• 737
    bayram adı verilen bu katliama tüm müslümanların ortak olmas... şaka lan şaka herkesin bayramı mübarek olsun. insan onurunun şerefenin cignenmedigi bayramlar görmek niyetiyle...

    vejetaryanım diyip işin içinden çıkanlar bitkilerin her canlıda olduğu gibi savunma mekanizması,bağışıklık sisteminin olduğunu bilmiyorlarmı ? her kurban bayramında dönen şu muhabbet insanın gerçekten midesini ağrıtıyor.

    edit: nasıl unutuyorum bunu ya! http://youtu.be/Ot_t8kr_0NM

    edit 2:aziz mata arkadaşımız bitkilerin canlılığı ,duygularının,hislerinin olmasını durumunu evrimi kurşun kalemle çürütme saçmalığına indirgeyerek o engin ilk okul 5. sınıf bioloji bilgisini ve analiz yeteneğini herkese göstermiş ve beni hayretler içinde bırakarak insanları aydınlatmış sayensinde sözlük ışıl ışıl... ''hiçbir ağaç onun toprağa düşmek üzere olan meyvesini aldığınız için kurumaz. saçma sapan konuşmayın.'' asıl sen saçma sapan konuşma sana kurur demedi kimse canı yanar güzel kardeşim. mesele bacağımdan bir kılın veya parmağımın kopması benide öldürmez fakat canımı yakar.

    ve ayrıca şunada bak;

    --- alıntı ---
    bir laboratuvara deney maksatlı 2 bitki yerleştiriliyor.. yapraklarına, köklerine, gövdelerine onların yaydığı fakat bizim 5 duyu ile farkedemediğimiz titreşimleri alacak sensörler bağlıyorlar.. ilk önce boş olan odaya biri giriyor.. odaya giriş anında bitkiler buna anında tepki veriyor.. küçük çaplı bir titreşim görünüyor kağıda bu titreşimleri çizen alette (sismograf gibi bir şey)

    yani bitkiler odadaki bir başka varlığı hissediyorlar.. ve tepki veriyorlar.. bizim odamıza giren bir sevdiğimizi gördüğümüzde gülümsememiz veya bir düşmanımızı gördüğümüzde suratımızın asılması gibi düşünün bunu..

    odaya giren adam bitkilerden birine zarar vermeye başlıyor.. her iki bitkiye (zarar gören ve hiç dokunulmayan) bağlı sensörlerin aktivitesi artıyor.. adam şiddetini arttırdıkça bitkilerdeki tepki de artıyor.. artık buna çığlık mı dersiniz, kalp atışı mı bilmiyorum.. sonra adam odadan çıkıyor.. bir süre sonra (1 saat-1 gün-1 hafta..?) sensörün gönderdiği sinyaller yavaş yavaş dengeleniyor..

    daha sonra aynı kişi tekrar odaya giriyor..

    ne oluyor biliyor musunuz..? o adam odaya girdiği anda bitkilerin bağlı olduğu cihaz çıldırıyor..

    korkuyor.. tanıyor.. etrafını hissedebiliyor.. acı çekebiliyor.. "varlığının devamından endişe edebiliyor" tüm canlılar gibi.. ama işin tuhafı bunlar için göz ve kulağı yok.. hafızası var.. biliyor, yaşıyor ve korkuyor..

    bunun üzerinden çok şey çıkar.. ama çıkarılacakları sizin inisiyatifinize bırakıyorum.. vicdanınız çok rahat olmasın diye anlatıyorum bunu.. tanımları doğru yapalım ki kendimizi aldatıyor olmayalım..

    et yemeye, yumurta yemeye "vahşilik" gözüyle bakan sevgili vejetaryenler, doğradıkları maydonuzun çığlıklarına sağır oldukları için rahatlar.. hepsi o..

    --- alıntı ---

    ilgili video: http://youtu.be/wt3smrXkVpE
App Store'dan indirin Google Play'den alın