818
yine bir şanssızlık gününü geride bıraktıktan sonra uğradığım duvar. beni yakından tanıyan kankitolarım bilir; cenabetin tanımıyım. böyle bir başlık açıp bakınız verebilirsiniz çekinmeden. bir futbolcu şanssız bir sakatlık yaşadığında falan da verebilirsiniz.
formata uygun bir kaç şanssızlığımı yazayım, sonra buraya neden uğradığımı da yazacağım.
2000 yılının çubuklu, marshall reklamlı, cillop gibi bir formasına sahibim. bir alışveriş mekanında mankenin üzerinden çıkartıp babama zorla aldırmıştım. 18 milyon fiyatı vardı galiba. daha altı sıfır atılmamıştı yani. üstüme büyük oluyordu ama fark eder mi ya. her yerde giyiyordum. neyse büyüdük, yurtta kalıyorum. her sene forma alan ve iki adet kombinesi bulunan bir arkadaşım var. dedim ki buna; oğlum bende bir forma var görsen dibin düşer. ya bi git falan dedi. küfür olanından söyledi. getirdim gösterdim. harıl harıl etraftan bir şey aramaya başladı. meğersem cüzdanını arıyormuş. para verecekmiş. satar mıyım lan ben onu. satmadım. formaya dibi düşen düşene. pırıl pırıl lan. gören istiyor. 600 tl çıkarttı biri ver diye yapıştı. yok diyorum dinlemiyor.
abi bu formaya nazar değdi. ne kadar gittiğim basket maçı varsa kaybettik. en az 20 maça gittim o formayla hepsini kaybettik. en son kazandık dedim, domercant gözümün önünde son saniye üçlüğü attı yenidik. 2011-2012 sezonu iyi top oynuyoruz. içeride ki fener maçı geldi çattı. dedim ki ben bu formayı giymem, maçı da izlemem. kulaklığı taktım, total war oynuyorum. maçın dakka 80'leri falan, dayanamadım açtım baktım. 3-0 öndeyiz. küçük melo yazmış, elmander yazmış. odama koştum, formayı giydim. iki dakika sonra alex gol attı.
deplasmandaki schalke maçı. beşiktaş'ta maç izleyeceğiz arkadaşlarla. dayanamadım giydim bizim marshall'ı. ulan yine yedik golü. çıkarttım formayı. mekanın sahibine baba derdik. baba al şu formayı götür gözüm görmesin dedim. zaten o da fenerli canına minnet. neyse dakkalar ilerliyor, direk döven hamit yazmaz mı 30 metreden. ulan sonra burak yapamayacağını yapıp geçmez mi kaleciyi.
daha o formayla kazandığım maç yok. en iyi beraberlik. cillop gibi formam var ama giyemiyorum. iddia oynayıp galatasaray'a karşı basacaksanız paranızı haber edin giyeyim. kesin puan kaybı. vallahi.
bu formata uygun olanıydı. peki bugün ne oldu ? sonunda telefonu mu da kaybettim. anasını sikeyim. bildiğin arabanın içinden inmeden telefonumu kaybettim. evden çıktım, arabaya bindim, arkadaşımla konuştum. sonrası yok. o da uçtu.
öss'ye girdim, dedim ki ulan ben bir sene daha çalışır mına korum bu sınavın. sınav sistemi değişti. ulan üniversiteye girdim. ben girdikten 1 sene sonra %20 kontenjan arttırdılar, hazırlık binasının kapasitesi yetmediği için herkesi hazırlıktan atlattılar. ben okudum, onlar okumadan atladı. 1. sınıf bitti ulan dedim erkenden staj yapayım. 90 iş günü o zaman stajlar. bir 15 gün çıkartayım aradan. 15 gün yaptım, yönetmelik değişti, stajlar 60'a düştü, benim ki yandı. grubumuz var, büyük bir konser verecez. yemedim içmedim prosessör dedikleri aletten aldım. konserde kullanacam diye. yüksek voltaj geldi benim amfi ile alet yandı. bir sürü para verdim. 2 kere kullanamadım amk. ulan ortalık sakin askere gideyim dedim savaş çıktı. daha neler var neler. yazsam roman olur da zamanla artık.
şansımı sikeyim.
formata uygun bir kaç şanssızlığımı yazayım, sonra buraya neden uğradığımı da yazacağım.
2000 yılının çubuklu, marshall reklamlı, cillop gibi bir formasına sahibim. bir alışveriş mekanında mankenin üzerinden çıkartıp babama zorla aldırmıştım. 18 milyon fiyatı vardı galiba. daha altı sıfır atılmamıştı yani. üstüme büyük oluyordu ama fark eder mi ya. her yerde giyiyordum. neyse büyüdük, yurtta kalıyorum. her sene forma alan ve iki adet kombinesi bulunan bir arkadaşım var. dedim ki buna; oğlum bende bir forma var görsen dibin düşer. ya bi git falan dedi. küfür olanından söyledi. getirdim gösterdim. harıl harıl etraftan bir şey aramaya başladı. meğersem cüzdanını arıyormuş. para verecekmiş. satar mıyım lan ben onu. satmadım. formaya dibi düşen düşene. pırıl pırıl lan. gören istiyor. 600 tl çıkarttı biri ver diye yapıştı. yok diyorum dinlemiyor.
abi bu formaya nazar değdi. ne kadar gittiğim basket maçı varsa kaybettik. en az 20 maça gittim o formayla hepsini kaybettik. en son kazandık dedim, domercant gözümün önünde son saniye üçlüğü attı yenidik. 2011-2012 sezonu iyi top oynuyoruz. içeride ki fener maçı geldi çattı. dedim ki ben bu formayı giymem, maçı da izlemem. kulaklığı taktım, total war oynuyorum. maçın dakka 80'leri falan, dayanamadım açtım baktım. 3-0 öndeyiz. küçük melo yazmış, elmander yazmış. odama koştum, formayı giydim. iki dakika sonra alex gol attı.
deplasmandaki schalke maçı. beşiktaş'ta maç izleyeceğiz arkadaşlarla. dayanamadım giydim bizim marshall'ı. ulan yine yedik golü. çıkarttım formayı. mekanın sahibine baba derdik. baba al şu formayı götür gözüm görmesin dedim. zaten o da fenerli canına minnet. neyse dakkalar ilerliyor, direk döven hamit yazmaz mı 30 metreden. ulan sonra burak yapamayacağını yapıp geçmez mi kaleciyi.
daha o formayla kazandığım maç yok. en iyi beraberlik. cillop gibi formam var ama giyemiyorum. iddia oynayıp galatasaray'a karşı basacaksanız paranızı haber edin giyeyim. kesin puan kaybı. vallahi.
bu formata uygun olanıydı. peki bugün ne oldu ? sonunda telefonu mu da kaybettim. anasını sikeyim. bildiğin arabanın içinden inmeden telefonumu kaybettim. evden çıktım, arabaya bindim, arkadaşımla konuştum. sonrası yok. o da uçtu.
öss'ye girdim, dedim ki ulan ben bir sene daha çalışır mına korum bu sınavın. sınav sistemi değişti. ulan üniversiteye girdim. ben girdikten 1 sene sonra %20 kontenjan arttırdılar, hazırlık binasının kapasitesi yetmediği için herkesi hazırlıktan atlattılar. ben okudum, onlar okumadan atladı. 1. sınıf bitti ulan dedim erkenden staj yapayım. 90 iş günü o zaman stajlar. bir 15 gün çıkartayım aradan. 15 gün yaptım, yönetmelik değişti, stajlar 60'a düştü, benim ki yandı. grubumuz var, büyük bir konser verecez. yemedim içmedim prosessör dedikleri aletten aldım. konserde kullanacam diye. yüksek voltaj geldi benim amfi ile alet yandı. bir sürü para verdim. 2 kere kullanamadım amk. ulan ortalık sakin askere gideyim dedim savaş çıktı. daha neler var neler. yazsam roman olur da zamanla artık.
şansımı sikeyim.