entry girmek için saat 24'ü beklemek

aslında ilgi düşkünlüğü değil ama, emek verilen yazılar varsa, okunma isteğindendir.
örneklemek isterim;

saat 16:29, mesai bitmemiş çoğu yerde, okuldaki arkadaşlar da bilgisayar başında değiller.
ve sen, emek emek yazdığın, araştırdığın bir yazıyı entry olarak girmişsin.
kimse görmemiş, ya da arada kaynayıp gitmiş o başlığın 12. entrysi olarak o gün için...
paylaşamamışsın hislerini, bunu da sevmemişsin belki.

benim buraya yazmamdaki şehsi duygum, etkileşimi sağlayabilmek.
yani, iyi de olsa kötü de olsa, ben buraya yazıyorsam, okunsun isterim.
boş yere, havaya karışsın istemem.
yeri gelir of'la, yeri gelir on'la, yeri gelir özelden mesaj at, ama oku.

çünkü ben okuyorum senin yazdığını,
ve çünkü oradan bir şeyler öğrenebiliyorum.

sana göre cidden çok emek harcadığın ve yine sana göre bazı yazılmayanları net şekilde yazdığın için, okunmasını isteyebilirsin.
bu da senin en doğal hakkın. ve sırf bu nedenle geceyi bekleyenleri de hoş görüyorum.

ha, ergenlik var dersen, kabulüm, kimisinde o vardır.
adı öne çıksın ister belki.
kişisel tatmin yaşamak ister...

ama benim söylemim, sadece bu platformdaki yazı emekçileri için geçerli.
yeri gelmişken, elleri dert görmesin...