15
normalde futbolcuların maç içinde yuhalanmasını olumsuz karşılayanlardanım. ama içinde bulunduğumuz durum farklı. yönetim ve teknik heyetin, sahada da bazı futbolcuların taraftarla açık açık dalga geçtiği bir süreçten geçiyoruz. resmen göz göre göre ihanete uğruyoruz.
genel olarak yuhlamada küfür olmadıkça sorun yok. seyirci tabii ki hoşnut olmadığı durumlarda yuhlayabilir futbolcuyu. taraftarın arasında da dengesiz çok kabul ediyorum. ama bu yuhlamalar belli bir desibeli buluyorsa oturup düşünülmesi lazım. hep destek destek çağrısı yapılıyor. biz de dünkü çocuk değiliz. taraftar olarak bazı şeyleri sezebiliyoruz. sen 4 yediğin avrupa maçından sonra hedef lig diyorsan, sonra gidip o haftasonu oynanan maçta da 4 yiyorsan, sonra gidip trabzonspor maçı öncesi sneijder'i dinlendirmek için yedeğe koydum diyorsan o yuhlama gelir. tepkinin maçın sonlarına doğru gelmesi sadece taraftarın iyiyi umup takımına destek vermesindendir. ama sen bu şartlar altında 3 gol yersen, o kayışlar kopar normal olarak.
yuhalayan taraftar siktirsin gitsinmiş. sen kimsin ki siktir git diyebiliyorsun?! daha çok bağır, pozitif tezahürat yap; daha çok ses çıkar yuhlayanları bastır. bastıramıyorsan ben derim ki ulan bayağı bi insan memnun değil. her kesim sesini yükseltebilmeli. baskın olan genelde yaygın olan fikirdir olarak yorumlanabilir. ultraslan fikri tabii ki değerlendirme dışında bırakılmalıdır.
ben camiadaki pisliğin ve genel olarak futbol dünyasının pisliğinin yüzüme vurulmasından usanıp ilk kez bu sene kombine yenilemedim. bana kalırsa kimse gidip pasolig cart curt üzerine bir de sneijder'i yedek görüp boşa sinirlerini zorlamasın. kimse gitmesin o stada. takıma kötü gününde destek yalanına sarılanı da topal eşekler kovalasın. yok öyle bi dava. iki sene çöker sonra yine ayağa kalkar bu camia. iki sene olmasa beş sene sonra kalkar ki bu arada çok istiyorsan aha orada canla başla savaşan basket takımlarımız var. o maçlarda salonlar hep boş oluyor. git orada göster sevgini. yönetim de görsün ulan adamlar baskete gidiyorlar o zaman futbolda yanlışlarımız var desinler.
genel olarak yuhlamada küfür olmadıkça sorun yok. seyirci tabii ki hoşnut olmadığı durumlarda yuhlayabilir futbolcuyu. taraftarın arasında da dengesiz çok kabul ediyorum. ama bu yuhlamalar belli bir desibeli buluyorsa oturup düşünülmesi lazım. hep destek destek çağrısı yapılıyor. biz de dünkü çocuk değiliz. taraftar olarak bazı şeyleri sezebiliyoruz. sen 4 yediğin avrupa maçından sonra hedef lig diyorsan, sonra gidip o haftasonu oynanan maçta da 4 yiyorsan, sonra gidip trabzonspor maçı öncesi sneijder'i dinlendirmek için yedeğe koydum diyorsan o yuhlama gelir. tepkinin maçın sonlarına doğru gelmesi sadece taraftarın iyiyi umup takımına destek vermesindendir. ama sen bu şartlar altında 3 gol yersen, o kayışlar kopar normal olarak.
yuhalayan taraftar siktirsin gitsinmiş. sen kimsin ki siktir git diyebiliyorsun?! daha çok bağır, pozitif tezahürat yap; daha çok ses çıkar yuhlayanları bastır. bastıramıyorsan ben derim ki ulan bayağı bi insan memnun değil. her kesim sesini yükseltebilmeli. baskın olan genelde yaygın olan fikirdir olarak yorumlanabilir. ultraslan fikri tabii ki değerlendirme dışında bırakılmalıdır.
ben camiadaki pisliğin ve genel olarak futbol dünyasının pisliğinin yüzüme vurulmasından usanıp ilk kez bu sene kombine yenilemedim. bana kalırsa kimse gidip pasolig cart curt üzerine bir de sneijder'i yedek görüp boşa sinirlerini zorlamasın. kimse gitmesin o stada. takıma kötü gününde destek yalanına sarılanı da topal eşekler kovalasın. yok öyle bi dava. iki sene çöker sonra yine ayağa kalkar bu camia. iki sene olmasa beş sene sonra kalkar ki bu arada çok istiyorsan aha orada canla başla savaşan basket takımlarımız var. o maçlarda salonlar hep boş oluyor. git orada göster sevgini. yönetim de görsün ulan adamlar baskete gidiyorlar o zaman futbolda yanlışlarımız var desinler.