• 701
    92 yıl önce bugün yazdığımız destanın temellerinde az da olsa futbolun da olduğunu çoğu insan bilmez.

    bilindiği üzere sakarya meydan savaşı'nın kazanılmasının ardından taarruz için 1 yıllık hazırlık süreci geçirildi. tabi mecliste mustafa kemal muhalifleri, saldırmak için her fırsatı beklediğinden (örnek de vereceğim) ne zaman taarruz edileceğinden tutun, taarruzun kesinlikle başarıya ulaşamayacağına kadar her türlü zarar verici faaliyetlere girişmişlerdi.

    taarruz meselesi çok sıkıntılıydı, zira hem düzgün planlama gerekiyordu, hem de bu taarruz baskın niteliğini taşımalıydı ki 6 ayda geçilemez denilen siperler bizim taarruzumuzda olduğu gibi saatler içinde düşebilsin.
    mustafa kemal, haziran ayı civarında taarruzun son halini şekillendiriyordu kafasında, kurmaylarıyla da görüşmek istiyor, ancak dikkat çekmekten çekiniyordu.
    bulduğu çözüm ise, akşehir'de bir futbol karşılaşması tertip edilmesi ve komutanların da davet edilmesiydi...
    taarruz kararının alındığının komutanlara bildirildiği yer orasıydı. yanlış hatırlamıyorsam temmuz sonları.
    maç 2-2 biter, futbol işe yarar.
    akşehir'de yapılan toplantıda mustafa kemal ve fevzi paşalar, gizli kuşatmalı baskın taarruz fikrini ileri sürerlerken, diğer isimler, özellikle akademiden hocaları yakup şevki paşa buna karşı çıkar, planı çok riskli görürler. cv'sinde kut-ül amare zaferi şeklen bulunan ve daha sonradan kendini izmir fatihi olarak göstermeye çalışacak, ali kemal'i izmit'te linç ettirecek sakallı nurettin paşa ise yeni dahil olduğundan fikir belirtmekten çekinecekti. taarruz planına çok sıcak bakılmadığını gören fevzi çakmak da, muhtemelen daha önceden mustafa kemal ile anlaştıkları bir oyunla istifa ettiğini söyler; genelkurmay başkanı istifa eden bir başkomutan olarak göreve devam edemeyeceğini söyleyen inönü de dahil herkes plana sonuna kadar sadık kalacaklarını dile getirirler.
    sonucunda plan başarıya ulaşır, yakup şevki paşa da ölene dek mustafa kemal'in hayranlığını taşıdığını söyler, haksız çıkmanın gururuyla.

    gelelim mustafa kemal muhalefetinin geldiği noktaya... daha önce bir yazıyla, takımdaki şark zihniyetinden bahsetmiştim: #1476778, yine değineceğiz bu zihniyete. büyük zafer sonrası, falih rıfkı - çankaya:

    ---
    fakat sonradan ilk meclis'ten kalma dostum muhiddin baha, bana bir ankara hikayesi anlattı. onlar da sevinçten ne yapacaklarını bilmiyorlarmış. meclis'te bir aralık ellerini yıkamaya gitmiş. asık suratlı bir milletvekili görmüş. mustafa kemal'in muhaliflerinden biri:

    -yahu nedir bu halin? diye sormuş. öteki dudaklarını ısırarak:
    - ne var sanki? nasıl olsa izmir'i bize vereceklerdi. nesini büyütüp duruyorsunuz? diye çıkışmış.

    sonra da:
    - yunanlılardan kurtulduk. bakalım mustafa kemal'den nasıl kurtulacağız? demiş.

    evet, muhalifleri ve rakipleri sapsarı idiler. ah! bir kurşun, son yunan kurşunu mustafa kemal'in göğsüne saplanamaz mıydı?
    doğu böyledir dostlarım. doğu'da kin, kolayca hıyanete kadar götürür. o gün sapsarı kesilenler veya onların kinini güdenler, şimdi bile o günün hatırasını söndürmeye uğraşmakta değil midirler? doğu kini, vicdanları saran bu kanser... kanserlerin en habis soyu..."
    ---

    evet, o doğu zihniyeti, kinini 92 yıl sonra hala atatürk üzerine kusmaya devam ediyor. asılsız ithamlar, ağır itibarsızlaştırma çabalarıyla.
    neyse konuyu çok dağıttık.

    30 ağustos'u takip eden günlerde, asıl cephenin muhatabı, 1. kolordu komutanı trikopis esir alınır. esir alındığında yunan kuvvetleri başkomutanlığına atanmış olduğu tebliğini de kendisine, tebliği ele geçiren türk askeri verir.
    çok büyük saygıyla karşılanır. mustafa kemal'e kadar herkes gereken özeni gösterir.

    bugün, düşman ordularının başkomutanına saygıda kusur etmeyen bir insandan, kendi ülkesinin vatandaşı siyasi rakibine en ağır hakaretleri eden, dini ve örfi değerlerini küçümseyen ayrıştırmacı birinin eline düştük.
    nereden nereye!

    ingiliz'inden yunan'ına, düşmanlarında büyük saygı uyandıran bir liderimiz var.
    böyle bir insana sahip olduğumuz için hepimiz gurur duymalı, 76 yıl boyunca ondan daha büyük bir insan çıkaracak kadar çalışmadığımız için de hepimiz utanmalıyız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın