1816
3 hedef var önünde. türkiye kupası, süper lig şampiyonluğu, chelsea'yi eleyip cl'de çeyrek final. 1.si nispeten kolay, olsa da olur olmasa da, ha olursa müzeye +1 olur.
2.si tamamen fener'in elinde şu an önümüzdeki bir ayı performans, sakatlık, kötü sonuçlar gibi extrem olaylarla atlatmaz isek inancım odur ki lig kupasını kaldırır bu adam. ha olmadı en kötü ihtmal 2. olarak cl'ye direk gideriz fener'in şampiyonluğu halinde (allah yazdıysa bozsun).
3.sü zor, hem de çok zor. mourinho reyiz'le mancini reyiz her ne kadar farklı tarzların adamları olsa da kefeye koyduğumuzda belirleyici olan kendileri değil yönettikleri takımlardır. burada mourinho'lu chelsea - mancini'li galatasaray kısmında ibre ingilizlere kayıyor. ancak bizim yukarı doğru ivmelenmemiz - her ne kadar chelsea formunu bulsa da - umudumuzu korumamız açısından önemli. adım gibi eminim ki real maçları gibi olmayacak chelsea maçları ve ortak kanaat turun bizim reaksiyonlarımıza bağlı olduğundan yana.
şimdi önce ileriye doğru bir tahmin: 3 kulvarda başarı içlerinde en güzeli, kupayı ligi alıp cl'de yarı final mücadelesi verecek olmak kaymaklı kadayıf. bunun için yeterli kadromuz var. kupa ve lig'i alıp ve chelsea'ye elenmek ile kupa ve ligi verip chelsea'yi elemek arasında kararsızım. malum, fenerin, taraftarının ye aziz'in tafralarından geçilmez. ancak hedef avrupa olduğu için cl direk kalmak kaydıyla lig göz ardı edilebilir. en kötüsü'de üç kulvarda yarış dışı kalmamız ki bu durumda bile kendisine gerekli destek (yönetim, taraftar vs.) verilmelidir.
biraz geriye bakalım: işlerin yoğunluğu nedeni ile devre arası transferleri göz ucuyla izleyebildim. ünal başganın " takımı kreşe çevirdik " tarzı şakaları bir yana ilk defa düzgün bir planlamanın temelleri atılıyormuş hissi ve heyecanına kapıldım. allah başkan'ı ve mancini'yi utandırmasın. umarım eldeki bu malzemeden iyi bir pasta yaparlar ve başkan sezon sonu çilekti, kirazdı vs. ekler üstüne. her ne kadar işin mali yönü can sıksa da para harcamadan para kazanılmıyor, kaldı ki hedefimiz top 10.
özet geç şeftali diyenler için: zorlu bir yoldayız, sağlı sollu tehlikeli, tümsekler, çukurlarla dolu. aptalca çekişmeler, adi oyunlar, kaosa sürükleme durumları olmazsa (ki lick tv için bunların hepsi ısıtılıp konacak önümüze) bu oyunu bozar 3 kulvarda da başarıya ulaşırız.
not: ceyhun ve hakan balta'yı bile sevebiliyorsam, sabri'yi izlerken "yürü be reyiz" diye ayağa fırlıyorsam, biliyorum ki mancini'nin sayesindedir. kendisini anladıkça daha çok seveceğiz velek ki o bizden bıkmasın, bıkıp da oturtmaya çalıştığı sistemi günlük başarılara kurban etmesin.
gayet anlamsız, okunması zor, anlatım bozuklukları olan bu yazımdan dolayı da hepinizden özür diliyorum.
2.si tamamen fener'in elinde şu an önümüzdeki bir ayı performans, sakatlık, kötü sonuçlar gibi extrem olaylarla atlatmaz isek inancım odur ki lig kupasını kaldırır bu adam. ha olmadı en kötü ihtmal 2. olarak cl'ye direk gideriz fener'in şampiyonluğu halinde (allah yazdıysa bozsun).
3.sü zor, hem de çok zor. mourinho reyiz'le mancini reyiz her ne kadar farklı tarzların adamları olsa da kefeye koyduğumuzda belirleyici olan kendileri değil yönettikleri takımlardır. burada mourinho'lu chelsea - mancini'li galatasaray kısmında ibre ingilizlere kayıyor. ancak bizim yukarı doğru ivmelenmemiz - her ne kadar chelsea formunu bulsa da - umudumuzu korumamız açısından önemli. adım gibi eminim ki real maçları gibi olmayacak chelsea maçları ve ortak kanaat turun bizim reaksiyonlarımıza bağlı olduğundan yana.
şimdi önce ileriye doğru bir tahmin: 3 kulvarda başarı içlerinde en güzeli, kupayı ligi alıp cl'de yarı final mücadelesi verecek olmak kaymaklı kadayıf. bunun için yeterli kadromuz var. kupa ve lig'i alıp ve chelsea'ye elenmek ile kupa ve ligi verip chelsea'yi elemek arasında kararsızım. malum, fenerin, taraftarının ye aziz'in tafralarından geçilmez. ancak hedef avrupa olduğu için cl direk kalmak kaydıyla lig göz ardı edilebilir. en kötüsü'de üç kulvarda yarış dışı kalmamız ki bu durumda bile kendisine gerekli destek (yönetim, taraftar vs.) verilmelidir.
biraz geriye bakalım: işlerin yoğunluğu nedeni ile devre arası transferleri göz ucuyla izleyebildim. ünal başganın " takımı kreşe çevirdik " tarzı şakaları bir yana ilk defa düzgün bir planlamanın temelleri atılıyormuş hissi ve heyecanına kapıldım. allah başkan'ı ve mancini'yi utandırmasın. umarım eldeki bu malzemeden iyi bir pasta yaparlar ve başkan sezon sonu çilekti, kirazdı vs. ekler üstüne. her ne kadar işin mali yönü can sıksa da para harcamadan para kazanılmıyor, kaldı ki hedefimiz top 10.
özet geç şeftali diyenler için: zorlu bir yoldayız, sağlı sollu tehlikeli, tümsekler, çukurlarla dolu. aptalca çekişmeler, adi oyunlar, kaosa sürükleme durumları olmazsa (ki lick tv için bunların hepsi ısıtılıp konacak önümüze) bu oyunu bozar 3 kulvarda da başarıya ulaşırız.
not: ceyhun ve hakan balta'yı bile sevebiliyorsam, sabri'yi izlerken "yürü be reyiz" diye ayağa fırlıyorsam, biliyorum ki mancini'nin sayesindedir. kendisini anladıkça daha çok seveceğiz velek ki o bizden bıkmasın, bıkıp da oturtmaya çalıştığı sistemi günlük başarılara kurban etmesin.
gayet anlamsız, okunması zor, anlatım bozuklukları olan bu yazımdan dolayı da hepinizden özür diliyorum.
