14
--- alıntı ---
hemen söyleyeyim, yazımın dün akşam oynanan irlanda-türkiye milli maçıyla hiç bir ilgisi yok!..
şimdi sizinle galatasaray'da yaşanan ihaneti, hainliği, nankörlüğü, acımasızca yapılan kıyımları, sinsice sürdürülen ayak oyunlarını, kurulan tezgahları, tuzakları, yağcılığın, yalakalığın hangi boyutlara ulaştığını paylaşacağım!..
eminim sizler de dehşet içinde kalacaksınız!..
gerçi bunların önemli bir bölümünü zaten biliyorsunuz ama olsun yine de anlatmakta, gündeme getirmekte yarınlar adına fayda görüyorum.
galatasaray'ın türk futbolundaki yerini, önemini, anlamını, elde ettiği büyük başarılarla, kazandığı kupalarla gerçek anlamda 'batıya açılan' büyük bir pencere olduğunu herkes gayet iyi biliyor ve kabul ediyor!..
şunu da ilave edelim; bugün galatasaray bu denli kıskanılıyorsa, belirli kuruluş ve kişilerin düşmanca saldırılarına hedef oluyorsa, elbette bu özelliklerinden dolayıdır.
yine biliyoruz ki; türkiye'nin dünyada bilinen, tanınan en prestijli markalarının başında galatasaray geliyor.
galatasaray, malum o yüz kızartıcı '3 temmuz şike süreci'nin dışında kalarak hem dünyadaki saygınlığını artırdı, hem de türk futbolunun bataklığa gömülen onurunu, prestijini kurtarma adına büyük fedakarlıklar yaptı!..
dünya yıldızlarını kadrosuna katarak, avrupa sahalarında tek başına onurlu ve başarılı bir mücadele vererek kirlenen türk futbolunun yüzakı oldu.
bazıları içerde yaşanan rezillikleri, pislikleri kapatmak için gayret gösterirken, yüz kızartıcı hadiseler kurallar, maddeler akşamdan sabaha değiştirilerek kılıfına uyduruldu!..
polisler, savcılar, hakimler, mahkemeler, adalet, hukuk yok sayıldı, verilen kararlar tanınmazken, ne yazık ki suçlu koltuğuna galatasaray'ı oturtmak isteyenler şimdi yüzsüzce hayasızca, belirli güçleri de arkalarına alarak birer kahraman gibi meydanlarda boy gösteriyorlar.
daha da dehşet verici olanı ise sağa sola küfürler yağdırıp ona buna meydan okuyup gider yapıyorlar!..
şimdi bütün bunları bir kenara bırakıyorum, galatasaray'ın kendi içindeki, hakiki 'irlanda'lılara değinmek istiyorum!..
mevsim başından beri eloğlu galatasaray'ı yok etme adına elinden geleni ardına koymuyor.
tff'nin ve onun başının öncülüğünde galatasaray'a her türlü darbe vuruldu.
yasaklar getirildi, hocası ayartılıp elinden alındı, işleyen düzenlere çomaklar sokuldu!..
yetmedi saha içinde hakemler tetikçi olarak kullanıldı, sinsice kıyımlar sürdürüldü ama galatasaray öylesine güçlü bir değer ki, yıldızlar topluluğu ki, ligi ikinci bitirip kupayı da müzesine götürdü.
ancak çok daha acı olanı galatasaray'ın içerden doğranması!..
eski futbolcuları, eski hocaları, eski yöneticileri, sözde galatasaray'ı takip edenler, yazarlar, muhabirler, müdürler, yorumcular, amirler, duayenler elele verip her türlü çirkinliğin, rezilliğin, ayak oyunlarının içinde oldular ve hala da bu görevlerine devam ediyorlar.
mancini ve özellikle bazı futbolcular üzerinden galatasaray'ı başarısız yapma adına içerdeki irlandalılar sözde eleştiri adına her türlü çirkinliği yaptılar ve yapıyorlar.
--- alıntı ---
hemen söyleyeyim, yazımın dün akşam oynanan irlanda-türkiye milli maçıyla hiç bir ilgisi yok!..
şimdi sizinle galatasaray'da yaşanan ihaneti, hainliği, nankörlüğü, acımasızca yapılan kıyımları, sinsice sürdürülen ayak oyunlarını, kurulan tezgahları, tuzakları, yağcılığın, yalakalığın hangi boyutlara ulaştığını paylaşacağım!..
eminim sizler de dehşet içinde kalacaksınız!..
gerçi bunların önemli bir bölümünü zaten biliyorsunuz ama olsun yine de anlatmakta, gündeme getirmekte yarınlar adına fayda görüyorum.
galatasaray'ın türk futbolundaki yerini, önemini, anlamını, elde ettiği büyük başarılarla, kazandığı kupalarla gerçek anlamda 'batıya açılan' büyük bir pencere olduğunu herkes gayet iyi biliyor ve kabul ediyor!..
şunu da ilave edelim; bugün galatasaray bu denli kıskanılıyorsa, belirli kuruluş ve kişilerin düşmanca saldırılarına hedef oluyorsa, elbette bu özelliklerinden dolayıdır.
yine biliyoruz ki; türkiye'nin dünyada bilinen, tanınan en prestijli markalarının başında galatasaray geliyor.
galatasaray, malum o yüz kızartıcı '3 temmuz şike süreci'nin dışında kalarak hem dünyadaki saygınlığını artırdı, hem de türk futbolunun bataklığa gömülen onurunu, prestijini kurtarma adına büyük fedakarlıklar yaptı!..
dünya yıldızlarını kadrosuna katarak, avrupa sahalarında tek başına onurlu ve başarılı bir mücadele vererek kirlenen türk futbolunun yüzakı oldu.
bazıları içerde yaşanan rezillikleri, pislikleri kapatmak için gayret gösterirken, yüz kızartıcı hadiseler kurallar, maddeler akşamdan sabaha değiştirilerek kılıfına uyduruldu!..
polisler, savcılar, hakimler, mahkemeler, adalet, hukuk yok sayıldı, verilen kararlar tanınmazken, ne yazık ki suçlu koltuğuna galatasaray'ı oturtmak isteyenler şimdi yüzsüzce hayasızca, belirli güçleri de arkalarına alarak birer kahraman gibi meydanlarda boy gösteriyorlar.
daha da dehşet verici olanı ise sağa sola küfürler yağdırıp ona buna meydan okuyup gider yapıyorlar!..
şimdi bütün bunları bir kenara bırakıyorum, galatasaray'ın kendi içindeki, hakiki 'irlanda'lılara değinmek istiyorum!..
mevsim başından beri eloğlu galatasaray'ı yok etme adına elinden geleni ardına koymuyor.
tff'nin ve onun başının öncülüğünde galatasaray'a her türlü darbe vuruldu.
yasaklar getirildi, hocası ayartılıp elinden alındı, işleyen düzenlere çomaklar sokuldu!..
yetmedi saha içinde hakemler tetikçi olarak kullanıldı, sinsice kıyımlar sürdürüldü ama galatasaray öylesine güçlü bir değer ki, yıldızlar topluluğu ki, ligi ikinci bitirip kupayı da müzesine götürdü.
ancak çok daha acı olanı galatasaray'ın içerden doğranması!..
eski futbolcuları, eski hocaları, eski yöneticileri, sözde galatasaray'ı takip edenler, yazarlar, muhabirler, müdürler, yorumcular, amirler, duayenler elele verip her türlü çirkinliğin, rezilliğin, ayak oyunlarının içinde oldular ve hala da bu görevlerine devam ediyorlar.
mancini ve özellikle bazı futbolcular üzerinden galatasaray'ı başarısız yapma adına içerdeki irlandalılar sözde eleştiri adına her türlü çirkinliği yaptılar ve yapıyorlar.
--- alıntı ---