real'e transfer olduğu günden beri takip ettiğim, inter'de iken avrupa'da yılın futbolcusu ödülünü alan diego milito'yu besleyip adam ettiği günden bu yana hastası olduğum futbol tanrısı.
inter'e 2009'da transfer oldu, hatta zlatan'ı barça'ya satıp eldeki parayla aldılar. zlatan reyize bir yandan avrupa kupası göremedi diye üzülürüm ama bizim şıno'nun üzerinde epey hatrı vardır. bu da dipnot olsun asıl konu bu da değil.
dediğim gibi 5 yıldır şıno'yu hayranlıkla izliyorum. bu 5 yıllık sürede gözümdeki kredisini sonsuz yapan ne volkan ayısına periyodik olarak uzaktan salladığı küsküler ne de juventus'a attığı goldür. ikisinin de yeri apayrı ama tek bir olay var ki ne yaparsa yapsın içimdeki sneijder sevgisini bitiremez:
(bkz: 6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe maçı)
işte bu maçta ayı'ya yaptıklarıdır beni sneijder'e bağlayan. sen sneijder gibi bir futbolcudan uzaktan gol atmasını beklersin. şampiyonlar ligi tarihinin en kritik maçlarından birinde kahraman olmasını da beklersin. ama ezeli rakibinin çirkef oğlu çirkef ayısına atar yapıp tokadı yapıştırmasını beklemezsin. lincoln vardı bizde, fare gibi kaçmıştı ayı'dan. ayı hala aynı ayı, ama sneijder kaçmadı ondan. tam tersine "çirkeflikse al sana çirkeflik yapraam" diye gitti tokat manyağı yaptı ayı'yı. ezilmemek için kendisinin iki katı cüsseye sahip birinin üzerine yürüdü. herkes yapmazdı bunu. hatta bu zamana kadar arda ve sabri dışında kimse yapmamıştı da. bak arda ve sabri diyorum, ikisi de doğduğundan beri galatasaray ile iç içe. sneijder geleli sadece 1 sene olmuştu. sırf o maçta yıllardır takımda olan herkesten daha galatasaraylı olduğunu gösterdi bu adam.
şöyle bir olayı yaşayan adam "ben doğuştan galatasaraylıyım" dese gözüm kapalı inanırım. kim inanmaz ki?
inter'e 2009'da transfer oldu, hatta zlatan'ı barça'ya satıp eldeki parayla aldılar. zlatan reyize bir yandan avrupa kupası göremedi diye üzülürüm ama bizim şıno'nun üzerinde epey hatrı vardır. bu da dipnot olsun asıl konu bu da değil.
dediğim gibi 5 yıldır şıno'yu hayranlıkla izliyorum. bu 5 yıllık sürede gözümdeki kredisini sonsuz yapan ne volkan ayısına periyodik olarak uzaktan salladığı küsküler ne de juventus'a attığı goldür. ikisinin de yeri apayrı ama tek bir olay var ki ne yaparsa yapsın içimdeki sneijder sevgisini bitiremez:
(bkz: 6 nisan 2014 galatasaray fenerbahçe maçı)
işte bu maçta ayı'ya yaptıklarıdır beni sneijder'e bağlayan. sen sneijder gibi bir futbolcudan uzaktan gol atmasını beklersin. şampiyonlar ligi tarihinin en kritik maçlarından birinde kahraman olmasını da beklersin. ama ezeli rakibinin çirkef oğlu çirkef ayısına atar yapıp tokadı yapıştırmasını beklemezsin. lincoln vardı bizde, fare gibi kaçmıştı ayı'dan. ayı hala aynı ayı, ama sneijder kaçmadı ondan. tam tersine "çirkeflikse al sana çirkeflik yapraam" diye gitti tokat manyağı yaptı ayı'yı. ezilmemek için kendisinin iki katı cüsseye sahip birinin üzerine yürüdü. herkes yapmazdı bunu. hatta bu zamana kadar arda ve sabri dışında kimse yapmamıştı da. bak arda ve sabri diyorum, ikisi de doğduğundan beri galatasaray ile iç içe. sneijder geleli sadece 1 sene olmuştu. sırf o maçta yıllardır takımda olan herkesten daha galatasaraylı olduğunu gösterdi bu adam.
şöyle bir olayı yaşayan adam "ben doğuştan galatasaraylıyım" dese gözüm kapalı inanırım. kim inanmaz ki?