55
şampiyonluk yarışlarının asla puan hesabı olmadığını düşünenlerdenim. 11 deplasmanda 6 galibiyet 2 beraberlik yetiyorsa 3 mağlubiyet hakkı var diyelim. ancak 3 mağlubiyet ardarda gelirse psikolojik çöküntü meydana gelir. 2 deplasman mağlubiyeti arası iç sahada berabelik bile psikolojik olarak o takımı bozar. ben 3 maç ardarda deplasmanda kaybeden takımın şampiyon olduğunu görmedim. şampiyonluk yarışları psikolojik savaştan başka birşey değildir. medya psikolojik savaşta büyük etken ancak galatasaray asla medya desteğine sahip olmadı. gidin bakın 4 senelik dönemde bile şampiyon olana kadar (uefa kupasını kazandıktan sonraki hafta hariç) galatasaray'a şampiyon gözüyle bakılmadı. "şampiyon belli 2. kim?" propagandası yapılmadı. o yüzden genelde işimiz zor. en rahat şampiyon olabileceğimiz sezonda bile süper final icad edildi ve 4 puanımız silinerek kadıköy deplasmanına bırakıldı iş.
özet olarak iş deplasman galibiyetlerine bakıyor. her hafta deplasmanda galibiyet alan takım psikolojik olarak öne geçiyor. mucize eseri en berbat dönemimizde zirveden kopmadık. bu şu an için büyük psikolojik avantaj. yine de fb galibiyetiyle elde ettiğimiz avantajı ziyadesiyle tükettik. inşallah oyuncular 2 maçta koştuklarını lige yayarlar.
özet olarak iş deplasman galibiyetlerine bakıyor. her hafta deplasmanda galibiyet alan takım psikolojik olarak öne geçiyor. mucize eseri en berbat dönemimizde zirveden kopmadık. bu şu an için büyük psikolojik avantaj. yine de fb galibiyetiyle elde ettiğimiz avantajı ziyadesiyle tükettik. inşallah oyuncular 2 maçta koştuklarını lige yayarlar.