6425
şöyle azıcık bir empati yeteneği olan ve azıcık da futbol oynamış birisinin rahatlıkla anlayabileceği futbolcumuz.
geldiği ilk sezon gerçekten gereksiz gerginliklere ya özne ya tümleç ama mutlaka konu oluyordu.
ama daha artık bu adama "küçük hesaplar peşinde", "gereksiz hırçın" falan demek ya cehalet ya art niyettir.
90 dakika sizinle uğraşsınlar, her pozisyon kışkırtmaya uğraşsınlar, sert girsinler sırf aşırı bir tepki gösterin diye, hakem maça bildiğin sıçsın, arkanda chedjou aptal-saptal toplar kaybetsin, takım arkadaşının bileği kırılsın, takımın defansif olarak tüm yükünü sen üstlen, hücum yükünü de yüklenmek zorunda kal ve maç sonunda da üstüne yürüyen adamlar kafa atmaya çalışınca da kendini yere at.
aslında yere atmaman lazım.
burnun kırılana kadar beklemen lazım.
bir önceki pozisyonda da hakan balta'nın sırtını merdiven olarak kullanan yavşaklara sessiz kalman lazım.
böyle muhabbetlere girmek istemiyorum, okuduğumda da üzülüyorum falan ama izlemeyin arkadaş siz futbol.
tutmayın galatasaray'ı falan.
"haksız yere rakibi attırdı" falan bunlar çok çirkin, art niyetli ve empatiden yoksun ifadeler.
serdar özkan kimdir ya.
elazığspor kimdir.
siz nasıl melo'ya küçük hesapçı, küçük futbolcu dersiniz.
bu nasıl bir nankörlüktür ya?
daha da yazasım var da anlayan anlar burdan zaten.
benim de sözlükteki serdar özkan'lar yüzünden uçurulmaya niyetim yok.
senin yapacağın hesaplara kurban melo.
çünkü biliyorum ki yaptığın her hesabı, takımın için, galatasaray için yapıyorsun.
helal olsun!
geldiği ilk sezon gerçekten gereksiz gerginliklere ya özne ya tümleç ama mutlaka konu oluyordu.
ama daha artık bu adama "küçük hesaplar peşinde", "gereksiz hırçın" falan demek ya cehalet ya art niyettir.
90 dakika sizinle uğraşsınlar, her pozisyon kışkırtmaya uğraşsınlar, sert girsinler sırf aşırı bir tepki gösterin diye, hakem maça bildiğin sıçsın, arkanda chedjou aptal-saptal toplar kaybetsin, takım arkadaşının bileği kırılsın, takımın defansif olarak tüm yükünü sen üstlen, hücum yükünü de yüklenmek zorunda kal ve maç sonunda da üstüne yürüyen adamlar kafa atmaya çalışınca da kendini yere at.
aslında yere atmaman lazım.
burnun kırılana kadar beklemen lazım.
bir önceki pozisyonda da hakan balta'nın sırtını merdiven olarak kullanan yavşaklara sessiz kalman lazım.
böyle muhabbetlere girmek istemiyorum, okuduğumda da üzülüyorum falan ama izlemeyin arkadaş siz futbol.
tutmayın galatasaray'ı falan.
"haksız yere rakibi attırdı" falan bunlar çok çirkin, art niyetli ve empatiden yoksun ifadeler.
serdar özkan kimdir ya.
elazığspor kimdir.
siz nasıl melo'ya küçük hesapçı, küçük futbolcu dersiniz.
bu nasıl bir nankörlüktür ya?
daha da yazasım var da anlayan anlar burdan zaten.
benim de sözlükteki serdar özkan'lar yüzünden uçurulmaya niyetim yok.
senin yapacağın hesaplara kurban melo.
çünkü biliyorum ki yaptığın her hesabı, takımın için, galatasaray için yapıyorsun.
helal olsun!
