• 57
    --- alıntı ---

    gel de futbol konuş
    evet; arkanda senin açıklarını kapatmak için dizayn edilmiş bir federasyon yok…

    evet; arkanda uefa’dan ceza almaman, küme düşmemen için devreye giren bir başbakan yok.

    bu arada son tapeler ışığında değerlendirirsek, başbakan’ın senin başkanının karşısında olması, küme düşmenin önlenmeye çalışıldığı gerçeğini değiştirmiyor…

    istediğin kadar pr şirketi tut, istediğin kadar twitter hesabı besle, istediğin kadar internet sitesi kur, istediğin kadar medyaya adam yerleştir, istediğin kadar kendi adamların için medya patronlarından randevu al fark etmiyor.

    gerçekler balçıkla sıvanmıyor.

    ama galatasaray olarak tüm bu yaşananlara iyi tarafından bakmak lazım…

    federasyon’un maşallah dediği 40 gün yaşamıyor.

    bu aralar başbakan’ın elini attığı hiçbir iş iflah olmuyor.

    rakibine, defans oyuncusunun elleri kolları kapalıyken çalınan penaltı, sana elleri kolları açıkken çalınmıyor.

    dolayısıyla senin en iyi yaptığın işi yapman lazım.

    sahaya çıkıp top oynaman lazım.

    juventus’a karşı oynadığın gibi…

    chelse’ye karşı oynadığın gibi…

    oynayabiliyor musun, hayır…

    hele deplasmanda kesinlikle hayır.

    tam 20 puan kaybetmiş galatasaray sezon başından beri deplasmanda.

    iç saha, dış saha ayrımı yapmaksızın ligin alt sıralarındaki rizespor ve antalyaspor’a 8 puan vermiş takım.

    tamam, rakibine çalınan kolay penaltılar sana çalınmıyor olabilir…

    ama bu durum, umut’un, sneijder’ın, burak’ın kaçırdığı gollerin bahanesi değil.

    bu, drogba’sız kadroda[1] sneijder’ın forvetin bu kadar uzağında kalmasının sebebi değil.

    bu, futbolcuların maç seçmesinin özrü değil.

    lafı çok uzatmayacağım.

    rizespor iyi takım, hakkını teslim etmek lazım.

    bulunduğu yerin takımı değil, o kesin…

    uğur tütüneker yönetiminde, oynaması gerektiği gibi oynadı.

    ve aldığı puanı anasının ak sütü gibi hak etti.

    şunu da yazayım:

    ellerini, kollarını açarak penaltıya sebebiyet veren rakibine sarılıp olur böyle şeyler diyen kim: burak yılmaz…

    maç sonunda yüzünde tribünden atılan çakmağın iziyle röportaj veren kim: burak yılmaz…

    hep eleştirilen kim: burak yılmaz…

    galatasaray’a gelince…

    önünde iki hedef var: chelsea’yi geçmek ve ligde şampiyon olmak.

    ikisini birden yapmak için, o maça kadar türkiye süper ligi’ne daha fazla konsantre olması gerekiyor.

    çünkü chelsea’yi aşamadığı gün, karşısında kovalayabileceği bir lig hedefi de bulamayabilir.

    puan muan mevzularını bir kenara bırakıp bu gerçeği dillendirmek de boynumuzun borcu:

    eğer türkiye’de siyaset temize çıkacaksa;

    eğer futbol temiz bir ortamda oynanacaksa;

    namusluların da en az namussuzlar kadar cesur olması gerekiyor.

    --- alıntı ---

    http://www.iskenderbaydar.com/...alatasaray-rizespor/

    düşünçelerime tercuman olmuş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın