• 6
    takip etmeye zamanı olmayanlara da sadece bu başlığa bakarak takipte kalmalarını sağlayabilecek kulüptür.

    biraz güncel bir konuya değinmek gerekirse;

    federer geçtiğimiz sezon kendisiyle özleşleşen, profesyonel oyuncular arasında bir tek onun kullandığı(kullanabildiği... o kadar zor o raketle oynamak fakat kullanabilirsen müthiş avantajarı var. neredeyse sadece federer kullanabilirdi o raketi. yani tarkan filmindeki marsın kılıcı gibi :( ) raketini değiştirdi. çünkü raket pikachunun ilk ash'le tanıştığı zaman gibi ya seni çarpar ya rakibi :( artık eskisi gibi etkin kullanamıyordu, basit hata sayısını çok arttırıyordu. kontrolu arttırmak için raket değiştirdi. bir nevi endüstriyelleşen(maalesef...) tenise ayak uydurma hamlesi. ilk zamanlar çok bocaladı, normalde kaybetmeyeceği adamlara kaybetti. sıralamada geriledi.

    yeni sezon yeni başladı. sezon öncesi federer'in çok iyi çalıştığı iddia ediliyordu. doğal olarak herkesi bir merak sardı. federer açıklamalarında geri dönme mesajları veriyordu inceden. nitekim açıklamalardan sonra katıldığı ilk turnuvaya(brisbane, avustralya) fırtına gibi girdi. ilk iki maçta eski federer gibi oynadı. yarı finalde ise iyi oynayan chardy'i aslında çok zorlanmasa da 2-1 yenebildi ve finale kaldı. finaldeki rakibine gelirsek;

    lleyton hewitt gelmiş geçmiş en genç 1 numara olan oyuncudur. çok yetenekli, hırslı, zeki ve uzun süre sakatlıklarla boğuşmuş ve şu anda 32 yaşında olan yaşlı kurttur. servis konusunda sıkıntıları olsa da çok komple bir oyuncudur. avustralyalıdır. kendisinin federer'le yaptığı hemen hemen tüm maçlar efsanedir. hatta birçok uzman tarafından gelmiş geçmiş en iyi rally olarak gösterilen: http://www.youtube.com/watch?v=QpstTXFHyn4 bu rally bu ikili arasında geçmiştir. hewitt son yıllarda çok az turnuvaya katılıyor. benim gözümde tenisin "ağır abi"lerindendir son zamanlarda. ara sıra gelir, favorilere: "hacı sen çok havalanma" mesajını verir. hep çok zorlar, bazen yener bazen az farkla yenilir. maçlar da hep çok zevkli olur. brisbane, avustralya turnuvasında finale gelene kadar aynı federer gibi yarı finalde, sadece kamikaze nishikori'ye set verdi.

    hewitt'in turnuvayı çok önemsediği finale gelene kadarki hırsından, mücadelesinden belliydi. ben henüz ölmedim mesajı vermek istiyordu. hala büyük bir rakip olabileceğini göstermek istiyordu. öyle ki bunu adeta bir "gurur savaşı"na çevirecek kadar hırslı ve mücadeleci oynuyordu. ölümüne oynamak derler ya aynen öyle. fedex için de çok önemli bir turnuvaydı. hem kendini test etmek, hem kendine hem de herkese geri dönebileceğini göstermek(aslında çaktırmasa da fedex için bu çok önemli bir şey. çünkü fedex için ya 1 numarasındır ya da değilsindir. öyle bakar yani olaya), eskiye dönebileceğini göstermek istiyordu. o da büyük mücadele veriyordu ve özellikle ilk 2 turda bunun sinyallerini verdi. ilk turda ice man nieminen'e karşı oyunuyla kendine olan güveni arttı ve 2. turda çok iyi olmasa da fena olmayan matosevic'i çok fena ezdi ve oyunu zirveye ulaştı. hayranları da doğal olarak heyecanlandı.

    hewitt'in evindeki maçta her iki oyuncuya da (tabii özellikle hewitt'e) büyük destek vardı. çok zevkli(maçın temposuna göz yetişemiyordu resmen:d) ve yakın geçen maçta kazananı söylemeyeceğim. heyecanı kaçmasın. kısa bir özetini koyuyorum. endüstriyel tenis izlemekten bıkmış olan bizlerin gözlerinin pası güzelce bir silinmiştir. http://www.youtube.com/watch?v=3WQ2Y4tP0ow

    vay be ne maç olmuş daha detaylısı var mı? diyenler için ise 720p'lik hd daha detaylı özeti burada: http://www.youtube.com/watch?v=J1xQ3lqFnBc
App Store'dan indirin Google Play'den alın