resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:66
Uyruk:İtalya
  • 665
    karşımızda şampiyonlar liginin en tecrübesiz oyuncularından kurulu bir takım, kendi sahamızda oynuyoruz, mutlak galibiyet almamız gereken bir maç, kadromuz açıklanıyor; hücumda en üretken olabilecek oyuncumuz bruma yedek, bizi şu takımdan kesin diye yırtınan selçuk-burak brothers ilk on bir. garip karşılıyoruz ama hocamızdır, vardır bir bildiği diyoruz ve maç başlıyor. o da ne? sezon başından beri devam eden kekremsi, yaratıcılıktan uzak, yan pas-geri pas- topu döndür- tekrar baştan- yan pas- geri pas düzenini şampiyonlar ligi heyecanı da bozamamış, takım bildiği yolda tamgaz devam ediyor bizde de kanserli hücreler son sürat üremeye devam ediyor, henüz sezonun başı, böyle giderse hepimiz hasta olacağız. ilk yarı pozisyonumuz yok, kaleye şutumuz da yok, rakip tecrübeli değil allah'tan yoksa 2 golü var, 45 bitiyor.

    ikinci yarı aynen bildiğimiz gibi başlıyoruz, hoca da seyirci biz de ne güzel lan derken selçuk sponsonsorluğunda golü de yiyoruz bir güzel, lan gol atmamız lazım, şampiyonlar ligi, kendi sahandasın rakip yarak-kürek, bir numarası yok, tutup oyundan o ana kadar sahada bir şeyler yapmaya çalışan birkaç oyuncudan biri olan pandev'i oyundan alıyor sayın hocamız. pandev bu arada bir forvet oyuncusu bildiğiniz gibi ve sahada kalan diğer forvetin ise ayağına henüz top değmemiş o ana kadar.

    neyse diyoruz vardır bir bildiği. bruma oyunda ama halen pozisyonumuz yok, biraz hareketleniyoruz melo, sneijder, bruma bir şeyler yapmaya çalışıyor bu arada süre ilerliyor ve rakip takım oyundan düşmeye, kanatlarından açıklar vermeye başlıyor, derken bir de bakıyorsunuz rakip takımın sağ kanadını felç etmeye başlayan ve o ana kadar maçın iyi oyuncularından biri olan telles'i de oyundan alıyor. telles takımdaki tek eli ayağı düzgün sol bek oyuncusu bildiğiniz gibi ve yerine giren tarık ise 5+3 kuralının meyvesi devşirme bir sol bek, o ana kadar şampiyonlar ligi oynamamış ve sikindirik türkiye liginde bile hücumdaki üretkenliği hiç de iç açıcı değil. tabii ki o kanattaki üretkenliğimiz derhal düşüyor ve rakip de o kanadın rahatlamış olmasıyla birlikte hafiften de silkinmeye başlıyor, 2. golü bile bulabilecek seviyeye geliyorlar bir anda, ikinciyi yediğimiz an şampiyonlar ligine ve belki de avrupa serüvenine başlamadan havlu atacağımız gün gibi aşikar. rakip golü bulamıyor, chedjou sikerim sizin oynayacağınız oyunu diyor, ite kaka golü atıyoruz, o ana kadar hiçbir şey oynamamış, biraz hocanın inayeti, biraz da el mecbur sahada yer bulan burak yılmaz golün sahibi, 2 kişiyi çalımlayıp 35 metreden çatala asmış karizmatik forvet tribini de atıyor sağlimen ve 1-1 bitiyor maç.

    (bkz: prandelli bey napıyorsunuz ?)
    hakikaten ne yapıyorsunuz ? yani resmen maçı kaybetmek için elinizden geleni yaptınız ancak chedjou'ya ilahi bir güç yürü ya kulum dedi ve avrupa umutları kurtuldu.
    16 eylül 2014 galatasaray anderlecht maçının bana göre en başarısız ismi.
    sinyor dedik bağrımıza bastık, bir daha olmasın hocam, bozuşmayalım !
App Store'dan indirin Google Play'den alın