100
hakemlik döneminde abartmıyorum kendisinden nefret ederdim. kendini beğenmiş halleri, futbolcuları küçümser tavırlarından hiç haz etmezdim.
yorumculuk döneminde ise adeta şirinlik muskası oluverdi, bu halleri de bana hiçbir zaman samimi gelmedi tabi. aslında mesele galatasaray, fenerbahçe veya beşiktaş değil! mesele bu herifin eyyamcı olması. bu yüzden slaven bilic'in tepkisini normal karşılıyorum.
ya bu adam cumartesi akşamları alman yayıncı kuruluşunda, canlı yayında yorum yapıyor, pazar ve pazartesi günleri ise türkiye'de! yani bu adam para için her türlü maskeyi takar yüzüne. riske girmez, düzen nasıl istiyorsa güzel güzel yorumlarını yapar "ja şansal...ja şansal...! diye diye, paraları alıp ülkesine gider.
(bkz: evet markus ne diyorsun? ja şansal ja)
yorumculuk döneminde ise adeta şirinlik muskası oluverdi, bu halleri de bana hiçbir zaman samimi gelmedi tabi. aslında mesele galatasaray, fenerbahçe veya beşiktaş değil! mesele bu herifin eyyamcı olması. bu yüzden slaven bilic'in tepkisini normal karşılıyorum.
ya bu adam cumartesi akşamları alman yayıncı kuruluşunda, canlı yayında yorum yapıyor, pazar ve pazartesi günleri ise türkiye'de! yani bu adam para için her türlü maskeyi takar yüzüne. riske girmez, düzen nasıl istiyorsa güzel güzel yorumlarını yapar "ja şansal...ja şansal...! diye diye, paraları alıp ülkesine gider.
(bkz: evet markus ne diyorsun? ja şansal ja)