17
başakşehir ve balıkesirspor maçlarının kopyasını yaşayacağımızı hepimizin bildiği maç. ha tesadüfler denk gelir ve bu sefer şans bize gülerse belki kazanırız. zira hücum planımız sneijder burursa, burakın önünde kalırsa ve chedjou'ya hava topu denk gelirse gibi tesadüfler üzerine kurulu. kanat oyuncusu oynatmayacağımızı misal hepimiz biliyoruz. rakip kendi yarısahasına kapanacak ve biz muhtemelen topa sahip olacağımız 25 dakikanın(ki bu oran olarak %55 civarına denk gelir) 15 dakikasını çaresizce stoperler ve önliberolar arasında top çevirerek harcaycağız. kalan 10 dakikayıda ileride tamamen bireysel denemeler ile heba edeceğiz. işe bu 10 dakika içersinde yukarıda belirttiğim tesadüflerden biri denk gelirse gol buluruz.
hücuma dair hiçbir plan, hiçbir silah, hiçbir varyete yok olay tamamen bireysellik ve tesadüfler üzerine kuruluda savunma çok mu iyi?
hayır.
çünkü orada da bir plan veya sistem yok. orada da bireysellik var işte chedjou ve melo var. diğerleri figüran zira yapabilecekleri birşeyde yok kademeye mi gireyim, hamle mi yapayım, derine atılacak toplarımı süpüreyim derken o karmaşada eriyip gidiyorlar.
orta sahaya melo harici koyacağımız her ortasaha (dzemali - yekta) çöp zira işe yarayabilecekleri hiçbir varyasyon yok melo oradayken.
onların kapasiteleri dahilindeki her işi melo yapıyor hatta topla oyunda kuruyor. yani melo oynarken ne yekta'nın ne dzemali'nin sahada yürümekten başka yapabileceği hiçbir şey yok.
ama olsun kanatlara hızlı, hücum edebilen oyuncu koyupta "allah korusun" ofansif olarak etkili falan oluruz neme lazım koy elinde ne kadar yeteneksiz, dümdüz adam varsa, varsın savunmada delik deşik olsun ofans iyi duruma gelmesinde ne olursa olsun.
melo, yekta, dzemali üçlüsünden en az ikisi oynayacak ve melo dışında diğer ikisi sahada mal gibi gezecek az çok farkındayız.
sneijder mesela kendi bölgesinde oynaması yasak çünkü fener maçındaki gibi maçı falan kazanır durup dururken iş çıkmasın. isminden dolayı oynar ama sola falan atalımki fazla sesi çıkmasın.
birde orada oynayacak ne yeteneği nede fiziği olmasına rağmen solda oynayan selçuk ve kendisine adam akıllı 2-3 tane bile top gelmeden gol atsın diye beklenen burak var onlar zaten kötü çocuk hiç girmeyelim o konuya.
yinede italyan'a hiç kızmayacağım maçlardan biri daha.
maç başlamadan ne yaşayacağımızı biliyoruz çünkü daha evvel 12-13 resmi maçın tamamında yaptığı şeylerin aynılarını yapıp farklı bir sonuç almayı bekleyecek.
neden kızamıyoruma gelince çünkü farklı birşey yapabilecek kapasitesi yok. yani yapabildikleri bu kadar.
ha olan oldu biten bitti takımı bu hale çeviren 41 ismi farklı ama hemen hepsinin özellikleri aynı oyuncuyla takımı şişiren "parasını verir getiririm hoca ya" deyip teknik ekip krizini başlatanlar çekti gitti.
menajerler zengin oldu, profesyoneller zengin oldu
bizede dzemali ve veysel belki futbola dair olumlu birşey yapar diye her maç umutla beklemek düştü.
sefasıda bizim cefasıda
saygılar.
hücuma dair hiçbir plan, hiçbir silah, hiçbir varyete yok olay tamamen bireysellik ve tesadüfler üzerine kuruluda savunma çok mu iyi?
hayır.
çünkü orada da bir plan veya sistem yok. orada da bireysellik var işte chedjou ve melo var. diğerleri figüran zira yapabilecekleri birşeyde yok kademeye mi gireyim, hamle mi yapayım, derine atılacak toplarımı süpüreyim derken o karmaşada eriyip gidiyorlar.
orta sahaya melo harici koyacağımız her ortasaha (dzemali - yekta) çöp zira işe yarayabilecekleri hiçbir varyasyon yok melo oradayken.
onların kapasiteleri dahilindeki her işi melo yapıyor hatta topla oyunda kuruyor. yani melo oynarken ne yekta'nın ne dzemali'nin sahada yürümekten başka yapabileceği hiçbir şey yok.
ama olsun kanatlara hızlı, hücum edebilen oyuncu koyupta "allah korusun" ofansif olarak etkili falan oluruz neme lazım koy elinde ne kadar yeteneksiz, dümdüz adam varsa, varsın savunmada delik deşik olsun ofans iyi duruma gelmesinde ne olursa olsun.
melo, yekta, dzemali üçlüsünden en az ikisi oynayacak ve melo dışında diğer ikisi sahada mal gibi gezecek az çok farkındayız.
sneijder mesela kendi bölgesinde oynaması yasak çünkü fener maçındaki gibi maçı falan kazanır durup dururken iş çıkmasın. isminden dolayı oynar ama sola falan atalımki fazla sesi çıkmasın.
birde orada oynayacak ne yeteneği nede fiziği olmasına rağmen solda oynayan selçuk ve kendisine adam akıllı 2-3 tane bile top gelmeden gol atsın diye beklenen burak var onlar zaten kötü çocuk hiç girmeyelim o konuya.
yinede italyan'a hiç kızmayacağım maçlardan biri daha.
maç başlamadan ne yaşayacağımızı biliyoruz çünkü daha evvel 12-13 resmi maçın tamamında yaptığı şeylerin aynılarını yapıp farklı bir sonuç almayı bekleyecek.
neden kızamıyoruma gelince çünkü farklı birşey yapabilecek kapasitesi yok. yani yapabildikleri bu kadar.
ha olan oldu biten bitti takımı bu hale çeviren 41 ismi farklı ama hemen hepsinin özellikleri aynı oyuncuyla takımı şişiren "parasını verir getiririm hoca ya" deyip teknik ekip krizini başlatanlar çekti gitti.
menajerler zengin oldu, profesyoneller zengin oldu
bizede dzemali ve veysel belki futbola dair olumlu birşey yapar diye her maç umutla beklemek düştü.
sefasıda bizim cefasıda
saygılar.