bülent akın

bir donem galatasaray tribunlerinin nefret objesi olmus olan eski futbolcumuz. ben de gicik olurdum kendisine. neden? cunku o gelmeden bir sezon once okan, suat, emre ile pres manyagi olan bir orta sahamiz vardi. cunku davalasi, hasan sas'i, ergun'u ile orta sahada rakibi abluka altina alirdik. bu adamlarin hepsi de ayagi duzgun oyunculardi. zaman zaman spektakuler hareketler de yaparlardi. bulent ise hiç ama hiç oyle bir topçu degildi. gençti ama genç gorunmezdi. topu kapar sonra rakibe verirdi. fakat simdi simdi daha bir akli selim bakiyorum da, bizim bulent akin'a olan tepkimiz aslinda bulent ile ilgili degilmis. 7 milyon bonservis zaten sacmalik, onu geçtim ama bizim esas tepkimiz fatih terim doneminin kaotik baskili futbolu sonrasi lucescu'nun oynattigi oyunaymis. simdi lucescu buyuk teknik direktor, gonderilmesi yillarimiza mal oldu diye hepimiz soyluyoruz ama 2002 senesinde icerdeki 17 lig macinin tamamini kazanarak 3. yildizi taktiginda gonderilirken luce, bu durumdan memnun olmayan o kadar az kisi vardi ki... hepimiz fatih terim'in oynattigi oyunu ozlemistik. o sanki hep kazanacak gibiydi. onun takiminda bulent akin degil, suat-emre-okan olurdu. onun takiminda fleurquin degil, teknik oyuncular olurdu.

sozun ozu; bulent akin sandigim(iz) kadar kotu bir topçu degildi. ona olan tepkimiz de ondan cok, galatasaray'daki degisimeydi.