1681
kusura bakmayın ama ilk kez bu kadar ağır konuşacağım. bu oyuncuya yeteneksiz demek için insanın futbol cahili olması lazım.
en başta, bir oyuncuyu değerlendirirken yapılan gözlemlerin de ötesinde kimsenin göz ardı edemeyeceği veriler vardır. milli olma sayısı gibi, katıldığı uluslararası turnuvalardaki performansı gibi.
bruma tüm dünya üzerinde en çok milli takım forması giyen genç oyunculardan biri. üstelik fizikli bir oyuncu olmamasına rağmen sırf yeteneklerine bağlı olarak hep kendinden bir iki yaş büyük gruplarda mücadele etmiş. örneğin 18 yaşında 20 yaş altı dünya kupasına katılmış, katılmakla da kalmamış turnuvanın en başarılı üç dört oyuncusundan biri olmuş. hatta pek çok saygın avrupa otoritesi tarafından yaşı da dikkate alınarak o turnuvanın yıldızı ilan edilmiş.
bir başka deyişle galatasaray transfer ettiği dönemde bruma, 20 yaş altı dünya kupası dikkate alındığında, 18 yaşında olmasına rağmen kendi pozisyonunda tüm dünyada bir numaralı isimdi. siz bir numaralı değil de ilk üçte deyin.
şu an bu pozisyonun tüm dünya'da bir numarasının ronaldo olduğunu düşünürseniz bruma'nın doğru gelişimi gösterirse dört beş yıl sonrasının ronaldo'su olma ihtimali ve potansiyeli var.
bu sayfaları bu türden yetenekli çocuklara sallamak için değil de bu çocukları değerlendiremediğimiz, forma veremediğimiz ve birer yıldız yapamadığımız iğrenç futbol sistemimiz hakkında bir şeyler yazmak için kullansak belki daha faydalı bir iş yapmış oluruz.
yıllardır türk futbolunda en etkin konumlarda olmalarına rağmen üreten, işleyen ve devamlılığı olan bir futbol aklı ya da sistemi ortaya koyamayanlara imparator dedikçe; üstelik bunu yaparken de 18-19 yaşındaki çocuklara oğuzhan kayar'a, bruma'ya, koray günter'e salladıkça bizden bir halt olmaz.
neyse biz aynı kafa, yıllardır yaptığımız geyiklere devam edelim. böylesi daha kolayımıza geliyor.
"abi bu bruma çok yeteneksiz ya. oğuzhan, berk ismail bu adamlarla olmaz abi. bak mesala almanya'daki üç milyon türk'ten o kadar yıldız çıkıyor biz seksen milyondan bir tane adam çıkaramıyoruz, doğru mu abi? biz de topçu yok abi."
en başta, bir oyuncuyu değerlendirirken yapılan gözlemlerin de ötesinde kimsenin göz ardı edemeyeceği veriler vardır. milli olma sayısı gibi, katıldığı uluslararası turnuvalardaki performansı gibi.
bruma tüm dünya üzerinde en çok milli takım forması giyen genç oyunculardan biri. üstelik fizikli bir oyuncu olmamasına rağmen sırf yeteneklerine bağlı olarak hep kendinden bir iki yaş büyük gruplarda mücadele etmiş. örneğin 18 yaşında 20 yaş altı dünya kupasına katılmış, katılmakla da kalmamış turnuvanın en başarılı üç dört oyuncusundan biri olmuş. hatta pek çok saygın avrupa otoritesi tarafından yaşı da dikkate alınarak o turnuvanın yıldızı ilan edilmiş.
bir başka deyişle galatasaray transfer ettiği dönemde bruma, 20 yaş altı dünya kupası dikkate alındığında, 18 yaşında olmasına rağmen kendi pozisyonunda tüm dünyada bir numaralı isimdi. siz bir numaralı değil de ilk üçte deyin.
şu an bu pozisyonun tüm dünya'da bir numarasının ronaldo olduğunu düşünürseniz bruma'nın doğru gelişimi gösterirse dört beş yıl sonrasının ronaldo'su olma ihtimali ve potansiyeli var.
bu sayfaları bu türden yetenekli çocuklara sallamak için değil de bu çocukları değerlendiremediğimiz, forma veremediğimiz ve birer yıldız yapamadığımız iğrenç futbol sistemimiz hakkında bir şeyler yazmak için kullansak belki daha faydalı bir iş yapmış oluruz.
yıllardır türk futbolunda en etkin konumlarda olmalarına rağmen üreten, işleyen ve devamlılığı olan bir futbol aklı ya da sistemi ortaya koyamayanlara imparator dedikçe; üstelik bunu yaparken de 18-19 yaşındaki çocuklara oğuzhan kayar'a, bruma'ya, koray günter'e salladıkça bizden bir halt olmaz.
neyse biz aynı kafa, yıllardır yaptığımız geyiklere devam edelim. böylesi daha kolayımıza geliyor.
"abi bu bruma çok yeteneksiz ya. oğuzhan, berk ismail bu adamlarla olmaz abi. bak mesala almanya'daki üç milyon türk'ten o kadar yıldız çıkıyor biz seksen milyondan bir tane adam çıkaramıyoruz, doğru mu abi? biz de topçu yok abi."
