7022
kendisinin yaptığı hareketleri tek tük de olsa eleştiren galatasaraylılar var ve bu duruma kesinlikle anlam veremiyorum.
eskileri örnek gösterip de galatasaraylılık bu değil demek işin kolayına kaçmaktır. metin oktay'ın, baba gündüz'ün oynadığı dönemin şartları ile bugünün şartları bir mi? o dönemde maçlar bu kadar gergin/olaylı geçiyor muydu? önce bu soruların cevaplanması gerek. efsanelerimiz arasında olan fatih terim, george hagi gibi isimler saha içinde sütten çıkmış ak kaşık mıydı? yoksa takımlarının hakkını savunmak için her yolu deneyen isimler miydi? bugün melo'yu yaptıklarından dolayı eleştiriyorsan, rakibine kafa atan fatih terim'i de, hakeme tüküren hagi'yi de eleştirmen gerek.
kadıköy'de yıllardır üstünlük kuramıyoruz. sebebini hiç düşündünüz mü veya düşünüp de sadece oynayan futbolcuların kalitesine ve şansa mı bağladınız olayı? daha maç öncesi ısınırken rakip oyuncunun gelip takım kaptanımızın ayağına basmasını nasıl karşıladınız, biz yine de karşılık vermeyelim duruşumuzu bozmayalım mı dediniz? bakın yanlış anlaşılmasın bu yapılanlar ahlaki olarak doğrudur demiyorum, ama bu adaletsiz ve sesi çok çıkanın haklı görüldüğü düzenin içerisinde başarılı olmak için yapılması gerekenler bunlar. dünya üzerinde bir takım yok ki tüm oyuncuları dürüstlük timsali olsun, rakibe saygıda kusur etmesin. her maç artık teknik taktik savaşı olduğu kadar bir psikolojik savaş.
tüm bunlara rağmen diyorsan ki kardeşim ben istiyorum ki takımım çıksın sadece futbol oynasın bu tür şeylere girmesin, ligi orta sıralarda tamamlar boyunun ölçüsünü alırsın. öyle bir dünya yok çünkü.
eskileri örnek gösterip de galatasaraylılık bu değil demek işin kolayına kaçmaktır. metin oktay'ın, baba gündüz'ün oynadığı dönemin şartları ile bugünün şartları bir mi? o dönemde maçlar bu kadar gergin/olaylı geçiyor muydu? önce bu soruların cevaplanması gerek. efsanelerimiz arasında olan fatih terim, george hagi gibi isimler saha içinde sütten çıkmış ak kaşık mıydı? yoksa takımlarının hakkını savunmak için her yolu deneyen isimler miydi? bugün melo'yu yaptıklarından dolayı eleştiriyorsan, rakibine kafa atan fatih terim'i de, hakeme tüküren hagi'yi de eleştirmen gerek.
kadıköy'de yıllardır üstünlük kuramıyoruz. sebebini hiç düşündünüz mü veya düşünüp de sadece oynayan futbolcuların kalitesine ve şansa mı bağladınız olayı? daha maç öncesi ısınırken rakip oyuncunun gelip takım kaptanımızın ayağına basmasını nasıl karşıladınız, biz yine de karşılık vermeyelim duruşumuzu bozmayalım mı dediniz? bakın yanlış anlaşılmasın bu yapılanlar ahlaki olarak doğrudur demiyorum, ama bu adaletsiz ve sesi çok çıkanın haklı görüldüğü düzenin içerisinde başarılı olmak için yapılması gerekenler bunlar. dünya üzerinde bir takım yok ki tüm oyuncuları dürüstlük timsali olsun, rakibe saygıda kusur etmesin. her maç artık teknik taktik savaşı olduğu kadar bir psikolojik savaş.
tüm bunlara rağmen diyorsan ki kardeşim ben istiyorum ki takımım çıksın sadece futbol oynasın bu tür şeylere girmesin, ligi orta sıralarda tamamlar boyunun ölçüsünü alırsın. öyle bir dünya yok çünkü.