917
kendisi ile ilgili yaratılan yanlış algılar var ve örneğin tttttttttttttttttttt arkadaşımızla mesajla da görüşmemize rağmen burdan da yazmakta fayda var bazı şeyleri.
birincisi kondisyon konusu. daha önce yazmıştım, sanırım prandelli'nin başlığında.
ortada bir tutarsızlık var çünkü sneijder uzun tatilinden döndüğündeki o tek yarı zor ayakta duran haliyle kesik yemedi ama takımın en formda adamı olcan yine kesik yedi.
bir diğer tarafı da bu adam ligin en formda adamıydı geçen sene. bu lig de öyle boş beleş bir lig değil. futbol kalitesi olarak öyle ama fiziksel olarak asla değil. ben olcan'ın güçsüz olduğu görüşüne katılmıyorum. olcan öncelikle sürekli şl oynayan, hiç kesik yemeyen, anderlecht maçında zayıflığıyla gol yememize neden olmuş selçuk'tan bin defa daha güçlü, daha sağlam basıyor yere. ilk geldiği zaman için kendisine yönelik eleştiriler, takip etmemiş olanlar için haklı olabilir derdim ama onu söylemek de olanaklı değil gibi.
18 ekim 2014 fenerbahçe maçı'nın ardından görüntüler şurda;
http://m.izlesene.com/video/7827418#
şu an kendisiyle ilgili sadece tahminler, "hoca şu yüzden seçmemiştir", "hoca şunu dedi de yapmadı", "koşmuyor", "kovalamıyor" gibi, somut veriler içermeyen yorumlar, hafif tabiriyle "haksızlıklar" var.
ben sizlere birkaç istatistik vereyim.
geçen sezon 85 şut çekmiş, ligin en çok şut çeken 5. oyuncusu olmuş.
lig tarihinin en yüksek hızına ulaşan futbolcusu olmuş (34,4 km/h)
geçen yıl tüm turnuvalarda en çok maç yapan türk futbolcusu olmuş.
ligde 34 maçın 33'ünde görev almış.
15 gol 15 asist yapmış sezonda toplam.
bu sene 80 dakika oyunda kaldığı sivas maçında 77 dakikada 8967 metre koşmuş. o maçta aldığı penaltıda 78 metrelik bir koşu yapmıştı.
82 dakika oyunda kaldığı fenerbahçe maçında 8885 metre koşmuştu.
sonradan, yani 70. dakikada oyuna dahil olduğu bursaspor maçında ise 20 dakikada 2879 metre koşmuş.
şimdi bu adama, "koşmuyor", "göbekli", "kendine dikkat etmiyor", "güçsüz" falan demek, dediğim gibi, hafif bir anlatımla haksızlıktır.
güçsüz bir oyuncu bu rakamlara asla ve asla ulaşamaz.
kısacası ne görüntüler, ne de istatistikler, kendisiyle ilgili haksız yorumları desteklemiyor.
ama dediğim gibi, diyelim ki bu rakamlar gerçek değil ve kondisyonu eksik; mevzu kondisyon olsa kesik yiyecek çok adam vardı daha takımda.
güçsüzlüğüne ise özellikle bu rakamlarla katılmak mümkün değil ne yazık ki.
adam uefa ligi'nde de, süper lig'de de her türlü kendini kanıtlamış bir adam.
ben olcan'ın hastası değilim.
olcan olsa 22 ekim 2014 dortmund maçını kesin alırız gibi bir düşüncede olma olanağım da yok haliyle.
bu da bir argüman değil.
öncelikle haksızlığa gelemiyorum ve bu kadar veri ortada dururken bunlar dikkate alınmaksızın yapılan yorumlara hayret ediyorum. bu bildiğin gerçeğin reddi.
diğer taraftan, bunları açıkça ortaya koymadığınız ve kaynaksız varsayımları onayladığınız zaman, prandelli'nin tercihlerindeki tutarsızlık ve korkaklığı göremiyorsunuz.
sorunları olduğu gibi kabul etmedikçe de çözüm üretmekten uzak kalıyoruz.
ha, biz kimiz ki çözüm üretelim diyebilirsiniz; doğru. okyanustaki su damlası şurda konuşmamız.
ama gerçekleri söylemek için bir çıkara ihtiyaç yoktur ve bir de kiminle ilgili ne düşüneceğimizi gerçeklere bakarak değerlendirirsek yarın yaşayacağımız hayal kırıklıkları daha az olur.
birincisi kondisyon konusu. daha önce yazmıştım, sanırım prandelli'nin başlığında.
ortada bir tutarsızlık var çünkü sneijder uzun tatilinden döndüğündeki o tek yarı zor ayakta duran haliyle kesik yemedi ama takımın en formda adamı olcan yine kesik yedi.
bir diğer tarafı da bu adam ligin en formda adamıydı geçen sene. bu lig de öyle boş beleş bir lig değil. futbol kalitesi olarak öyle ama fiziksel olarak asla değil. ben olcan'ın güçsüz olduğu görüşüne katılmıyorum. olcan öncelikle sürekli şl oynayan, hiç kesik yemeyen, anderlecht maçında zayıflığıyla gol yememize neden olmuş selçuk'tan bin defa daha güçlü, daha sağlam basıyor yere. ilk geldiği zaman için kendisine yönelik eleştiriler, takip etmemiş olanlar için haklı olabilir derdim ama onu söylemek de olanaklı değil gibi.
18 ekim 2014 fenerbahçe maçı'nın ardından görüntüler şurda;
http://m.izlesene.com/video/7827418#
şu an kendisiyle ilgili sadece tahminler, "hoca şu yüzden seçmemiştir", "hoca şunu dedi de yapmadı", "koşmuyor", "kovalamıyor" gibi, somut veriler içermeyen yorumlar, hafif tabiriyle "haksızlıklar" var.
ben sizlere birkaç istatistik vereyim.
geçen sezon 85 şut çekmiş, ligin en çok şut çeken 5. oyuncusu olmuş.
lig tarihinin en yüksek hızına ulaşan futbolcusu olmuş (34,4 km/h)
geçen yıl tüm turnuvalarda en çok maç yapan türk futbolcusu olmuş.
ligde 34 maçın 33'ünde görev almış.
15 gol 15 asist yapmış sezonda toplam.
bu sene 80 dakika oyunda kaldığı sivas maçında 77 dakikada 8967 metre koşmuş. o maçta aldığı penaltıda 78 metrelik bir koşu yapmıştı.
82 dakika oyunda kaldığı fenerbahçe maçında 8885 metre koşmuştu.
sonradan, yani 70. dakikada oyuna dahil olduğu bursaspor maçında ise 20 dakikada 2879 metre koşmuş.
şimdi bu adama, "koşmuyor", "göbekli", "kendine dikkat etmiyor", "güçsüz" falan demek, dediğim gibi, hafif bir anlatımla haksızlıktır.
güçsüz bir oyuncu bu rakamlara asla ve asla ulaşamaz.
kısacası ne görüntüler, ne de istatistikler, kendisiyle ilgili haksız yorumları desteklemiyor.
ama dediğim gibi, diyelim ki bu rakamlar gerçek değil ve kondisyonu eksik; mevzu kondisyon olsa kesik yiyecek çok adam vardı daha takımda.
güçsüzlüğüne ise özellikle bu rakamlarla katılmak mümkün değil ne yazık ki.
adam uefa ligi'nde de, süper lig'de de her türlü kendini kanıtlamış bir adam.
ben olcan'ın hastası değilim.
olcan olsa 22 ekim 2014 dortmund maçını kesin alırız gibi bir düşüncede olma olanağım da yok haliyle.
bu da bir argüman değil.
öncelikle haksızlığa gelemiyorum ve bu kadar veri ortada dururken bunlar dikkate alınmaksızın yapılan yorumlara hayret ediyorum. bu bildiğin gerçeğin reddi.
diğer taraftan, bunları açıkça ortaya koymadığınız ve kaynaksız varsayımları onayladığınız zaman, prandelli'nin tercihlerindeki tutarsızlık ve korkaklığı göremiyorsunuz.
sorunları olduğu gibi kabul etmedikçe de çözüm üretmekten uzak kalıyoruz.
ha, biz kimiz ki çözüm üretelim diyebilirsiniz; doğru. okyanustaki su damlası şurda konuşmamız.
ama gerçekleri söylemek için bir çıkara ihtiyaç yoktur ve bir de kiminle ilgili ne düşüneceğimizi gerçeklere bakarak değerlendirirsek yarın yaşayacağımız hayal kırıklıkları daha az olur.