12
kimin dahil olacağı veya olmayacağı eğer okuyabiliyorsanız ""kimler bu tanıma dahil olacak" diye haklı bir soru gelebilir. bu başlığı da bu amaçla kullanabiliriz diye düşünüyorum." şeklinde belirtilmiştir.
ben bazı isimleri örnek olarak söyledim.
oturup üzerinde tartışılsın diye söyledim ve bu konuda konuşalım, gücümüzün farkına varalım ve akıl vermenin bir adım ötesine geçip sorumluluk alalım diye bu konuyu açtım.
sansür konusuna da yeniden açıklama getirelim.
bilindiği gibi sansür, belirli kavramların kontrol altına alınmasıdır.
galatasaray sözlük'te yazmayı kabul ederek zaten "ilgi alanımızın dışında" konularda yazmamayı, yani tartışma alanlarının sınırlanmasını kabul etmiş oluyoruz. dolayısıyla, burada, yani bu sözlükte esas meselemizin galatasaray ve galatasaray'ın çıkarları olduğunu peşinen onaylamış oluyoruz. sözlük yönetimi de, bu tartışma alanını, beğenelim beğenmeyelim uygulamada belirlediği kurallarla çerçevelendiriyor. zaman zaman bu çerçeveleri tartışıyoruz. biraz bakanlar, benim benzer bir konudaki "sözlük kurallarına ısrarla uymayarak" ceza aldığımı dahi görebileceklerdir.
söylendim, şikayet ettim, yanlış olduğunu iddia ettim falan ama sonuçta cezamı çekmek durumunda kaldım.
şimdi böyle bir çerçeveyi öncelikle birlikte belirleme şansımız var.
kaldı ki, "paylaşılması gereken bir şey olduğunda bunu yönetim paylaşır" da demişiz.
siz dışarda isterseniz yine girin bu yerlere. sözlükte paylaşılmasının gerekli olduğunu düşünürseniz bunu yönetime iletirsiniz, veya başka bir platform oluşturulur, o bağlantıyı orada paylaşır, paylaştığınız bağlantıyı burada sözlükte paylaşırsınız mesela.
böylece yandaş medyaya, galatasaray düşmanı oluşumlara prim yaptırmamış olursunuz.
yani filtre benzeri bir sistem de oluşturulabilir.
herhalde ben tam anlamıyla ifade edemedim kafamdaki şeyi.
yoksa buna sansür demek haklı değil.
ama açıklama fırsatı doğurduğu için bu fikri kuzey kore'ye bağlayan kardeşimiz elmanderilic'e teşekkürü bir borç bilirim :)
özetle niyet sansürlemek değil, toplu aklımızla oluşturulacak bir filtredir.
burası galatasaray sözlük olduğuna göre, galatasaray düşmanlarının yayınlarına -hadi kırmayayım sizi- bu kadar rahat reklam yapma fırsatı verilmemeli. zamanında örneğin ntvspor'la ilgili sözlüğün uyguladığı bir yaptırım vardı, ben yazar değildim henüz, yalnızca okuyucuydum; buna alınan geri dönüşleri eskiler hatırlayacaktır. hatta birileri bahsi geçen girileri de paylaşırsa daha büyük sevaba geçer.
niyetim sansür'ün sözcük karşılığındaki "kavramları kontrol altına almak" değil, galatasaray düşmanlarına galatasaray'a ait bir platformda fırsat vermemek ve sözlüğün yalan-yanlış haberler-yorumlarla kirlenmesinin önüne geçmektir.
velhasıl buna sansür değil, dediğim gibi ancak önlem denilebilir.
bu da haktan da öte gerekliliktir, görevdir.
ben bazı isimleri örnek olarak söyledim.
oturup üzerinde tartışılsın diye söyledim ve bu konuda konuşalım, gücümüzün farkına varalım ve akıl vermenin bir adım ötesine geçip sorumluluk alalım diye bu konuyu açtım.
sansür konusuna da yeniden açıklama getirelim.
bilindiği gibi sansür, belirli kavramların kontrol altına alınmasıdır.
galatasaray sözlük'te yazmayı kabul ederek zaten "ilgi alanımızın dışında" konularda yazmamayı, yani tartışma alanlarının sınırlanmasını kabul etmiş oluyoruz. dolayısıyla, burada, yani bu sözlükte esas meselemizin galatasaray ve galatasaray'ın çıkarları olduğunu peşinen onaylamış oluyoruz. sözlük yönetimi de, bu tartışma alanını, beğenelim beğenmeyelim uygulamada belirlediği kurallarla çerçevelendiriyor. zaman zaman bu çerçeveleri tartışıyoruz. biraz bakanlar, benim benzer bir konudaki "sözlük kurallarına ısrarla uymayarak" ceza aldığımı dahi görebileceklerdir.
söylendim, şikayet ettim, yanlış olduğunu iddia ettim falan ama sonuçta cezamı çekmek durumunda kaldım.
şimdi böyle bir çerçeveyi öncelikle birlikte belirleme şansımız var.
kaldı ki, "paylaşılması gereken bir şey olduğunda bunu yönetim paylaşır" da demişiz.
siz dışarda isterseniz yine girin bu yerlere. sözlükte paylaşılmasının gerekli olduğunu düşünürseniz bunu yönetime iletirsiniz, veya başka bir platform oluşturulur, o bağlantıyı orada paylaşır, paylaştığınız bağlantıyı burada sözlükte paylaşırsınız mesela.
böylece yandaş medyaya, galatasaray düşmanı oluşumlara prim yaptırmamış olursunuz.
yani filtre benzeri bir sistem de oluşturulabilir.
herhalde ben tam anlamıyla ifade edemedim kafamdaki şeyi.
yoksa buna sansür demek haklı değil.
ama açıklama fırsatı doğurduğu için bu fikri kuzey kore'ye bağlayan kardeşimiz elmanderilic'e teşekkürü bir borç bilirim :)
özetle niyet sansürlemek değil, toplu aklımızla oluşturulacak bir filtredir.
burası galatasaray sözlük olduğuna göre, galatasaray düşmanlarının yayınlarına -hadi kırmayayım sizi- bu kadar rahat reklam yapma fırsatı verilmemeli. zamanında örneğin ntvspor'la ilgili sözlüğün uyguladığı bir yaptırım vardı, ben yazar değildim henüz, yalnızca okuyucuydum; buna alınan geri dönüşleri eskiler hatırlayacaktır. hatta birileri bahsi geçen girileri de paylaşırsa daha büyük sevaba geçer.
niyetim sansür'ün sözcük karşılığındaki "kavramları kontrol altına almak" değil, galatasaray düşmanlarına galatasaray'a ait bir platformda fırsat vermemek ve sözlüğün yalan-yanlış haberler-yorumlarla kirlenmesinin önüne geçmektir.
velhasıl buna sansür değil, dediğim gibi ancak önlem denilebilir.
bu da haktan da öte gerekliliktir, görevdir.