717
maalesef bu guzel sozlukte bazi seyler degismeyecek, turkiye'nin durumu neyse burada da ayni kalacak ve ben buna cok sinirleniyorum.
bazi yanlis bilgileri ve eksiklikleri gidermesi ve size arastirma icin baslangic noktasi vermesi amaciyla yaziyorum.
osmanli imparatorlugu: bektasidir, yavuz sultan selim aleviler'e etnik bir katliam yapmamistir cunku kendisi de bir bektasi yani alevidir. alevi diyince insanlarin akli karisiyor, alevilik orijinal hali, osmanlidaki hali simdikinden bayagi farklidir. su anki alevilik tam da yavuz sultan selim ve sonrasi olusan safi ve sii mezheplerinin siyasilikten felsefi bir boyuta tasinmasiyla - doguda - degisime ugramaya baslamistir. selim'in yaptigi ayaklanmaya karsi asiri sert bir tavirdir, orada olenler sunni de olabilirdi. hatta soyle bir beyin jimnastigi ile eger anadolu topraklari son zamanlarinda naksibendi etkisiyle degisime ugramasaydi ve yavuz sultan selim'in bastirdigi ayaklanma sunnilere karsi olsaydi suan zalim bir alevi padisahin sunnileri nasil katlettigini de konusuyor olabilirdik. ne kadar sacma bir kavram karmasasi icinde birbirimize saldiriyoruz oyle degil mi?
osmanlida esariler: yavus sultan selim doguda kazandigi 3 buyuk meydan muharabesinde kaybettigi ise esari din adamlarini osmanli topraklarina, sonra da saray'in icine sokmasi. aslinda bu uzun vadeli bir surec. onceleri osmanli icindeki din adamlari ne diyor lan bu bebeler diyip adam yerine koymamis esari din ve bilim adamlarini cunku osmanli'yi geriye goturmeye calismislar. fakat zamanla entrika konusunda yilan gibi isleyip bir sekilde sarayin icine girmeyi basarmis, yavas yavas osmanli'yi besari kulturunden uzaklastirip gerici bir yapiya sokmuslardir.
osmanlida naksibendiler: osmanlida naksibendiler gunumuzde sanilanin aksine surekli siyasi olmuslardir. en buyuk amaclari saraya girmek ve siyasi guc haline gelebilmektir. bu haliyle agresif bir tutum sergiledikleri soylenebilir. naksibendiler osmanlinin son zamanlarina kadar etkin olmasalar da son yillarinda osmanli'nin cokusunde ve yikilisinda onemli rol oynamistir.
peki bu surecte ne oldu? neden osmanli sunnilikle yakindan uzaktan alakasi olmadigi halde su an bir basbakan cikip osmanli gibi olacagiz, sunni olacagiz gibi sacma cumleler kurabiliyor? neden kendisi de bektasi olan bir padisah alevilere soykirim yapmakla suclaniyor?
cok basit, guzel ulkemde kimse kavramlari ogrenmekle ugrasmiyor, altini kafasina gore dolduruyor. arada olan sey suydu, osmanli son zamanlarinda safi ve sii'lerin siyasi bir mezhep olmaktan cikip felsefi olarak da farklilik gostermelerinden sonra kendini onlardan ayirmak istedi. bu ayirma surecinde topraklarin dogusundaki insanlar bu felsefi degisimden nasibini alip aleviligi safilikten ve siilikten - ki ikisinin de ilk yillari simdiki gibi degil, sakin simdiki halleriyle kiyaslamayin- ogretiler kaparak degisime ugramis. batisi ise, ozellikle balkanlar bektasi ogretisine devam etmis, saray ise esarilerin gerifci tepkileri, vahabilerin etkisi ve naksibendilerin siyasi oyunlariyla daha farkli bir degisime ugramis. osmanli yok olduktan sonra ortaya birbiriyle kavgali, ulkeyi paramparca etmekten korkmayan, siyasi guc kazanmak icin diger mezhepleri bile oldurecek din adamlari, tarikatler cikmistir.
simdi gelelim ataturk'e. ataturk'un laiklik vurgusu ve sert politikasi tamamen az once anlattigim seylerle ilgili. ulkeyi din adamlarinin isteklerine gore yumusak kararlarla olusturmaya calissaydi su anki topraklarin yarisina bile sahip olamazdik, daha kotusu orta dogudakki mezhep savaslarinin aynisi bizde de olurdu.
bu ulkede camiler ahir yerine kullanilmadi, kullanildiysa da bu ataturk'un ya da -kendisini hic sevmesem de- inonu yuzunden degildir. size garip gelecek bir bilgi, 60 yillarda yapilan tum dini uygulamalar adnan menderes tarafindan degil, ondan sonraki donemde chp tarafindan yapilmistir. maalesef bunu bile yanlis bilir cogu kisi cunku boyu uzun akli kisa bir basbakan bunun tarihlerini bile bilmedigi icin kaba etinden sallayarak bunlari adnan menderese baglar. isin daha da kotu yani, chp yaptigi o sacma uygulamalarla dinin yozlasmasina, dinin kullanilmasina, temiz kalmasi gereken seylerin kirlenmesine on ayak olmustur.
bu ulke gavurlastirilmaya calisilmadi, bunu da uzun uzun anlattigim sebeplerle anlamaniz gerekir. bu ulke zaten bir degisim icindeydi bir kac yuzyildir. bu degisim sirasinda ortaya cikan tablo din adamlarinin istedigi yonde hareket edilemeyecegi gercegini ortaya koymustur. sorun asla din olmadi, dini kullanip guc arayan din adamlari oldu. osmanli bektasi geleneginden gelen "edep"i unutmaya baslayinca isler karisti.
gunumuzde osmanli gelenegini gercekten devam ettirenler sadece balkan bektasileri (balkan alevileri)dir. anadoludaki alevilerden cok farkli bir ogretiye sahipler, geleneklerinde osmanlinin etkisi cok belirgindir. anadolu alevisinin gozunde balkan bektasileri sunni gibi gorunebilir. dedik ya, her sey kavram karmasasindan kaybaklaniyor.
mezhep farkliliklarini ilk olusturan sey siyasi olusumlar. daha sonra bunun yuzyillar icinde felsefi farkliliklara ayrilmasi. anadolu topraklarindaki bu mezhep farkliliklari da bu surecten dogmustur. bir sunninin aleviden nefret etmesi, ya da bir alevinin sunniden nefret etmesi salakliktan baska bir sey degil aslinda. sadece 300 yil oncesine gitseniz ikisinin de ayni corbadan ictigini gorursunuz. (tabiki ufak farkliliklarla)
lafi uzattim ama artik delirmeye basliyorum desteksiz sallanan seylere. ben ki tarihci degilim, son zamanlardaki ugrastigim projeden dolayi gozumun ucuyla baktigim arsivlerden ogrendiklerimle bunlarin yanlisligini gorebiliyorum. biraz bakinin ya, biraz neymis bu diyip arastirin.
dipnot: namussuz gercekten ceza gerektiren hakaret degildir. sebebi de cok basit, namus fazlaca izafidir. salak dersen hakaret olur. zaten br tek bizim toplumumuzda namus ve ahlak kelimeleri kullanilarak asagilama cabasina girilir. diger dillerde bunun net bir karsiligi (tatmin edecek) yok. bizim algimizdan dolayi da bu bir cezai yaptirim gerektiren bir sey gibi dusunulur.
bazi yanlis bilgileri ve eksiklikleri gidermesi ve size arastirma icin baslangic noktasi vermesi amaciyla yaziyorum.
osmanli imparatorlugu: bektasidir, yavuz sultan selim aleviler'e etnik bir katliam yapmamistir cunku kendisi de bir bektasi yani alevidir. alevi diyince insanlarin akli karisiyor, alevilik orijinal hali, osmanlidaki hali simdikinden bayagi farklidir. su anki alevilik tam da yavuz sultan selim ve sonrasi olusan safi ve sii mezheplerinin siyasilikten felsefi bir boyuta tasinmasiyla - doguda - degisime ugramaya baslamistir. selim'in yaptigi ayaklanmaya karsi asiri sert bir tavirdir, orada olenler sunni de olabilirdi. hatta soyle bir beyin jimnastigi ile eger anadolu topraklari son zamanlarinda naksibendi etkisiyle degisime ugramasaydi ve yavuz sultan selim'in bastirdigi ayaklanma sunnilere karsi olsaydi suan zalim bir alevi padisahin sunnileri nasil katlettigini de konusuyor olabilirdik. ne kadar sacma bir kavram karmasasi icinde birbirimize saldiriyoruz oyle degil mi?
osmanlida esariler: yavus sultan selim doguda kazandigi 3 buyuk meydan muharabesinde kaybettigi ise esari din adamlarini osmanli topraklarina, sonra da saray'in icine sokmasi. aslinda bu uzun vadeli bir surec. onceleri osmanli icindeki din adamlari ne diyor lan bu bebeler diyip adam yerine koymamis esari din ve bilim adamlarini cunku osmanli'yi geriye goturmeye calismislar. fakat zamanla entrika konusunda yilan gibi isleyip bir sekilde sarayin icine girmeyi basarmis, yavas yavas osmanli'yi besari kulturunden uzaklastirip gerici bir yapiya sokmuslardir.
osmanlida naksibendiler: osmanlida naksibendiler gunumuzde sanilanin aksine surekli siyasi olmuslardir. en buyuk amaclari saraya girmek ve siyasi guc haline gelebilmektir. bu haliyle agresif bir tutum sergiledikleri soylenebilir. naksibendiler osmanlinin son zamanlarina kadar etkin olmasalar da son yillarinda osmanli'nin cokusunde ve yikilisinda onemli rol oynamistir.
peki bu surecte ne oldu? neden osmanli sunnilikle yakindan uzaktan alakasi olmadigi halde su an bir basbakan cikip osmanli gibi olacagiz, sunni olacagiz gibi sacma cumleler kurabiliyor? neden kendisi de bektasi olan bir padisah alevilere soykirim yapmakla suclaniyor?
cok basit, guzel ulkemde kimse kavramlari ogrenmekle ugrasmiyor, altini kafasina gore dolduruyor. arada olan sey suydu, osmanli son zamanlarinda safi ve sii'lerin siyasi bir mezhep olmaktan cikip felsefi olarak da farklilik gostermelerinden sonra kendini onlardan ayirmak istedi. bu ayirma surecinde topraklarin dogusundaki insanlar bu felsefi degisimden nasibini alip aleviligi safilikten ve siilikten - ki ikisinin de ilk yillari simdiki gibi degil, sakin simdiki halleriyle kiyaslamayin- ogretiler kaparak degisime ugramis. batisi ise, ozellikle balkanlar bektasi ogretisine devam etmis, saray ise esarilerin gerifci tepkileri, vahabilerin etkisi ve naksibendilerin siyasi oyunlariyla daha farkli bir degisime ugramis. osmanli yok olduktan sonra ortaya birbiriyle kavgali, ulkeyi paramparca etmekten korkmayan, siyasi guc kazanmak icin diger mezhepleri bile oldurecek din adamlari, tarikatler cikmistir.
simdi gelelim ataturk'e. ataturk'un laiklik vurgusu ve sert politikasi tamamen az once anlattigim seylerle ilgili. ulkeyi din adamlarinin isteklerine gore yumusak kararlarla olusturmaya calissaydi su anki topraklarin yarisina bile sahip olamazdik, daha kotusu orta dogudakki mezhep savaslarinin aynisi bizde de olurdu.
bu ulkede camiler ahir yerine kullanilmadi, kullanildiysa da bu ataturk'un ya da -kendisini hic sevmesem de- inonu yuzunden degildir. size garip gelecek bir bilgi, 60 yillarda yapilan tum dini uygulamalar adnan menderes tarafindan degil, ondan sonraki donemde chp tarafindan yapilmistir. maalesef bunu bile yanlis bilir cogu kisi cunku boyu uzun akli kisa bir basbakan bunun tarihlerini bile bilmedigi icin kaba etinden sallayarak bunlari adnan menderese baglar. isin daha da kotu yani, chp yaptigi o sacma uygulamalarla dinin yozlasmasina, dinin kullanilmasina, temiz kalmasi gereken seylerin kirlenmesine on ayak olmustur.
bu ulke gavurlastirilmaya calisilmadi, bunu da uzun uzun anlattigim sebeplerle anlamaniz gerekir. bu ulke zaten bir degisim icindeydi bir kac yuzyildir. bu degisim sirasinda ortaya cikan tablo din adamlarinin istedigi yonde hareket edilemeyecegi gercegini ortaya koymustur. sorun asla din olmadi, dini kullanip guc arayan din adamlari oldu. osmanli bektasi geleneginden gelen "edep"i unutmaya baslayinca isler karisti.
gunumuzde osmanli gelenegini gercekten devam ettirenler sadece balkan bektasileri (balkan alevileri)dir. anadoludaki alevilerden cok farkli bir ogretiye sahipler, geleneklerinde osmanlinin etkisi cok belirgindir. anadolu alevisinin gozunde balkan bektasileri sunni gibi gorunebilir. dedik ya, her sey kavram karmasasindan kaybaklaniyor.
mezhep farkliliklarini ilk olusturan sey siyasi olusumlar. daha sonra bunun yuzyillar icinde felsefi farkliliklara ayrilmasi. anadolu topraklarindaki bu mezhep farkliliklari da bu surecten dogmustur. bir sunninin aleviden nefret etmesi, ya da bir alevinin sunniden nefret etmesi salakliktan baska bir sey degil aslinda. sadece 300 yil oncesine gitseniz ikisinin de ayni corbadan ictigini gorursunuz. (tabiki ufak farkliliklarla)
lafi uzattim ama artik delirmeye basliyorum desteksiz sallanan seylere. ben ki tarihci degilim, son zamanlardaki ugrastigim projeden dolayi gozumun ucuyla baktigim arsivlerden ogrendiklerimle bunlarin yanlisligini gorebiliyorum. biraz bakinin ya, biraz neymis bu diyip arastirin.
dipnot: namussuz gercekten ceza gerektiren hakaret degildir. sebebi de cok basit, namus fazlaca izafidir. salak dersen hakaret olur. zaten br tek bizim toplumumuzda namus ve ahlak kelimeleri kullanilarak asagilama cabasina girilir. diger dillerde bunun net bir karsiligi (tatmin edecek) yok. bizim algimizdan dolayi da bu bir cezai yaptirim gerektiren bir sey gibi dusunulur.