204
sayın ünal aysal;
bizim memlekette, beterin beterini görmeden içi rahat etmez insanların. mesela bizim taraftar, "haydi koçum, haydi oğlum"cu adamlar ister yönetimde.
aynı devlet bakanları ve başbakan seçimleri gibi, kibar ve iş bilen üslup sevmezler.
hayt, höyt olacaksın bunlara...
sayın başkan;
benden büyükler 14 sene beklenen şampiyonluğu anlatırlar, ben de belgesellerden izledim bu süreci.
adamlar 14 sene sabretmişler ve ne isimler geçmiş o kadrolardan.
ama şimdikilere, yani bizim dangalak nesle baksan, 1 yıl şampiyonluktan uzak kalırsan eğer, kulüp içinde sikecek adam ararlar...
sayın aysal;
babamın oğlu değilsiniz, adınızı ilk olarak "17 mayıs belgeseli" yapımına verdiğiniz kişisel maddi desteğinizden duydum.
açıkçası, benim sizin adınızı duymuş olmam, bir şey değiştirmez.
ben icraatlerinize bakarım.
ve galatasaray'ı, bakkal yönetir gibi değil, çok daha profesyonel adımlarla, yanlışı ve doğrusu ile yönettiğinizi görmekteyim.
o nedenle, abuk eleştirilere kulak asmamanızı rica ederim.
empati yapıp kendimi yerinize koyuyorum. mancini gibi dünyaca ünlü ve başarılı bir adamı takımın başına getirmişsiniz, bundan dolayı sizi kimse eleştirmemeli.
adam takımı kötü yönetiyor, bundan dolayı mancini eleştirilmeli.
hani bizim toplumda, bir kurumda en ufak bir yanlış olursa, kurum başkanı istifaya çağrılır ya;
işte siz bu saçmalığa aldırış etmeyin.
zaten 3 yılı doldurunca kendiniz gideceğinizi delikanlıca da belirttiniz.
daha uzatırım, ama pek yazasım yok nedense.
çünkü hep aynı terane...
bizim hayt huytçu topluma göre fazla naziksiniz.
tepeden inme değerleri benimsemiyor bizim çok bilmiş toplumumuz.
bir demokrasi, bir cumhuriyet için nasıl değer bilinmiyor uğrunda iç savaş yaşanmadı diye...
aynı duyguyu alıp kulüp tarihine benzeştirip koyabilirsiniz...
eğer yanlış tercihlerinizde eleştirilirseniz, bu haklı eleştiridir.
ama marka değerli insanları getirmişseniz, ve bu insanlar yanlış işler yapmışsa, bu sizin suçunuz değil kardeşim.
bu ayırda varmayan adam, lütfen biraz daha anlamayı denesin.
saygılarımla...
bizim memlekette, beterin beterini görmeden içi rahat etmez insanların. mesela bizim taraftar, "haydi koçum, haydi oğlum"cu adamlar ister yönetimde.
aynı devlet bakanları ve başbakan seçimleri gibi, kibar ve iş bilen üslup sevmezler.
hayt, höyt olacaksın bunlara...
sayın başkan;
benden büyükler 14 sene beklenen şampiyonluğu anlatırlar, ben de belgesellerden izledim bu süreci.
adamlar 14 sene sabretmişler ve ne isimler geçmiş o kadrolardan.
ama şimdikilere, yani bizim dangalak nesle baksan, 1 yıl şampiyonluktan uzak kalırsan eğer, kulüp içinde sikecek adam ararlar...
sayın aysal;
babamın oğlu değilsiniz, adınızı ilk olarak "17 mayıs belgeseli" yapımına verdiğiniz kişisel maddi desteğinizden duydum.
açıkçası, benim sizin adınızı duymuş olmam, bir şey değiştirmez.
ben icraatlerinize bakarım.
ve galatasaray'ı, bakkal yönetir gibi değil, çok daha profesyonel adımlarla, yanlışı ve doğrusu ile yönettiğinizi görmekteyim.
o nedenle, abuk eleştirilere kulak asmamanızı rica ederim.
empati yapıp kendimi yerinize koyuyorum. mancini gibi dünyaca ünlü ve başarılı bir adamı takımın başına getirmişsiniz, bundan dolayı sizi kimse eleştirmemeli.
adam takımı kötü yönetiyor, bundan dolayı mancini eleştirilmeli.
hani bizim toplumda, bir kurumda en ufak bir yanlış olursa, kurum başkanı istifaya çağrılır ya;
işte siz bu saçmalığa aldırış etmeyin.
zaten 3 yılı doldurunca kendiniz gideceğinizi delikanlıca da belirttiniz.
daha uzatırım, ama pek yazasım yok nedense.
çünkü hep aynı terane...
bizim hayt huytçu topluma göre fazla naziksiniz.
tepeden inme değerleri benimsemiyor bizim çok bilmiş toplumumuz.
bir demokrasi, bir cumhuriyet için nasıl değer bilinmiyor uğrunda iç savaş yaşanmadı diye...
aynı duyguyu alıp kulüp tarihine benzeştirip koyabilirsiniz...
eğer yanlış tercihlerinizde eleştirilirseniz, bu haklı eleştiridir.
ama marka değerli insanları getirmişseniz, ve bu insanlar yanlış işler yapmışsa, bu sizin suçunuz değil kardeşim.
bu ayırda varmayan adam, lütfen biraz daha anlamayı denesin.
saygılarımla...