123
ultraslan'ı efsane, ali sami yen'i de "hell" yapan bir sürü güzel detaydan biri olan grup. şimdilerde stadın her tarafına dağılmış olan, milleti dürtükleyip duran arkadaş gruplarının şekle-şemale bürünmüş haliydiler. dürtüklemek derken, durup durup farklı bir tezahürat patlatan, fırsatını bulursa 1-2 meşale çakan, olmadı imzasız bir pankartı o tribünlerde sallandırmaya çalışan falan. kapalının ortasında gri polarları, megafonlarıyla falan yaparlardı bu işi. o zamanlar tabi şimdiki gibi 1000 km öteden ordaymış gibi yaşayıp olaylardan haberdar olmanın mümkün olmadığı, insanların internette iki satır yorum yazarken bile(ki kimliğinin şimdiye göre çok daha gizli olmasına rağmen) kırk defa düşündüğü yıllar olduğu için şimdiki kadar popüler olup olmadıklarını kestirmem pek mümkün değil. hakkında özlemle(!) girilen entrylerin ya da sosyal medya muhabbetlerinin önemli kısmı şimdilerin modası olan "şikayetçi olduğun şeyden mağdur olmuşu yüceltme" ekolünden kaynaklansa da, yaptıkları işlerden dolayı o dönem hak ettikleri takdiri aldıklarını söylemek yanlış olmaz.
bugün bir pankart arkasında tribünde olmamalarının sebebi 31 ekim 2004 galatasaray akçaabat sebatspor maçında yaşanan fatih akyel odaklı kavga gibi dillendirilse de, aslında tribünden çekilmelerini olimpico'da geçen sezonda galatasaray tribünlerinde yaşanan çözülmenin son halkası olarak tanımlamak sanırım daha doğru olacaktır. bir sezonu tayfa ile beraber geçirmek zorunda olan alt gruplar uni ve bh epey bir kan kaybetmiş, özellikle uni neredeyse kapanacak noktaya gelmiştir. maça gidip-gelen dikkatli(!) taraftarın her daim gözüne batacak icraatları bir kenara, olimpiyattaki koreografiler ile iyiden iyiye yıldızını parlatan; sezon başında kapalıya klarnet falan sokacak dereceye gelip iyiden iyiye popülerleşen yürüyedur da tribündeki hiyerarşik düzene(!) kurban edilmiştir.
ha sorsan şimdi millete artistlik, tayfaya yanlış yaptılar falan denir ama; kafasında kukayla millete bağırın lan demekten daha ağır bir şey yapıp yapmadıkları epey tartışılır.
bugün bir pankart arkasında tribünde olmamalarının sebebi 31 ekim 2004 galatasaray akçaabat sebatspor maçında yaşanan fatih akyel odaklı kavga gibi dillendirilse de, aslında tribünden çekilmelerini olimpico'da geçen sezonda galatasaray tribünlerinde yaşanan çözülmenin son halkası olarak tanımlamak sanırım daha doğru olacaktır. bir sezonu tayfa ile beraber geçirmek zorunda olan alt gruplar uni ve bh epey bir kan kaybetmiş, özellikle uni neredeyse kapanacak noktaya gelmiştir. maça gidip-gelen dikkatli(!) taraftarın her daim gözüne batacak icraatları bir kenara, olimpiyattaki koreografiler ile iyiden iyiye yıldızını parlatan; sezon başında kapalıya klarnet falan sokacak dereceye gelip iyiden iyiye popülerleşen yürüyedur da tribündeki hiyerarşik düzene(!) kurban edilmiştir.
ha sorsan şimdi millete artistlik, tayfaya yanlış yaptılar falan denir ama; kafasında kukayla millete bağırın lan demekten daha ağır bir şey yapıp yapmadıkları epey tartışılır.