3000
oynatmaya çalıştığı bol rotasyonlu futbol yüzünden kadro yetersiz gözüküyor. eğer 11-12 sezonundaki gibi kemikleşmiş bir 11 çıkarabilseydi ve sadece ceza/sakatlık gibi durumlarda oyuncularını değiştirseydi bu duruma muhtemelen düşmezdik. ama adamın tarzı bu. bu tarz için de kadromuz yetersiz. 30 maçın 30unda da farklı 11 çıkarabilecek kadar geniş ve dengeli bir kadromuz yok maalesef. bence bunun farkında olan teknik direktördür kendileri. fakat bunun farkındaysa neden kemikleşmiş bir 11 kuramadı ya da kurmadı derseniz orada da düşünmek gerek sallamadan önce, mantıklı açıklamaları olabilir. bana kalırsa;
1) bu adam rotasyon seviyor, bunda hemfikiriz. ama biz yapmaması gerektiğini düşünüyoruz. mancini de bize diyor ki; "elimde çok duygusal bir burak, çok şöhretli bir de drogba var. efsane bir hocanın arkasından gelmişim zaten, birinden birini yedek bırakırsam işler baştan terse gidebilir. bu yüzden rotasyonu sıkı tutarsam burak veya drogba yedek kaldığı için takıma küsmeyecek, yoğun maç trafiğinde takım rahat rahat akıp gidecek. yeter ki taktiklerime uysunlar...". teoride çok doğru bir düşünce (bence) ama uygulamada olmuyor. nedenleri tartışılabilir ama en azından teoride doğru ve bu sene pratikte uygulayamasak da seneye uygulayabiliriz.
2) mancini diyor ki; "ulan zaten yeni gelmişim, ülkeyi tanımıyorum. (taraftar kabullenemese de) takım iyi gitmiyor, bu kadar beraberlik alınmış. ben bu seneyi kurtaramam ama 1 sene çalıştırdığım üzerinde deneyler yaptığım takımı seneye vücuduma ait bir uzvum gibi oynatabilirim. bu sene şu takımın sıkıntılarını çözelim, aynı zamanda herkese hemen hemen eşit miktarda şans verip hem küstürmeyeyim hem de bir sonraki sene için bilgi toplayayım." bence bu fikri de doğru.
kimse mancini'yi romantik davranmayıp olaylara realist tepkiler veriyor diye suçlayamaz. ayrıca ben bu seneki aşırı tepkinin 2 senedir kötü oynadığımızı kabullenemeyip nedeni olarak da avrupa maçlarını gösteren taraftar yüzünden olduğunu düşünüyorum. bunun yanında aynı taraftar seneye çok kötü başladığımızı da kabullenmez mesela. eskişehir bursa beraberliklerine "oo iyi iyi biz geçen senenin şampiyonuyuz." tepkisi vermişlerdir.
bunların hiçbirini düşünmeden adama salak damgası vurmak da insanın kendi seviyesini gösterir bence. adamı istediğin kadar protesto et, yönetimi et ama önce bi dur ve sorgula. sorguladıktan sonra yine et, etme diyen yok. de ki "böyle düşünüyor olabilir ama olması gereken bu." ya da "ne yaptığın umrumda değil ama galatasaray kasımpaşa'dan 4 yememeli." de.
eyyorlamam bu kadar.
1) bu adam rotasyon seviyor, bunda hemfikiriz. ama biz yapmaması gerektiğini düşünüyoruz. mancini de bize diyor ki; "elimde çok duygusal bir burak, çok şöhretli bir de drogba var. efsane bir hocanın arkasından gelmişim zaten, birinden birini yedek bırakırsam işler baştan terse gidebilir. bu yüzden rotasyonu sıkı tutarsam burak veya drogba yedek kaldığı için takıma küsmeyecek, yoğun maç trafiğinde takım rahat rahat akıp gidecek. yeter ki taktiklerime uysunlar...". teoride çok doğru bir düşünce (bence) ama uygulamada olmuyor. nedenleri tartışılabilir ama en azından teoride doğru ve bu sene pratikte uygulayamasak da seneye uygulayabiliriz.
2) mancini diyor ki; "ulan zaten yeni gelmişim, ülkeyi tanımıyorum. (taraftar kabullenemese de) takım iyi gitmiyor, bu kadar beraberlik alınmış. ben bu seneyi kurtaramam ama 1 sene çalıştırdığım üzerinde deneyler yaptığım takımı seneye vücuduma ait bir uzvum gibi oynatabilirim. bu sene şu takımın sıkıntılarını çözelim, aynı zamanda herkese hemen hemen eşit miktarda şans verip hem küstürmeyeyim hem de bir sonraki sene için bilgi toplayayım." bence bu fikri de doğru.
kimse mancini'yi romantik davranmayıp olaylara realist tepkiler veriyor diye suçlayamaz. ayrıca ben bu seneki aşırı tepkinin 2 senedir kötü oynadığımızı kabullenemeyip nedeni olarak da avrupa maçlarını gösteren taraftar yüzünden olduğunu düşünüyorum. bunun yanında aynı taraftar seneye çok kötü başladığımızı da kabullenmez mesela. eskişehir bursa beraberliklerine "oo iyi iyi biz geçen senenin şampiyonuyuz." tepkisi vermişlerdir.
bunların hiçbirini düşünmeden adama salak damgası vurmak da insanın kendi seviyesini gösterir bence. adamı istediğin kadar protesto et, yönetimi et ama önce bi dur ve sorgula. sorguladıktan sonra yine et, etme diyen yok. de ki "böyle düşünüyor olabilir ama olması gereken bu." ya da "ne yaptığın umrumda değil ama galatasaray kasımpaşa'dan 4 yememeli." de.
eyyorlamam bu kadar.
