didier drogba

kendisi ilk 11 oyuncusu kesinlikle değil. bunu kalitesiyle ilgili olarak değil maç içindeki stratejisini düşünerek söylüyorum. maç boyunca kendisini son 25 dakikaya diri saklıyor ve bir şeyler yapacaksa o 25 dakikada yapıyor. olan da 65 dakikalık bölümde takıma oluyor. tek top oynayacağım yorulmayacağım derken ileride hiç top tutamıyoruz. (bkz:  26 ocak 2014 gaziantepspor galatasaray maçı)nda da aynısı oldu. pozisyonlara yine son 25 dakikada girdi. iyi oynadığı maçları şöyle bir düşünün bunların %90ında katkıyı oyunun son çeyreğinde yapmıştır. bazıları:

(bkz: 6 nisan 2013 galatasaray mersin idman yurdu maçı)
(bkz: 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı)
(bkz: 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı)
(bkz: 11 ağustos 2013 galatasaray fenerbahçe maçı)
(bkz: 15 aralık 2013 gençlerbirliği galatasaray maçı)
(bkz: 1 aralık 2013 kasımpaşaspor galatasaray maçı)
(bkz: 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçı)

işte bu sebepten kendisi ikinci yarılarda oynamalı veya oyuna son 30 dakika girmeli. semih şentürk, solskjaer bu şekilde çok katkı verdi ve drogba da bize çok önemli katkılar verebilir. en azından oyuna etki eden yedek sorunumuzu da böyle çözebiliriz. bu sayede drogba her maç oynamaz yeaaaaaaaaa denemez. tabi ki ilk 11 çıkacağı maçlar da olacak ama ilk opsiyonu sonradan giren drogba olmalı.

bence sezonun kaderini değiştirecek hamle budur. ne 3 5 2 ne 4 3 1 2 ne başka bir şey. takımda o "ekstra" işleri yapan adamlar çok formsuz. selçuk inan dikine oynamayı unutmuş, sneijder bir var bir yok. böylelikle drogba'yı kazanırız belki. hem de son 5 yıla damga vuran burak-selçuk-umut 3'lüsünü de daha çok izleriz.

ne kadar eleştirsek de görüyoruz ki çare o...