210
bak ünal başkanım. senin türk futbolunda harcağın yıl kadar bizim unuttuğumuzun unuttuğu var desek heralde yalan olmaz. yıllardır düzenli takip etmeye gayret gösteriyoruz. içeriden olmasa bile dışarıdan çok yakinen olayları görüp değerlendirebiliyoruz.
senin kamyon artık yokuş çıkmak yerine yokuş aşağı gider durumda. yakın zamanda frenler de iptal olacak ve yokuş aşağı freni patlamış kamyonu güvenli şekilde durdurmanın yolu neredeyse yok gibi.
devraldığın galatasaray'ın mali yapısı düzene girmiş durumdaydı. düzenli gelir kaynakları yaratılmış, stat yapılmış, birleşme sağlanmış, riva arazisi ruhsatı alınmış ve mesafe katedilmiş durumdaydı. yani tünelin ucunda ışık görünüyordu. şimdiki tabloya baktığımızda 100 milyonlar seviyesinde vergi borcu yemiş durumdayız. hala borçları yapılandırmak için 100 milyon dolar kredi anlaşmasının yollarını arıyoruz. aradan geçmiş 3 sene. stat her sezon full dolmuş, kombineler satılıyor, cl'den dünyanın parası gelmiş, forma satış rekorları kırmışız, vs.. hala borç azalmamış hatta kısa vadeli borçlar bir hayli artmış durumda. üstelik stat gelirleri ipotek altına alınmış. 3 sene önceki tablo kusura bakma ama bugünkünden daha aydınlıktı. mali yönden diyorum. sportif açıdan ise o noktaya doğru hızla gidiyoruz gibi. tabii o noktaya gelmek için baya hızlı gitmek ve mesafe katetmek gerekir ama gidişat kötü yani. dikkat etmelisin.
türk sporu demeyeceğim türk futbolu diyeceğim. çünkü yönetimlerin kaderini belirleyen futboldur. türk futbolunda acemi olduğun ilk yıllarda bu alanda usta isimlerle çalıştın. çok doğru ve akılcı hamleydi. hepsi işinde usta, ip üstünde çeşitli cambazlık gösterileri yapacak tiptelerdi. her türlü oyunu bilir ve o oyunlara karşı gardını alan tiplerdi. hepsinin türk futbolunda birer ağırlığı vardı. senin yaptığın koftiden açıklamalarının çeyreğini yaptıklarını yer yerinden oynardı. yaptırım etkisi vardı. kimse gülmüyor ve ciddiye alıyordu. sonra ne olduysa oldu ben bu işi öğrendim, tek başıma da yaparım triplerine girdin ki bu türk insanının karakteristik özelliğidir. biz sandık ki sen avrupalı olduğundan bu özellikten muafsındır. yanıldık. sende de varmış. baskın bir seçimle yanına ne kadar vasıfsız insan varsa topladın. tek adam oldun. bütün talimatları sen vereceksin ve emir erlerin yerine getirecek. yönetim kurulu toplantısından muhalif tek ses olmayacak. yanıldığın noktalar çok ama en önemlisi türk futbolunda senin bir ağırlığın olmadı. sen konuştuğun zaman seni kimse ciddiye almıyor. seni her türlü oyuna getirip alt edebiliyorlar. bu yönetim ya gidecek ya gidecek dedin adamlar koltuklarını daha çok sağlamlaştırdı. yabancı kuralı değişecek dedim daha kötüsü olacak. 5+0+3 olacak.
yanlış yoldasın usta hem de çok. ya tükürdüğünü yala ya da çek git. başka çare yok. etrafına topladığın vasıfsız adamlar seni iyice dibe götürecek. camiada çok saygın bir konumdayken şimdi o noktanın çok uzağındasın.
senin kamyon artık yokuş çıkmak yerine yokuş aşağı gider durumda. yakın zamanda frenler de iptal olacak ve yokuş aşağı freni patlamış kamyonu güvenli şekilde durdurmanın yolu neredeyse yok gibi.
devraldığın galatasaray'ın mali yapısı düzene girmiş durumdaydı. düzenli gelir kaynakları yaratılmış, stat yapılmış, birleşme sağlanmış, riva arazisi ruhsatı alınmış ve mesafe katedilmiş durumdaydı. yani tünelin ucunda ışık görünüyordu. şimdiki tabloya baktığımızda 100 milyonlar seviyesinde vergi borcu yemiş durumdayız. hala borçları yapılandırmak için 100 milyon dolar kredi anlaşmasının yollarını arıyoruz. aradan geçmiş 3 sene. stat her sezon full dolmuş, kombineler satılıyor, cl'den dünyanın parası gelmiş, forma satış rekorları kırmışız, vs.. hala borç azalmamış hatta kısa vadeli borçlar bir hayli artmış durumda. üstelik stat gelirleri ipotek altına alınmış. 3 sene önceki tablo kusura bakma ama bugünkünden daha aydınlıktı. mali yönden diyorum. sportif açıdan ise o noktaya doğru hızla gidiyoruz gibi. tabii o noktaya gelmek için baya hızlı gitmek ve mesafe katetmek gerekir ama gidişat kötü yani. dikkat etmelisin.
türk sporu demeyeceğim türk futbolu diyeceğim. çünkü yönetimlerin kaderini belirleyen futboldur. türk futbolunda acemi olduğun ilk yıllarda bu alanda usta isimlerle çalıştın. çok doğru ve akılcı hamleydi. hepsi işinde usta, ip üstünde çeşitli cambazlık gösterileri yapacak tiptelerdi. her türlü oyunu bilir ve o oyunlara karşı gardını alan tiplerdi. hepsinin türk futbolunda birer ağırlığı vardı. senin yaptığın koftiden açıklamalarının çeyreğini yaptıklarını yer yerinden oynardı. yaptırım etkisi vardı. kimse gülmüyor ve ciddiye alıyordu. sonra ne olduysa oldu ben bu işi öğrendim, tek başıma da yaparım triplerine girdin ki bu türk insanının karakteristik özelliğidir. biz sandık ki sen avrupalı olduğundan bu özellikten muafsındır. yanıldık. sende de varmış. baskın bir seçimle yanına ne kadar vasıfsız insan varsa topladın. tek adam oldun. bütün talimatları sen vereceksin ve emir erlerin yerine getirecek. yönetim kurulu toplantısından muhalif tek ses olmayacak. yanıldığın noktalar çok ama en önemlisi türk futbolunda senin bir ağırlığın olmadı. sen konuştuğun zaman seni kimse ciddiye almıyor. seni her türlü oyuna getirip alt edebiliyorlar. bu yönetim ya gidecek ya gidecek dedin adamlar koltuklarını daha çok sağlamlaştırdı. yabancı kuralı değişecek dedim daha kötüsü olacak. 5+0+3 olacak.
yanlış yoldasın usta hem de çok. ya tükürdüğünü yala ya da çek git. başka çare yok. etrafına topladığın vasıfsız adamlar seni iyice dibe götürecek. camiada çok saygın bir konumdayken şimdi o noktanın çok uzağındasın.
