• 558
    --- alıntı ---

    galatasaray spor kulübü’nün olağan mali genel kurulu’na birkaç gün kala ünal aysal’ın gündem değiştirmek için, şahsıma ve kulübümüze yönelttiği çirkin ve seviyesiz saldırıları takip etmekteyim.

    öncelikle belirtmek isterim ki, 17 yıllık başkanlık dönemimde değerli galatasaray başkanları faruk süren, mehmet cansun, rahmetli özhan canaydın ve adnan polat ile sevgi ve saygı temelinde kurduğum sıcak ve saygın ilişki bugün de halen aynı sıcaklık ve samimiyet çerçevesinde devam etmektedir.

    ve bilinmelidir ki, bu sevgi ve saygının temelinde bu değerli başkanların kişilik ve karakterleri yatmaktadır...

    kulübümüzü ve şahsımı seçim malzemesi yapmak isteyen bu zihniyete vereceğim yanıtın, galatasaray spor kulübü ve camiası ile hiçbir ilişkisi olmadığını yinelemek isterim.

    kamuoyunun takdir edeceği üzere hiç kimse;

    * kendi camiasının büyüklüğünü ve gerçeklerini anlayamadan yüzyıllık spor kulübünü kurnaz tüccar edasıyla yönetmekten kaçınmayan,

    * en yakınındaki mesai arkadaşlarını ve yöneticilerini türlü kumpaslarla saf dışı bırakmaktan çekinmeyen,

    * kulübüne büyük hizmetlerde bulunmuş milli takım teknik direktörü’nü kulüpten türlü ayak oyunlarıyla uzaklaştırırken, bu kişilerle yaptığı özel görüşmeleri dahi basın mensuplarını tek tek arayarak servis etmekten utanmayan,

    * devletin tüm imkanlarından yararlanmasına rağmen, ali sami yen projesinde kulüp tarafından vaat edilen stadı devlete vermek bir yana şartnameye uyulmaması nedeniyle cezai şartları uygulamayan ve hatta mevcut stadı bile elinden almayan devlete ne kadar vergi verdiğini dahi açıklayamayan,

    * spk da yaptığı a.ş. - kulüp illüzyonlarıyla küçük yatırımcıyı ne kadar zarara uğrattığını söyleyemeyen,

    * herkesle ve anadolu kulüpleri ile iyi ilişkiler kuran sevgi dolu başkan profili çizmesine karşın şahsıma "gel havuzu birlikte yıkalım" teklifi yollayan ve aldığı cevabı açıklayamayan,

    * kulübünün zor günlerinde "yardım amaçlı " aldığı söylenen hisselerden ne kadar kar ettiğini paylaşamayan,

    * taraftara ait en kutsal yeri, stadını, esen rüzgâra göre türlü etkinliklerin tek adresi yapmasına rağmen, değişen şartlara ayak uydurmak adına değişken ve korku dolu açıklamalar yapmaktan çekinmeyen,

    * türlü nedenlerle adını bile anmaya cesaret edemezken, kongre öncesi mustafa kemal atatürk’ün fotoğrafı önünde röportaj vermekten sıkılmayan,

    * 3 yıl önce, "ben acemiyim" diyerek kendi otelinde akıl istediği aziz yıldırım’ı türlü akıl oyunlarıyla seçim malzemesi yapmaya kalkışan,

    durduğu değil, gideceği yer belli olan bu zihniyet ile dost olmamızı bekleyemez...

    kaldı ki, arkadaşlarını, taraftarını, emekçilerini hizmet ettiği rant politikalarının elemanı olarak gören ve tek bir ortak çizgide dahi bulunmamızın mümkün olmadığı ünal aysalların fikir ve vicdanlarının özgür kılındığı yerde aziz yıldırım’ın özgürlüğünün tartışılması asla tesadüf değildir.

    ve unutulmamalıdır ki bizi biz kılan,

    sizi siz kılandan çok ama çok uzaklardadır…

    her şeye rağmen, şahsımı ve kulübümü seçim malzemesi yapmaya çalışan bu zihniyete cevap vererek, istemeden de olsa kendisine hak etmediği önemi yüklediğim ve spor kamuoyunu meşgul ettiğim için başta fenerbahçe ve galatasaray camiaları olmak üzere herkesin hoşgörüsünü rica ederim.

    saygılarımla,

    aziz yildirim
    fenerbahçe spor kulübü başkanı

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın