6
uyduruk bir kupa maçıdır. ama uyduruk bir kupa maçında dahi ciddiyetle oynamak profesyonellik seviyesini açıkça gösterir bence.
ispanya kupası ve almanya kupası maçlarını bu sene dikkatlice takip ettim. barcelona , atletico madrid , bayern münih gibi rakiplerimiz her maça aynı ciddiyetle çıkarlarken, bizim oyuncularımız fazla umursamıyorlar bu kulvarı.
evet biraz da haklılıkları var. türkiye kupasının sistemi tamamen saçma ve geridir. eleme maçlarından sonra gruplar ardından tekrar eleme maçları heralde bir bizim ülkede var bi de bolivya kupasında falan uygulanıyor. ayrıca almanya kupasında adamlar leverkusenle , schalke ile karşılaşırken bizimkiler tokatspor ve elazığspor ile karşılaşıyor. küçümsemek gibi algılanmasını istemiyorum ancak kalite farkı ortadadır. bu durumda futbolcunun motive olması zor.
galatasaray uzun maratonda... uzun maratonlarda dinlenmek yoktur. maç yaparsın , kazanırsın ardından bir maç daha yaparsın ve onu da kazanırsın ardından bir maç daha yaparsın , o yaptığın maçı da kazanırsın. bu süre içerisinde maçın ne maçı olduğuna veya kiminle olduğuna bakmazsın. tek yaptığın tüm maçlara aynı ciddiyet ile çıkmaktır. bunun en büyük örneği geçen seneki bayern münih takımıdır. bayern münihli oyuncular o uzun maratonda her maça aynı ciddiyetle çıkarak hepsini kazanmışlardır. thomas müller bir açıklamasında chelsea'ye kaybettikleri kupanın onları iki kat fazla motive ettiğini ve daha fazla çalıştırdığını ancak bunların yanında ciddiyetlerinin arttığını söylemişti.
bizim oyuncularımızda bu ciddiyeti göremiyorum. evet belki şampiyonlar ligi finali kaybetmedik ancak iki senedir büyük başarılar yaşamış bu kadronun daha iştahlı olması beklerdim. hem fenerbahçe'nin şike davasında suçlu bulunması , beşiktaş'ın maddi problemleri bizi bu sene rahat şampiyon yapabilecekken her şeyi kendi elimizle bozduk diyebilirim.
ancak ben bu takıma güveniyorum. şampiyon olamasak da kızmayacağım, eminim. sadece olmayacak işler yapan adamlara veya sahaya çıkarken ruhunu soyunma odasında bırakanlara sinirliyim. galatasaraylı futbolcunun buna hakkı yoktur. hatta buna hiç bir futbolcunun hakkı yoktur bence. iş ahlakı olan herkes demeliyimdim sanırım...
ispanya kupası ve almanya kupası maçlarını bu sene dikkatlice takip ettim. barcelona , atletico madrid , bayern münih gibi rakiplerimiz her maça aynı ciddiyetle çıkarlarken, bizim oyuncularımız fazla umursamıyorlar bu kulvarı.
evet biraz da haklılıkları var. türkiye kupasının sistemi tamamen saçma ve geridir. eleme maçlarından sonra gruplar ardından tekrar eleme maçları heralde bir bizim ülkede var bi de bolivya kupasında falan uygulanıyor. ayrıca almanya kupasında adamlar leverkusenle , schalke ile karşılaşırken bizimkiler tokatspor ve elazığspor ile karşılaşıyor. küçümsemek gibi algılanmasını istemiyorum ancak kalite farkı ortadadır. bu durumda futbolcunun motive olması zor.
galatasaray uzun maratonda... uzun maratonlarda dinlenmek yoktur. maç yaparsın , kazanırsın ardından bir maç daha yaparsın ve onu da kazanırsın ardından bir maç daha yaparsın , o yaptığın maçı da kazanırsın. bu süre içerisinde maçın ne maçı olduğuna veya kiminle olduğuna bakmazsın. tek yaptığın tüm maçlara aynı ciddiyet ile çıkmaktır. bunun en büyük örneği geçen seneki bayern münih takımıdır. bayern münihli oyuncular o uzun maratonda her maça aynı ciddiyetle çıkarak hepsini kazanmışlardır. thomas müller bir açıklamasında chelsea'ye kaybettikleri kupanın onları iki kat fazla motive ettiğini ve daha fazla çalıştırdığını ancak bunların yanında ciddiyetlerinin arttığını söylemişti.
bizim oyuncularımızda bu ciddiyeti göremiyorum. evet belki şampiyonlar ligi finali kaybetmedik ancak iki senedir büyük başarılar yaşamış bu kadronun daha iştahlı olması beklerdim. hem fenerbahçe'nin şike davasında suçlu bulunması , beşiktaş'ın maddi problemleri bizi bu sene rahat şampiyon yapabilecekken her şeyi kendi elimizle bozduk diyebilirim.
ancak ben bu takıma güveniyorum. şampiyon olamasak da kızmayacağım, eminim. sadece olmayacak işler yapan adamlara veya sahaya çıkarken ruhunu soyunma odasında bırakanlara sinirliyim. galatasaraylı futbolcunun buna hakkı yoktur. hatta buna hiç bir futbolcunun hakkı yoktur bence. iş ahlakı olan herkes demeliyimdim sanırım...